Pressed türkçesi Pressed nedir
- Basılmış.
- Prese.
- Basılı.
- -si olmayan.
- [#sık Sıkışık].
- Preslenmiş.
- Preste sıkıştırılmış.
- Ütülenmiş.
- Sıkışmış.
- Baskılanmış.
- Sıkıştırılmış.
Pressed ile ilgili cümleler
English: Ali had his ear pressed to the door, trying to hear what was going on in the next room.
Turkish: Ali kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.
English: Ali got on the elevator and pressed the button for his floor.
Turkish: Ali asansöre bindi ve katı için butona bastı.
English: Ali leaned out the window of his car and pressed the button on the intercom at the gate.
Turkish: Ali arabasının penceresinden dışarıya eğildi ve kapıdaki interkom tuşuna bastı.
English: Ali had his phone pressed to his ear.
Turkish: Ali telefonunu kulağına bastırdı.
English: Ali has pressed charges against you.
Turkish: Ali size karşı dava açtı.
Pressed ingilizcede ne demek, Pressed nerede nasıl kullanılır?
Pressed brick : Kalıp tuğlası. Basma tuğla. Makine tuğlası. Prese tuğla.
Pressed steel : Preslenmiş çelik. Prese çelik.
Be pressed for : İhtiyacı olmak. Sıkışmak. Darda olmak.
Be pressed for money : Eli darda olmak. Darda olmak. (maddi olarak) dara düşmek. Paraya sıkışmak. Darboğaza girmek.
Be pressed for time : Zamanı dar olmak. Zamana sıkışmak. Dara gelmek. Vakti olmamak. Zamanı daralmak.
Hard pressed : Baskı altında. Bunalmış halde. Güç bela olan. Baskı altında olan. (bir şey için) zorlanan. Stresli. Sıkışık. Eli darda. Üzüntülü.
Being pressed : Ütülenme. Kalabalıklaştırılma. Bastırılmış olma. Ütülü olma. Sıkıştırılmış olma. Ütülenmiş olma. Kalabalıklaştırılmış olma. Sıkıştırılma. Bastırılma.
Be impressed : Etkisi altında kalmak. Hayran kalmak. Etkilenmek.
Be pressed : Sıkışık olmak. Sıkışık bir durumda olmak. Sıkılmak. Basılmak.
Avi compressed stream : Avı sıkıştırılmış akış.
İngilizce Pressed Türkçe anlamı, Pressed eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Pressed ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Ironed : Ütülenen. Buruşuklukları ütü ile düzeltilmiş olan. Ütülü.
Serried : Sıkı. Omuz omuza. Sıralı. Sık.
Stick fast : Kötü takılmış.
Tamped : Bastırıp sıkıştırmak. Çamurla tıkamak. Çamurla tıkanmış.
Distressed : Talihsiz. Yoksul. Endişeli. Sıkıntılı. Üzüntülü. Kederli. Tükenmiş. Yıpranmış. Sıkkın. Şanssız.
Straitened : Muhtaç. Zor.
Denser : Daha yoğun. Kalın. Koyu. Kalın kafalı. Yoğun. Negatifi şeffaf olmayan (fotoğrafçılık terim). Sık.
Extruded : Dışarı itilerek şekillendirilmiş. İhraç edilmiş. Cenderelenmiş. Kalıptan çekilmiş. İtilıp çıkartılmış. Sıkımlı. Sıkılmış. Haddeden çekilmiş. Suyu çıkartılmış.
Blunted : Kör keskin olmayan. Esrar içip kafası uçmuş. Körleşmiş. Köreltmek. Küntleşmiş. Kesmek (iştah vb).
Constricted : Kısıtlı. Sıkılmış. Sıkıştıran. Dar. Kıt. Daralmış.
Pressed synonyms : hard put, stuck fast, hard pressed, compressional, coarct, bare of, pushed, entrapped, densest, sigillate, hard copy, crowded, bottled up, packed, congested, oppressed, stranded, tight, condensed, printed, dense, squeezed, in a bad way, in print, embattled, jammed, straitened for, compacted, compressed, encapsulated, cramped, locked, troubled.
Pressed zıt anlamlı kelimeler, Pressed kelime anlamı
Unironed : Bir demirle kırışıklıkları giderilmemiş olan. Ütüsüz.
Untroubled : Sıkıntısız. Durgun. Dertsiz. Endişesiz. Kaygısız. Rahat. Sakin.

Bu kısımda Pressed kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Pressed ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Pressed anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Pressed ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.