Riboz nedir, Riboz ne demek

Riboz; Biyoloji, Kimya, Veteriner alanlarında kullanılan bir sözcüktür.

Biyoloji'deki anlamı:

Ribonükleik asitlerin ve ribonükleotitlerin yapısında bulunan beş karbonlu şeker.

Kimya'da terim anlamı:

Formülü CH2OH(CHOH)3CHO, mol kütlesi 150,1 g olan, D-riboz; bazı nükleik asit ve koenzimlerin bileşiminde furanozit ve piranozit şeklinde bulunabilen bir pentoz şeker. D-2-deoksiriboz; Formülü HOH2C(CHOH)2CH2CHO, mol kütlesi 134,1g olan deok-siribonükleik asit ve hücreye ait çekirdekte bulunan bir bileşik şeker.

Veterinerlikte sözlük anlamı:

Beş karbonlu aldoz yapısındaki monosakkaritlerden biri. RNA, FAD, NAD, NADP ve koenzim A’nın bir bileşeni.

Teknik terim anlamı:

Ribonükleik asitlerin ve ribonükleotitlerin yapısında bulunan beş karbonlu şeker.

Riboz hakkında bilgiler

Riboz, aslen D-riboz olarak bulunan ve doğada yoğun olarak bulunan bir monosakkarittir. Riboz molekülü, beş karbon atomu barındıran pentozlardandır. Asiklik durumda bir aldehit grubu bulunduran riboz, 1905 yılında Phoebus Levene tarafından tanıtıldı. Özellikle yaşamsal bazlardan olan RNA'nın omurgasını oluşturan riboz şekeri, genetik transkripsiyonlarda önemli yere sahip bir biyopolimerdir. Riboz molekülünden çıkarılan bir hidroksi grubu, DNA'nın yapısındaki deoksiribozu verir. Fosforilasyon sonucunda, riboz ATP, NADH ve birçok diğer metabolik bileşiğin alt birimi olabilir. D-ribozun ve D-gliseraldehitin sondan bir önceki karbon atom dizilişinin biçimi aynıdır. Biyolojide D-ribozun hücre içinde kullanılabilmesi için önce hücre tarafından fosforilasyona uğraması gerekmektedir. Ribokinaz enizimi D-riboz molekülünü D-riboz-5-fosfata çevirerek katalizleme yapar. Dönüştürme işlemi tamamlandığında D-riboz-5-fosfat, triptofan ve histidin adlı aminoasitlerin üretilmesini sağlayabilmektedir. D-riboz vücut çalışan insanlar için bir ek besin olarak satışa sunulmaktadır. Günlük doz olarak 5 gram alınması önerilen riboz, buna rağmen kaslara dayanıklık ve genişlik verdiği kesin olarak kanıtlanmamış bir maddedir.

 

Riboz anlamı, tanımı

Ribozim : Ortamda herhangi bir protein bulunmadığı zaman enzim özelliği gösteren saf RNA. Ortamda herhangi bir protein bulunmadığı zaman enzim özelliği gösteren saf ribonükleik asit

Ribozimler : Enzim etkinliği gösteren RNA molekülleri.

Ribozom : Bütün ökaryot hücrelerde çok sayıda hem serbest olarak sitoplâzmada, hem de endoplâzmik retikuluma bağlı olarak, ayrıca ökaryot hücre sitoplâzmasınınkinden daha küçük hâlde mitokondri ve kloroplâstların matriksinde bulunan, prokaryot hücrelerde ise sitoplâzmada bulunan, elçi RNA'nın tercüme edilerek proteinin sentezlendiği, sitoplâzmanın bir bölgesinde yoğun olarak bulunarak polizom veya poliribozom denilen grupları meydana getiren, E.coli'de 50 S ve 30 S, ökaryotlarda 60 S ve 40 S çökme kat sayısına sahip biri büyük, biri küçük iki alt birimden yapılmış, küçük alt birimleri ile elçi RNA'ya, büyük alt birimleri ile de endoplâzmik retikuluma bağlanan, RNA ve proteinden yapılmış, E.coli'de 52, ökaryotlarda yaklaşık 80 kadar çeşit protein kapsayan hücre organeli. Hücre sitoplazmasında aminoasitlerden protein sentezinin gerçekleştiği, RNA ve protein kompleksinden oluşmuş ultramikroskobik organellerden her biri. Hücrede mRNA’ nın mesajına göre protein sentezlemektensorumlu, ribozomal RNA ve proteinlerden meydana gelen, büyük ve küçük iki alt birimden oluşan, sitoplazma ve endoplazmik retikuluma bağlı olarak bulanan hücre içi organellerden biri.

