Principal capital türkçesi Principal capital nedir

  • Esas sermaye.
  • [#ana Anapara].
  • İktisat alanında kullanılır.
  • Ana sermaye.
  • Üzerinden faiz hesaplanacak olan para.

Principal capital ingilizcede ne demek, Principal capital nerede nasıl kullanılır?

Principal : Başlıca. Asıl. Yönetici. En önemli. Akreditif amiri. Baş. Akreditif açtırmak amacıyla bankaya başvuran dışalımcı. Müvekkil. Bir iş sözleşmesine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı işçi çalıştıran tüzel ya da gerçek kişi.

Capital : Anamal. Sermaye. Cezası ölüm olan. Bir devletin yönelti ve yönetim özeği bir ülkedeki en büyük ve en önemli kent. anakentlerin en büyüğü. Klasik ekonomiye göre, zenginliklerin yaratılmasında, ekonomik işlerin görülmesinde kullanılan ve bir üretim birimi ya da işletme için zorunlu olan özdeksel nesneler. 2-marksçı ekonomiye göre, ücretli işçi çalıştırmanın ve böylece artık değeri almanın aracı. Mühim. Büyük. Çıkar. Ölüm. Tecimsel bir kuruluşa ilişkin varlıkların tümü. varlıklar toplamından borçlar düşüldükten sonra geriye kalan katkısız varlık.

Principal axis : Asal eksen. Yuvarsal bir merceğin ya da aynanın yüzey özeğinden ve ışıksal özeğinden geçen doğru. Esas eksen. Baş eksen. Temel eksen.

Principal axis of a lens : Mercek ana ekseni. Mercek yüzeylerinin özeklerinden geçen doğru çizgi.

 

Principal axis of a mirror : Aynanın asal ekseni. Çukur ya da tümsek aynanın eğrilik özeğinden orta noktasına giden doğru çizgi; bu doğru boyunca giden ışın gittiği yoldan geri döner.

Principal beam : Ana kiriş. Esas kiriş.

İngilizce Principal capital Türkçe anlamı, Principal capital eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Principal capital ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Declared capital : Firmanın ödenmiş sermayesi ile ödenmemiş sermayesi toplamından oluşan ve miktarı firmanın esas sözleşmesinde yeralan sermaye. Bildirilen sermaye. Şirketin itibari sermayesi. Belirlenmiş sermaye. İtibari sermaye. Beyan edilmiş sermaye. Şirkete konulan sermaye.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

A change in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

Authorized capital : Kayıtlı sermaye. Nominal sermaye.

 

Capital stock : Esas sermaye hisse senedi. Paylara bölünmüş ortaklık anamalı. kurucular ya da ortaklarca yüklenilen anamal. Sermaye birikimi. Belirli bir anda bir firma, sanayi veya ülkenin sahip olduğu toplam fiziki sermaye miktarı. Sermaye. Pay belgitleriyle sınırlanan anamal. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Hisse senetli sermaye. Sermaye karşılığı alman hisse senedi. Sermaye stoku.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir. Olağanüstü bütçe geliri.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

A type mutual funds : Ağırlıklı olarak hisse senetlerinden oluşan ve iç tüzüklerinde (esas sözleşmelerinde) asgari sınırları belirtilmek koşuluyla, portföy değerinin en az % 25’ini özelleştirme kapsamına alınan kamu iktisadi teşebbüsleri dahil türkiye’de kurulmuş ortaklıkların hisse senetlerine bağlanmış olan uzun vadeli yatırım fonu. A tipi yatırım fonu ortaklığı. A tipi yatırım fonu.

Joint stocks : Anonim.

Principal capital synonyms : joint stock, registered capital, a change in individual demand, abnormal budget expenditures, abolition of forced labour convention, a shift in demand, original capital, capital, a change in demand, a group shares, principals, a shift in supply, abnormal budget, ability rent, a pass through certificate, corpus, principal.