Projector türkçesi Projector nedir

  • Eğitim, sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır.
  • Sinema makinesi.
  • Film makinesi.
  • Projektör.
  • Proje sahibi.
  • Yüksek bir ışık yeğinliği elde etmek üzere, ışığı, optik bir düzenle (ayna ya da mercekler) belirli bir oylum açısı içine toplayan ışıklık.
  • Sinema filmlerini görüntülüğe yansıtarak izlenmesini sağlayan aygıt. (göstericiler, film boylarına göre, 8 mm'den 70 mm'liklere kadar değişir; ancak hepsinin ortak özelliği, alıcının çözümlediği devinimin bireşimini gerçekleştirerek bu devinimi doğal biçimiyle vermektir. bir göstericinin başlıca bölümleri şunlardır: göstericide kullanılacak filmin takıldığı verici makara bölümü ile bu filmin gösterim sırasında sarıldığı alıcı makara; filmin aralı devinimini sağlayan düzenek; filmin bu aralı devinim sırasında önünde durakladığı pencere ve bu duraklama sırasında düzenli aralıklarla ışık kaynağı ile film arasına girerek ışığı açıp kapayan örtücü; filmin, ses bölümünde düzgün devinimini sağlayan düzenek; ses bölümü (okuma bölümü); gösterici ışıtacı (ışık kaynağı); gösterici merceği).
  • Planlamacı.
  • Gösterici.
  • Bir görünçlüğün aydınlatılmasında kullanılan, güçlü bir ışık kaynağı bulunan, özel yapısıyla bu ışık kaynağından çıkan ışık demeti düzenlenebilen ışıtaç.
  • Işıldak.
  • Fırlatıcı.
  • Projeksiyon makinesi.
  • Sahnenin aydınlatılmasında kullanılan, güçlü ışık kaynağı bulunan lamba. projektör.
  • Sinema filmi, slayt, fotoğraf camı vb. ile saptanan görüntüleri duvara ya da beyazperdeye büyüterek yansıtan aygıtlara verilen genel ad.
 

Projector ile ilgili cümleler

English: The projector doesn't work.
Turkish: Projektör çalışmıyor.

Projector ingilizcede ne demek, Projector nerede nasıl kullanılır?

Projector aperture : Gösterici penceresi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Göstericide bir yandan merceğe, bir yandan gösterici ışıtacına açılan; film, aralı devinim sırasında önünde durduğunda, üzerindeki resmin görüntülüğe yansıtılmasına yarayan, dikdörtgen bir çerçeveyle çevrelenen delik. 35 mm'lik göstericide akademi örtüsüyle çevrelenen delik.

Projector lamp : Projeksiyon lambası. Gösterici ışıtacı. Projektör lambası. Göstericide, film üzerindeki resimleri görüntülüğe yansıtmakta kullanılan güçlü ışık kaynağı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Projector lens : Gösterici merceği. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Projektör merceği. Göstericinin, güçlü bir ışık kaynağıyla aydınlatılan film üzerindeki resimleri görüntülük üzerine düşürmekte kullanılan merceği. Son mercek.

Projector mask : Çerçeve oranını değiştirmek üzere gösterici penceresine takılan çeşitli çerçeve oranında örtüler. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gösterici örtüsü.

Projector stand : Göstericinin, üzerine yerleştirildiği ve sallanmaksızın gösterim yapmasını sağlayan ayak çeşidi. Projektör sehpası. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gösterici ayağı.

 

Projector throw : Alıcının merceği ile konu arasındaki uzaklık. göstericinin merceği ile görüntülük arasındaki uzaklık. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Uzaklık.

