Revolve türkçesi Revolve nedir

Revolve ile ilgili cümleler

English: Ali thinks that the sun revolves around the earth.
Turkish: Ali Güneş'in, Dünya'nın etrafında döndüğünü sanıyor.

English: Aristotle, who lived from 384 to 322 BC, believed the Earth was round. He thought Earth was the center of the universe and that the Sun, Moon, planets, and all the fixed stars revolved around it.
Turkish: Milattan önce 384 ve 322 yılları arasında yaşamış olan Aristo, Dünya'nın yuvarlak olduğuna inanıyordu. Dünya'nın evrenin merkezi olduğu; Güneş'in, Ay'ın ve bütün sabit yıldızların da onun çevresinde döndüğü görüşündeydi.

English: All objects in the Galaxy revolve around the Galaxy's center.
Turkish: Galaksideki tüm nesneler galaksinin merkezi etrafında döner.

English: The world doesn't revolve around you.
Turkish: Dünya senin etrafında dönmüyor.

English: The planets revolve around the sun.
Turkish: Gezegenler güneşin etrafında döner.

Revolve ingilizcede ne demek, Revolve nerede nasıl kullanılır?

Revolve around : Etrafında dönmek. Yörüngesinde dönmek. Hakkında olmak. Döndürmek (etrafında). Merkezlenmek. İle ilgili olmak. Çevirmek. Çevresinde dönmek. Çevresinde oluşmak.

 

Revolved : Çevirmek. Yuvarlanmak. Devretmek. Etrafında dönmek. Düşünüp taşınmak. Döndürmek. Etrafında dönüp dolaşmak. Devir yapmak. Dönmek. Düşünmek.

Revolver : Torna. Revolver başlı torna. Işık mikroskoplarının objektiflerinin oluşturduğu disk biçimindeki parça. Revolver. Toplu tabanca. Yarı-otomatik torna. Altıpatlar. Altıpatlar (toplu tabanca). Seri ateş eden bir silah.

Revolvers : Altıpatlar (toplu tabanca). Altıpatlar. Revolver. Seri ateş eden bir silah. Yarı-otomatik torna. Rotatif. Torna. Toplu tabanca. Revolver başlı torna. Tabanca.

Revolves : Döndürmek. Devretmek. Devir yapmak. Dönmek. Düşünüp taşınmak. Etrafında dönmek.

Revolving door : Döner kapı.

Revolving light : Döner fener.

Revolving letter of credit : Yenilenebilen akreditif. Döner akreditif. Dönen akreditif. Yenilenen bankalararası sayca. Bankalararası sayca kullanıldıkça ya da ödekler ödendikçe kendi kendine yenilenen bankalararası sayca. İşlemlerin tekrarlanma yükünden kurtulma ve yüksek miktarda siparişin fiyat üstünlüğünden yararlanma amacıyla, ayrıca bir talimata ya da bildirime gerek kalmaksızın aynı koşullarda kendiliğinden yenilenen bir akreditif türü. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Rotatif akreditif.

Revolvable : Döndürülebilir. Dönebilir.

Revolving credit : Döner akreditif. Döner kredi. Rotatif kredi. Dönen kredi.

İngilizce Revolve Türkçe anlamı, Revolve eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Revolve ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Assembles : Takmak. Toplaşmak. Birleştirmek. Bir araya koymak. Parçaları birleştirmek. Toplanmak. Toplantı yapmak. Monte etmek. Toplamak.

 

Bowl : Kadeh. Yuvarlamak. Lambanın altına yerleştirilen, kupa biçimindeki yayıcı, kırıcı ya da yansıtıcı. Leğen. Çanak. Yolunda gitmek. Bovling oynamak. Kase. Stadyum (amerikan ingilizcesi).

Chews : Çiğnemek. Kurmak. Tütün parçası. Derin derin düşünmek. Lokma. Düşünüp taşınma. Çiğneme. Kafa yormak. Ağız ile çiğnemek.

Change over : Resim seçiciye, bir kaynaktan gelen resmi, başka bir kaynaktan gelen resme zincirlemesi için verilen komut. (zincirleme yapılacak ikinci kaynağın sayısı belirtilerek "ikiye zincirle!, dörde zincirle!..." biçiminde söylenir). Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Bütünüyle değiştirmek. Yerini değiştirmek. Geçme. Bir uygulamadan başka bir uygulamaya geçmek. Bir yöntemden bir yönteme geçmek. Tarz değiştirmek. Yöntem değiştirmek. Zincirle.

Gyrate : Kendi ekseni çevresinde dönmek. Sarmal. Dönerek sallanmak. Topaç gibi dönmek. Döne döne gitmek. Yuvarlak.

Bowled : Bovling oynamak. Yolunda gitmek. Bowling oynamak. Çevirmek (çember). Çanak. Tıkırında olmak. Kriket top atmak. Yuvarlamak. Şaşırtmak. Tas.

Ceding : Teslim. Teslim etme. Vermek. Teslim etmek. Vazgeçmek. Terketmek.

Came home : Anlaşılır olmak. Kavramak.

Cogitates : Enine boyuna düşünmek. Dikkatle düşünmek. İcat etmek. Kavram yaratmak. İyice düşünmek. Ciddi olarak düşünmek. Bulmak. Tasarlamak.

Swirl : Döne döne gitmek. Fırıl fırıl dönmek. Girdap gibi dönmek. Fırıl fırıl döndürmek. Helezonlaşarak dönmek. Girdap. Girdap yaparak dönmek.

Revolve synonyms : balance, circuiting, birl, arrive, get rolling, returned, bethought, turn, cerebrating, trundled, cede, deflects, annuller, account, turn around, change to, wheel around, attorn, reverse, revolves, cast about, carry over, abalienate, orbit, associate, cant, assign, bears, orb, begird, cerebrated, debate, circle.

Revolve ingilizce tanımı, definition of Revolve

Revolve kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To rotate, which is the more specific word in this sense. To cause to turn, as on an axis. To turn or roll round on, or as on, an axis, like a wheel.