 

Ribozomal rna : Ribozomlarda bulunan ve ribozomların esas yapısını oluşturan, ökaryotlarda çekirdekçikte sentezlenen RNA tipi. Ökaryot ribozomlarda rRNA 28 S, 18 S, 5.8 S ve 5 S, prokaryotlarda ise 23 S, 16 S ve 5 S çökme kat sayısına sahiptir. Ribozomlarda bulunan ve ribozomların esas yapısını oluşturan, ökaryotlarda çekirdekçikte sentezlanan RNA tipi. Proteinlerle birlikte ribozomları oluşturan, yapısal bir rol oynayan ve mRNA ve tRNA’ların ribozoma bağlanmasında da önemli bir rolü olan, en çok bulunan RNA şekli, rRNA.

Ribonükleik asit : Bazı virüslerde kalıtım materyali olan, esas itibarı ile protein sentezi ile ilgili olan, bazlardan biri (A, G, C ya da U), şeker (riboz) ve fosforik asitten oluşan nükleotitlerin meydana getirdiği uzun zincirler. DNA'dan protein sentezi için kopyalanan şifreyi taşıyan mRNA, amino asitleri ribozoma taşıyan tRNA ve protein sentezinin yapılmasında görev alan ve ribozomların yapısına giren rRNA tipleri bulunur. Protein sentezinde rol oynayan ribozomal RNA (rRNA), mesajcı RNA (mRNA) ve taşıyıcı RNA (tRNA) olmak üzere üç tipi bulunan, DNA’nın transkripsiyonuyla oluşan tek zincirli nükleik asit molekülü. Bir D-riboz şekeri, bir fosforik asit ve dört azot bazından (adenin, guanin, sitozin, urasil) birisini içeren nükleotitlerin polimeri, RNA. Hücrenin protein sentezinde önemli rol oynayan, hücrenin çekirdek ve sitoplazması içinde bulunan, DNA’nın transkripsiyonuyla oluşan tek zincirli ribonükleotit polimeri. Mesajcı RNA, ribozomal RNA ve taşıyıcı RNA olmak üzere üç tip RNA vardır.

Transkripsiyon : Çeviri yazı.

Fosforilasyon : Bir moleküle fosfat grubu eklenmesi. Bir gruba fosfat grubu eklenmesi.

Ribonükleotit : Yapısında D-riboz bulunan bir nükleotit. Örnek: Adenozin 5 fosfat. Bir D-riboz şekeri, bir fosfat grubu ve dört azot bazından (adenin, guanin, sitozin, urasil) birisini içeren bir nükleotit.

Sağlayabilmek : Sağlamaya gücü yetmek.

Aldehit grubu : -CHO ile gösterilen bir kimyasal grup. -HC=O ile gösterilen kimyasal bir grup.

Sağlayabilme : Sağlayabilmek işi.

Nükleik asit : Bütün canlı hücrelerde özellikle hücre çekirdeğinin proteininde bulunan kompleks asit gruplarından her biri.

Monosakkarit : Genel formülü (CH2O)n olan en basit karbohidrat. n adeti 3 olursa trioz, 5 olursa pentoz, 6 olursa hekzoz olur. Glikoz. Genel formülü (CH2O)n olan, bir polihidroksi aldehit veya keton ünitesi içeren, glukoz, fruktoz, galaktoz, arabinoz, ksiloz ve riboz gibi hidrolizlenmeyen en basit şekerlerden herhangi biri.

Aminoasitler : Amino (-NH2) ve karboksil (-COOH) grupları içeren ve proteinlerin temel yapı taşları olan organik bileşikler sınıfı.

Mol kütlesi : Molekülü oluşturan atomların kütlelerinin toplamı.

Dönüştürme : Dönüştürmek işi, tahvil.

Dayanıklık : Dayanıklılık.

Kanıtlanma : Kanıtlanmak işi.

Hücre içi : Hücrenin içinde olan. İntrasellüler. [Bakınız: göze-içi].

Koenzim a : Dekarboksilasyonda görev yapan bir koenzim. Bazı enzimatik reaksiyonlarda açil ve asetil grubu transferinde ve dekarboksilasyon reaksiyonlarında görev yapan pantotenik asit içeren bir koenzim, CoA.

Diğer dillerde Riboz anlamı nedir?

İngilizce'de Riboz ne demek ? : ribose