Cassette loading projector : Kutucuklu gösterici. Özellikle 8 mm'lik ve büyük 8 mm'lik göstericilerde, kutucuğun aygıta sokulmasıyla gösterime hazır olan gösterici çeşidi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Bifilm projector : İki ayrı boydaki filmi gösterebilen yapıdaki gösterici (örneğin 8 mm ile büyük 8, 8 mm ile 16 mm'lik filmleri gösterebilen gösterici). İkili gösterici. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Beam projector : Toplayıcı ışıldak. Işığın yönünü kesin olarak veren bu aygıtın bir parabol aynası, bin vatlık ışıtacının önünde de ışığı toplayan küre biçiminde küçük bir merceği vardır. çevresi giderek hafifleyen, ama ortaya doğru daha güçlü ışık toplayan bu aygıt ile pencereden, kapıdan vuran güneş ya da ay ışığı etkileri kolayca sağlanır.

Cloud projector : Dönen diski olan özel olarak yapılmış bir izdüşüm aygıtı. Bulut yansıtıcı.

İngilizce Projector Türkçe anlamı, Projector eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Projector ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Spot : Benek yapmak. Yerine koymak. Nokta. Nokta yapmak. Peşin işlem. Tiyatroda kullanılan, mercekli ve aynalı, parlak ışıklı, yüksek dirençli ışıklama aygıtı. ışıldaklarla sert ya da yumuşak yöresel ışık sağlanabilir. Yerleştirmek. Bir parlak yüzeyde (ay tekeri, güneş tekeri) görülen kara benek. Beneklemek.

Aldis lamp : İşaret lambası. Mors sinyalleri gönderen elektrik lambası. Sinyal lambası.

Episcope : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Episkop. Saydamsız resimlerin (fotoğraf, kitap sayfası, her çeşit basılı gereç, vb.) görüntülüğe büyük görüntülerini yansıtan bir çeşit gösterici. Epidiyaskop. Opak yada şeffaf objelerin imajını bir perde üzerine yansıtmak için kullanılan fener (optik).

Photoflood : Fazla ışık veren lamba. Projektör lambası.

Overhead projector : Gün ışığı göstericisi. Gün ışığında gösterimi gerçekleştirebilen gösterici. Tepegöz. Tepegöz projeksiyon makinesi. Gün ışığı projektörü. Bilgisayar, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Reverberator : Reflektör. Aksettirici. Yansıtaç. Yansıtıcı.

Promoters : Menejer. Kurucu. Destekçi. Elebaşı. Önayak olan kimse. Organizatör. Kurucular. Düzenleyici.

Launcher : Suya indirici. Firlatıcı. Sapan. Fırlatma rampası. Atıcı. Roket fırlatıcı. Katapult. Başlatıcı. Mancınık.

Slide projector : Saydam resim göstericisi. Slayt projektörü. Saydam göstericisi. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Slayt göstericisi. Saydam resimleri görüntülüğe yansıtmakta kullanılan gösterici çeşidi. Diyapozitif projeksiyon makinesi. Diyapozitif projektörü.

Flashguns : Flaş lambası. Parlak flaş ışığı üreten cihaz (kameranın bir parçası). Flaş. Işıkçakar.

Projector synonyms : front projector, cine projector, beamer, floodlighting, launchers, displayer, searchlights, leapers, entertainer, cinematograph, episcopes, flood lamp, designative, film camera, magic lantern, movie projector, indicant, hurlers, bioscopes, vitascope, phasers, demonstrationists, movie camera, motion picture projector, planners, tachistoscope, brute, projectile, entertainers, bioscope, cinematographic, signal lamp, exhibiters.

Projector ingilizce tanımı, definition of Projector

Projector kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Hence, one who forms fanciful or chimerical schemes. One who projects a scheme or design. An optical instrument for projecting a picture upon a screen, as by a magic lantern or by an instrument for projecting (by reflection instead of transmission of light) a picture of an opaque object, as photographs, picture post-cards, insects, etc., in the colors of the object itself. In this latter form the projection is accomplished by means of a combination of lenses with a prism and a mirror or reflector. Specific instruments have been called by different names, such as radiopticon, mirrorscope, balopticon, etc.