Prickers türkçesi Prickers nedir

Prickers ingilizcede ne demek, Prickers nerede nasıl kullanılır?

Pricker : Ocak sürgüsü. Delici cisim. Diken. Delen şey. Şiş. Biz. Tığ.

Pricked : Dikmek (bitki). Diken batırmak. Yaralamak. Vurmak (silahla). Delmek. Listede işaretlemek. İğne batırmak. Vicdanını sızlatmak.

Pricket : İki yaşındaki erkek geyik. Boynuzları dallanmamış iki yaşındaki geyik.

Prick of conscience : Vicdan azabı.

Prick test : İğneleme testi. Prik testi. Penisilinlere bağlı alerjik reaksiyon olup olmadığını tespit etmek için yapılan bir tür deri duyarlılık testi, iğneleme testi.

Prickles : Dalamak (kumaş veya giysi). Diken. İğnelemek. Karıncalanmak. Sivri uç. İğnelenme. İğnelenmek. Hafifçe batırmak. Ufak diken. Batmak (ufak diken vb).

Prick up its ears : Dikkat kesilmek. Kulaklarını dikmek.

Pricklier : Dikenli. Aksi. Zor. Acı veren. Huysuz. Dalayan (kumaş veya giysi). Karıncalanan. Asabi. Çabuk sinirlenen. İğne gibi batan.

Prickled : Karıncalanmak. Hafifçe batırmak. Ufak diken. İğnelemek. Batmak (ufak diken vb). Karıncalanma. Dalamak (kumaş veya giysi). İğnelenmek. İğnelenme. Batırmak.

Prickliness : Sinirlilik. Terslik. Dikenlilik.

İngilizce Prickers Türkçe anlamı, Prickers eş anlamlısı

 

Sözcükler, direkt olarak Prickers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Barbs : Barbiturat. İğneleyici söz. Mağrip atı. Kuştüyünün bir kılı. Ok ucu. İğneli söz. Kanca. Sakal (botanik ve zooloji terimi).

Bulge : Tümsek. Şişmek. Bel vermek. Kabarmak. Ani artış. Esnemek. Kutu konserve ürünlerde fiziki hatalara, kimyasal reaksiyonlara ve mikroorganizmalara bağlı olarak iç basıncın artmasıyla oluşan şişme olayı. Şişkinlik.

Prickle : İğnelenme. Batırmak. Sivri uç. İğnelemek. Batmak (ufak diken vb). Ufak diken. İğnelenmek. Karıncalanma. Karıncalanmak.

Bulgy : Pırtlak. Çıkıntılı. Kabarık. Şişmiş. Karınlı. Şişkin. Pörtlek.

Spine : İğne. Kitap sırtı. Sürgün. Omurga. Filiz. Belkemiği. İrade. Uçurtmanın dik çıtası. Sırt (kitapta).

Concretion : Katılaşmış madde. Katılaştırma. Kireçtaşı yumrusu. Katılaşma. Betonlaşma. Karst bölgelerinde, karbon dioksitli suların yüzeyde ya da mağaralar içinde türlü biçimler altında oluşturdukları kireçli tortulaşma. Bütünleşme. Birleşme.

Bradawl : Delen cisim. Kaçaburuk. Kalem. Küçük delikler açmak için kullanılan sivri uçlu gereç. Delici.

Bradawls : Kaçaburuk. Kalem. Küçük delikler açmak için kullanılan sivri uçlu gereç. Delici. Delen cisim.

Bodkin : Şerit tığı. Çuvaldız. Firkete.

Salamander : Beton kür sobası. Tamburlu ısıtıcı. Ocak veya soba demiri veya maşası. Salamandra. Taban demir kütlesi. Semender. Ateşte yanmayan canlı.

Prickers synonyms : aculeus, glochid, needle, salamanders, blown up, us, stilettos, stiletto, hawthorns, erector, chaeta, crochet hook, briar, scribers, bilge, awl, crochet needle, spikelet, broaches, bulging, awn, briers, glochidium, broach, briars, bulgiest, bodkins, bilges, scriber, uss, we are, sticker, knitting needle.

Prickers zıt anlamlı kelimeler, Prickers kelime anlamı

Sane : Mantıklı. Akıllıca. Makul. Aklı başında. İyi düşünebilen. Akıllı. İnsaflı. Akla yatkın.