Pubis bone türkçesi Pubis bone nedir

  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Balıklar hariç, diğer omurgalılarda kalça kemerinin her bir yarısında ön alt kısmı teşkil eden kemik. kalça kemiğini teşkil etmek üzere işyumla birleşmiştir.
  • Pubis kemiği.
  • Çatı kemiği.

Pubis bone ingilizcede ne demek, Pubis bone nerede nasıl kullanılır?

Pubis : Pubis. Kasık kemiği. Utanılan bölge. Çatı.

Bone : Kemiğin önce bir alkali çözeltisinde, sonra bir hidroklorik asit çözeltisinde işlenip daha sonra kireçle çöktürülmesiyle elde edilen, en az % 17 fosfor içermesi koşul olan bir ürün. Kılçıklarını ayıklamak. Ayıklamak. Kılçığını ayırmak. Hafızlamak. Kemiklerini ayırmak. İskeleti oluşturan, içinde kollagen teller ve kalsiyum tuzları bulunan, süngerimsi kemik ve sert kemik olmak üzere iki tipi olan, kasların bağlanmasıyla hareketi sağlayan, uzun, kısa ya da değişik boylarda olabilen, sertleşmiş bir özelleşmiş bağ dokusu tipi. Üstühan. Kılçık. Süyek.

Aitchbone : Sığır budu.

All skin and bone : Kemikleri sayılan. Çöp gibi (zayıf).

Alveolus bone : Çene kemiğinin, içinde diş kökü bulunan çukuru kapsayan bölge. diş kemiği. Alveol kemik.

Ankle bone : Aşık kemiği. Topuk kemiği.

İngilizce Pubis bone Türkçe anlamı, Pubis bone eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Pubis bone ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

A cells : Alfa hücreleri. Pankreasın langerhans adacıklarında glukagon salgılayan, içlerinde özel boyalarla boyanan, fevkalade parlak, alkolde çözünmeyen, kırmızı renkli granüller bulunan, az sayıdaki hücre. a hücreleri. hipofiz bezinin ön lobunda (pars distalis) yer alan, içlerinde asidofil granüller taşıyan, boyayı emen, büyüme hormonunu salgılayan bez hücreleri. asidofil hücreler. 3.mayalarda eşeyli üreme sırasında a hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

A protein : A proteini. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein.

Abiotic factor : Abiyotik faktör. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen, iklim faktörleri, toprağın özellikleri ve suyun kimyasal yapısı gibi faktörler. Canlı varlıkların hayatlarını önemli derecede etkileyen iklim faktörleri, toprağın özellikleri, suyun kimyasal yapısı gibi faktörler.

Abo blood groups system : Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi. Abo kan grupları sistemi.

Abambulacral area : Derisi dikenlilerin tüp ayak taşımayan ve genellikle madreporitin de yer aldığı vücut bölgesi. Abambulakral bölge.

Abiotic environment : Abiyotik çevre. Cansız çevre. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Abiyotik ortam.

 

Abductor muscle : Uzaklaştırıcı kas. Abdüktör kas. Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas.

A cell : Mayalarda eşeyli üreme sırasında alfa hücresiyle beraber zigotu oluşturan hücre. A hücresi.

Aardwolf : Etçiller (carnivora) takımının, sırtlangiller (hyaenidae) familyasından, 80 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, bütün sırtı boyunca uzanan bir yelesi olan, kuzey afrika'da yaşayan bir tür. Yeleli sırtlan. Bir sırtlanın özelliklerine sahip ve esas olarak böceklerle özellikle termitlerle beslenen güney ve doğu afrika yerlisi çizgili memeli.

Acacia : Akasya sakızı. Salkım ağacı. Akasya. Arap zamkı. Mimoza. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler.

Pubis bone synonyms : abacus bodies, abramis zone, a site, a chromosome, aardvark, aardvarks.