Pointless türkçesi Pointless nedir

Pointless ile ilgili cümleler

English: I think my job is pointless.
Turkish: Sanırım işim anlamsız.

English: Ali thinks his job is pointless.
Turkish: Ali işinin anlamsız olduğunu düşünüyor.

English: Ali could see that the argument was pointless.
Turkish: Ali tartışmanın faydasız olduğunu görebiliyordu.

English: Any further discussion is pointless.
Turkish: Tartışmayı uzatmak fuzuli.

English: A pointless life is a premature death.
Turkish: Anlamsız bir yaşam, erken doğmuş bir ölümdür.

Pointless ingilizcede ne demek, Pointless nerede nasıl kullanılır?

Pointlessly : Amaçsızca. Yararsızca. Gereksizce. Anlamsızca. Manasızca.

Pointlessness : Uçsuz bucaksızlık. Anlamsızlık. Manasızlık. Ucu olmayan. Yararsızlık.

Point a moral : Ahlak dersi çıkarmak. Kıssadan hisse çıkarmak. Ders çıkarmak. Hisse çıkarmak (kıssadan).

Point at infinity : Sonsuzdaki çekit. Sonsuzdaki nokta.

Point blank : Yatay olarak ateşlenen. Yakından. Yakın. Yatay olarak. Yakın menzilli. Kesin. Çok yakından. Açık. Açıkça. Yakın mesafeden yapılan.

Point estimate : Nokta tahmin. Nokta tahmini. Tek değer halinde tahmin.

 

Point chisel : Betona delik açmakta kullanılan sivri uçlu bir aygıt. Murç.

Point brillance : Bir ışık kaynağının, boyu ayırt edilemeyecek bir uzaklıktan, doğrudan doğruya görsel gözleminde ortaya çıkan ve kaynağın, gözbebeğinde düşünülen, ışınlara dik bir düzlem parçacığı üzerinde doğuracağı aydınlıkla ölçülen büyüklük. Nokta parıltı.

Point charge : Çekit yük. Nokta-yük. Fizik, nükleer enerji alanlarında kullanılır. Bir elektriksel yükün bir noktaya indirgenmiş biçimi. Bir nesnenin, tüm elektrik yükünün o nesnenin özeğinde toplandığı varsayımına dayanan düşünsel yükü. eksicik, önelcik gibi öğecikaltı parçacıklar nokta-yük sayılırlar. Noktasal yük.

Point estimation : Nokta tahmini. Nokta kestirimi. Nokta tahmin. Noktasal kestirim.

İngilizce Pointless Türkçe anlamı, Pointless eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pointless ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Digressive : Konu dışı. Yersiz. Konudan hariç.

Airy fairy : Gerçeğe dayanmayan (resmi olmayan ). Hikaye. Hayali. Nazik (ingiltere ingilizcesi). Maval. Hayal ürünü. Pratik olmayan.

Impotents : İktidarsız. Aciz. Yetersiz. Bunak. Etkisizlik. Kudretsiz. Puluç. Güçsüz. İktidarsız (erkek).

At leisure : Serbest. Boş zamanda serbest. Acelesiz. Boş zamanlarda. Boş zamanda. Boş zamanı olan. Yavaş yavaş. Acele etmeden.

Unexpressive : Etkileyici olmayan. İfadesiz. Anlamlı olmayan.

Inefficiently : Yetersizce. Etkisiz biçimde. Verimsiz. İstenen sonucu vermeyen bir şekilde. Verimsiz bir şekilde. Etkisiz bir şekilde. Verimsiz biçimde.

Devoid of : -den yoksun. Mahrum kalmak. Yoksun. Mahrum. -den mahrum.

 

Deadpans : İfadesiz bir şekilde söylemek veya yapmak. Duygusuz. Cansız. Ruhsuz. Ölü gibi. İfadesiz.

Gainless : Kazançsız. Karsız.

Vacuous : İşsizlik. Akılsız. Mantıksız. İfadesiz. Aptal. Dalgın. Tembel. İşsiz.

Pointless synonyms : wasted, senseless, inactive, directionless, of no avail, devoid of meaning, inane, discardable, unpointed, profitless, invalided, captious, adscititious, in vain, duff, excrescence, empty, affectless, chimerical, absurd, baloney, abortive, blank, incoherent, bafflegab, a dead loss, meaninglessness, inexpedient, bathetic, actionless, baloneys, inanes, vain.

Pointless zıt anlamlı kelimeler, Pointless kelime anlamı

Valuable : Çok yararlı. Düzeyli. Değerlendirmek. Pahada ağır. Kıymetli. Faydalı. Mücevherat. Pahalı. Değerli. Kıymetli şeyler.

Pointed : Sivri uçlu. Yerinde. İşaret edilen. Keskin. Keskin uçlu. Sivri. Kesin. İğneli. Sert. İsabetli.

Pointless ingilizce tanımı, definition of Pointless

Pointless kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Obtuse. A pointless remark. Blunt. Having no point. Wanting keenness. As, a pointless sword.