Princes türkçesi Princes nedir

Princes ile ilgili cümleler

English: Are you really a princess?
Turkish: Gerçekten bir prenses misiniz?

English: A very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.
Turkish: Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.

English: Ali treats me like a princess.
Turkish: Ali bana bir prenses gibi davranır.

English: Ali treats Mary like a princess.
Turkish: Ali Mary'ye bir prenses gibi davranır.

English: A king's daughter is a princess.
Turkish: Kralın kızı bir prensestir.

Princes ingilizcede ne demek, Princes nerede nasıl kullanılır?

Princess : Sultan. Hükümdar soyundan gelen ya da hükümdar soyundan olanlarla evlenen kadınlara verilen ad. Prenses.

Princesses : Hükümdar. Prensesler. Şehzade. Prens.

Crown princess : Veliaht prenses. Prenses. Veliahtın karısı.

Diana princess of wales : Galler prensesi diana. Dünya çapında çok fazla hayır işi yapan. İngiliz kraliyet ailesinin üyesi (galler prensi charles'ın ilk eşi). Leydi diana spencer (1961-1997). Paris'te araba kazasında hayatını kaybeden.

Jewish american princess : Yahudi-amerikalı prenses. Jap (küçük düşürücü argo). Lüks hayat hakkına sahip olduğunu düşünen zengin yahudi-amerikalı kadın.

Crown prince : Veliaht prens. Veliaht.

 

Black prince : Galler prensi edward.

Be as happy as a prince : Kendinden geçmiş olmak. Bir prens kadar mutlu olmak. Sevinç dolu olmak. Çok mutlu olmak.

Port au prince : Haiti'nin başkenti.

The fresh prince : Will smith (1968 doğumlu). Amerikan rap müzisyeni ve aktör. Körpe prens.

İngilizce Princes Türkçe anlamı, Princes eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Princes ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Factory price : Yapımevi ederi. Yapım ederi. Fabrika çıkışında mala ödenen bedel. Malın yapımevinden çıkarken sayışılan ederi. Fabrika fiyatı. Malın yapımevinden çıkış değeri. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır.

Cash price : Spot fiyatı. Peşin ödemeli. Peşin fiyat. Bedeli peşin. Peşin fiyatı. Derhal teslim edilecek malın fiyatı.

Marginal cost : Nihai maliyet. Üretilen son birimin getirdiği maliyet. Marjinal maliyet. Son birim maliyeti. Üretimde ortaya çıkan bir birimlik değişmenin toplam maliyette yol açtığı değişim, diğer bir deyişle herhangi bir üretim düzeyinde toplam maliyetteki değişmenin üretimdeki değişime oranı. Sınırsal maliyet.

Assessment : Köy gelirlerinin, köyün zorunlu işlerini ve köydeki aylıklı görevlilerin aylıklarını karşılamaya yetmediği durumlarda, 20 lirayı geçmemek üzere her aileden alınan bir tür yerel vergi. Değerlendirme. Tayin etme (para miktarını). Tahakkuk ettirme. Bir alacak hakkının doğması. Salma. Biçilen değer. Tarh. Düşünce.

Asking price : Fiyat teklifi. Pazarlık fiyatı. Liste fiyatı. Satıcının istediği fiyat. Satıcının malını satmak istediğini belirttiği miktar. Cari fiyat. Teklif fiyatı.

 

Average cost : Bir ürünün veya imalat faktörünün ortalama maliyeti. Toplam maliyetin toplam üretim miktarına bölünmesiyle hesaplanan, bir birim mal üretmek için katlanılan maliyet. Ortalama maliyet.

Lording : Lord payesi vermek. Bey. Mal sahibi. Efendi. Beyefendi. Hakim. Lord ünvanı vermek. Sahip. Allah.

Lord : Allah. Bey. Beyefendi. Mal sahibi. Lord payesi vermek. Lord ünvanı vermek. Sahip. Efendi. Hakim.

Princesses : Prensesler.

Monarchs : Emir. Kraliyet. Monark kelebeği. Kral. Padişah. Mutlak hükümdar. Tekerk.

Princes synonyms : incremental cost, highway robbery, differential cost, damage, decreer, lorded, terms, lordings, expensiveness, archons, princely, prince, infante, spot price, monarch, valuation, decreers, emperor, support level, inexpensiveness, lineage, magister, archon, bid price, lineages, selling price, closing price, dynast, gerent, value, dynasts, cost, monetary value.

Princes zıt anlamlı kelimeler, Princes kelime anlamı

Expensiveness : Pahalılık.

Inexpensiveness : Düşük fiyatlı olma durumu. Pahalı olmama durumu. Ucuz olma durumu. Ucuzluk. Fazla pahaya patlamama durumu.

Mark down : Fiyat düşürmek. Fiyat kırmak. Ucuzlatmak. Fiyatını indirmek. Fiyatını düşürmek. Düşürmek. İndirmek. Not etmek. Kaydetmek.