Denser türkçesi Denser nedir
- Sıkışık.
- [#kalın Kalın kafalı].
- Sık.
- Yoğun.
- Kalın.
- Negatifi şeffaf olmayan (fotoğrafçılık terim).
- Koyu.
- Daha yoğun.
Denser ingilizcede ne demek, Denser nerede nasıl kullanılır?
Make denser : Daha yoğun hale getirmek.
Adjustable condenser : Ayarlı kondansatör.
Air gap condenser : Hava aralıklı kondansatör.
Anti interference condenser : Parazit önleyici kondansatör.
Audiofrequency condenser : Ses frekans kondansatörü. Ses frekans kondensatörü.
Condenser : Biriktirici. Kondansatör. Yoğunlaştırıcı. Fizik, kimya, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. Buharları sıvıya dönüştürmek için soğutan aygıt. Toplayıcı. Kondensör. Uçucu bileşenleri yoğunlaştırıp tekrar sıvı hale dönüştüren cam malzeme. Mercek. Kondenser.
Cardioid condenser : Kardiyot kondansatör.
Condenser antenna : Kondansatör anteni.
Calibration condenser : Ayarlama kondansatörü.
Condenser coating : Kondansatör kılıfı.
İngilizce Denser Türkçe anlamı, Denser eş anlamlısı
Sözcükler, direkt olarak Denser ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Continual : Süregelen. Aralıksız. Sürekli. Ardı arkası kesilmeyen. Ardı arkası gelmeyen. Durmadan. Sıkça. Mütemadi. Devamlı.
Darks : Akşam. Bilgisizlik. Cehalet içinde. Koyu renk. Belirsizlik. Koyu renkler. Çepel. İzbe. Karanlık.
Busier : Faal. İşlek. Meşgul. Daha meşgul.
Go into : Kurcalamak. İlgilenmek. Varmak. Araştırmak. Girmek (bir mesleğe). Bir mesleğe girmek. Girişmek. Atılmak. İncelemek. Tutulmak.
Bohunks : Salak. Geri zekalı kimse. Aptal kimse. Yarı vasıflı işçi veya alt sınıf göçmen ya da orta veya güneydoğu avrupa'dan gelen kimse (aşağılayıcı argo).
Dark : Gölge. Siyaha yakın. Bilgisizlik. Cehalet içinde. İzbe. Karanlık. Koyu renk. Akşam. Belirsizlik.
Thickest : Belirgin. Aşırı. Dumanlı. Sisli. Yakın (arkadaş). Boğuk.
Darkish : Mat. Alaca karanlık. Siyahımsı. Alacakaranlık. Bir dereceye kadar siyah.
Busy : Başı kalabalık. Kullanımda. Meşgul. Faal. Hareketli. İşlek.
Blistering : Sinirli. Sert. Bunaltıcı derecede sıcak. Haşin. Şiddetli. Çok kızgın. Şiddetli (eleştiri vb). Öfkeli. Aşırı hararetli veya şiddetli.
Denser synonyms : file in, out in, intrude on, take water, obtrude upon, encyclopediac, coarser, boldface, beefhead, perforate, pressed, bonehead, walk in, abysmal, condensed, get on, busily, dock, blockheads, intenser, encroach upon, deeper, closely, knowingness, tight, berk, cramped, fulls, call at, crowded, get into, consciousness, thick.
Denser zıt anlamlı kelimeler, Denser kelime anlamı
Undock : (özellikle bir tekne veya uzay mekiği ile alakalı) limandan ayrılmak. Havuzdan çıkarmak. Yatağından çıkarmak. Çıkar. Gemiyi havuzdan çıkarmak.
Pop out : Atmak. Yırtık dondan çıkmak. Ağızdan kaçmak. Aniden çekip gitmek. Yuvasından fırlamak (göz). Fırlamak. Dışarı çıkmak. Birdenbire çıkmak.
Exit : Vefat. Gitmek. Gidiş. Çıkıp gitmek. Çıkış. Sahneden çıkmak. Ölmek. Çıkmak. Çıkış yeri. Çıkma.
Denser antonyms : incognizance, get off, file out.
Bu kısımda Denser kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Denser ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Denser anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Denser ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.