Refractometry türkçesi Refractometry nedir

  • Özdeklerin kırılım indislerinin belirlenmesi.
  • Kırınım ölçümü.
  • Refraktometri.
  • Kırılımölçüm.
  • Kimya alanında kullanılır.
  • Kırılım ölçme.

Refractometry ingilizcede ne demek, Refractometry nerede nasıl kullanılır?

Refractometer : Işığın kırılan imlecini ölçmeye yarayan aygıt. Işık ışınlarının bir sıvıdan biçmeye girerken yaptıkları kırılım açısını ölçerek kırılım indisini belirleyen aygıt. Fizik, kimya, veterinerlik alanlarında kullanılır. Kırılma indeksi ölçer. Katı veya sıvılarda refraktif indeks, katı madde miktarı, kırılma indisi ve şeker miktarını ölçme amacıyla kullanılan laboratuvar cihazı. Refraktometre. Sıvı örneklerin kırılma indisi ve şeker miktarını ölçen laboratuvar cihazı. Refraktometer. Kırınım ölçer. Kırılımölçer.

Dipping refractometer : Dalgıç refraktometre. Daldırma refraktometre.

Immersion refractometer : Dalgıç refraktometre. Daldırma relraktometre.

İngilizce Refractometry Türkçe anlamı, Refractometry eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Refractometry ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Active passive metal : Etkin-edilgin metal. Özgürce yenime uğrarken potansiyeli, edilginleşme potansiyelinin üzerine yükseltildiği zaman, etkin durumdan edilgin duruma geçen metal ya da alaşım.

 

Aliphatic compounds : Düz ya da dallanmış karbon iskeletinden türemiş olan hidrokarbonlar sınıfı. örn. Alifatik bileşikler.

Alcohols : Bir ya da daha çok hidroksil kökü içeren ve (r) bir aril ya da alkil kökü olmak üzere, r—oh genel formülü ile gösterilen alifatik bileşikler. örn. etil alkol (c2h5oh). Alkol. İçki. İspirto. Alkoller.

Acid salt : Aynı zamanda asit olan tuz. Asit tuzu. Sodyum klorit. Asit tuz. Bileşimindeki asit hidrojenlerinin bir bölümü metallerle yer değiştirmemiş olan tuz. örn. sodyum bikarbonat (nahco3).

Acier inoxydable : Krom, nikel gibi uygun metallerin katkısıyla havanın, nemin ve pek çok kimyasal özdeğin etkisine karşı dayancı artırılmış olan çelik türü. Paslanmaz çelik.

Aliphatic saturated compounds : Molekülündeki karbonlar arasında tek bağlar bulunan organik bileşikler. örn. propan (. Alifatik doymuş bileşikler.

Active metals : Etkin metaller. Demir, çinko gibi ölçün elektrot potansiyelleri hidrojeninkinden daha düşük olan metaller. Aktif metaller.

Measuring device : Ölçme aygıtı. Ölçüm cihazı. Ölçek. Ölçü tesisi. Ölçme aleti. Ölçü aleti.

Acidimetry : Asit ölçme. Asitölçüm. Asit ölçümü. Asidimetri. Asidimetre. Asitimetre. Bir asitli çözeltiyi, ölçün baz çözeltisiyle tepkimeye sokarak asitlik derecesini belirleme yöntemi. Bir asidin etkisinin ölçüldüğü süreç.

Acid radical : Bir asidin negatif parçası. Bir ya da daha fazla hidrojen iyonları kaybından yaratılan kökçe. Bir asit molekülünün, yükünleştiğinde protonlarından ayrılan ve tepkimelerde tek bir parça gibi davranan no3-, so24 gibi, eski yüklü parçası. Asit kökü. Asidik hidrojeni ayrıldıktan sonra kalan asit molekül kalıntısı.

Refractometry synonyms : aldehydes, measuring system, alicyclic compounds, additive, activated coal, additive properties, measuring instrument, alabaster, alcoholometry.