Risers türkçesi Risers nedir

  • Basamaklı platform.
  • Merdiven desteği.

Risers ile ilgili cümleler

English: My family are all early risers.
Turkish: Ailem tümü erken kalkar.

Risers ingilizcede ne demek, Risers nerede nasıl kullanılır?

Moisturisers : Nemlendirici (krem vb). Nemlendirici.

Summarisers : Özetleyici.

Early riser : Erkenci. Sabahçı. Erken kalkan kimse. Erken kalkan.

Late riser : Uykucu. Geç kalkan.

Riser : Basamak yüksekliği. Düşey hat. Çıkış borusu. Merdiven desteği. Katlardaki döşemleri birbirlerine bağlıyan düşey boru. Çıkıntı. Oluk. Basamak aynası. Yataktan kalkan kimse. Basamak.

Enterpriser : İnisiyatif sahibi kimse. Müteahhit. Bir taahhüt altına giren kimse. Girişimci. Yatırımcı.

Deodoriser : Kötü kokulardan arındıran madde (deodorizer olarak da yazılır). (britanya ingilizcesi) dezenfekte eden. Deodorant. Koku giderici. Koku gideren madde.

Mesmeriser : Cezbedici. Hipnotize edici.

Depolariser : (britanya ingilizcesi) kutupluluğu kaldıran madde (depolarizer olarak da yazılır). Depolarizer. Ucaysızlaştırıcı.

Temporiser : Zamana uyan kimse. Uygun zamanı kollayan kimse. Fırsatçı.

İngilizce Risers Türkçe anlamı, Risers eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Risers ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Ascend : Pesten tize geçmek (müzik terimi). Tahta çıkmak. Yukarı çıkmak. Ağmak. Tırmanmak. Çıkmak. Ziyadeleşmek. Artmak. Çıkmak (tahta). Yükselmek.

Chandelle : Ani ve keskin tırmanarak dönüş. Chandell (aynı zamanda hem irtifa kazanmak hem de rotasını değiştirmek bir uçağın yaptığı ani dikine tırmanıcı dönüş) gerçekleştirmek. Şandel.

Move up : Bir üst sınıfa yükselmek. Yukarı. Yukarı taşı. Yukarı çıkmak. Terfi etmek. Öğrenciyi bir üst sınıfa yükseltmek.

Stream : Akarsu. Akın halinde gitmek. Sürmek. Bilgisayar, uzay alanlarında kullanılır. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu. Akmak. Bir topluluğun (yıldız ya da cisimler) belli bir doğrultudaki devinmesi. Çay. Akıp gitmek. Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu.

Rocket : Roket atmak. Frenkmenekşesi. Hardalgiller (brassicaceae) familyasından, 50 cm kadar boylanabilen, parçalı yapraklı, sarımtırak çiçekli, yaprakları çiğ olarak salata gibi yenen tek yıllık, otsu bir bitki. Fırlamak. Havai fişek. Roket. Azar. Füze. Roka.

Bubble : Domur. Katı ve sıvı yığın evrelerde çeşitli etkilerle oluşan yerel gaz kümeleri. Kabarcıklar çıkarmak. Lıkırdamak. Fıkırdamak. Köpürmek. Kaynatmak. Kabarcıklar yapmak. İktisat, kimya, madencilik alanlarında kullanılır. Kaynamak.

Uplift : Yüceltmek. Yukarı dikmek (göz). Moralini yükseltmek. Yükseltmek. Yukarı çıkarmak. Coğrafya, jeoloji alanlarında kullanılır. Coşturmak. Daha iyi bir duruma getirmek. Canlandırmak. Yerkabuğunun bir bölümünün, deniz yüzüne göre, daha yüksek bir düzeye çıkması ya da bir kabartı yapması.

Uprise : Yükseğe çıkarmak. Yukarıya çekmek. Daha yukarı çıkarmak. Kabarmak. Ayaklanma. Tırmanmak. Yükselmek. İsyan. Ayaklanmak.

 

Watercourse : (ark veya kanal gibi üstü açık) suyolu. Akarsuyun kaynaktan ağza değin içinde aktığı, ağza doğru eğimli, dar; ancak, çok uzun oluk biçimli yol. Nehir yatağı. Çay. Akarsu ya da kanal. Ana suyolu. Yatak. Dere. Akarsu çığırı. Su yolu.

Falls : Çaylan. Şelale. Çağlayan. Meteorit düşmeler. Çağlayan gibi dökülen su.

Risers synonyms : soar up, soar upwards, locomote, waterfall, steam, go up, lift, rapid, come up, go, riser, climb up, mount, move, travel, newels, scend, climb, arise, skyrocket, water system, soar, estuary, surge, zoom.

Risers zıt anlamlı kelimeler, Risers kelime anlamı

Stay in place : Yerinde kalmak.

Fall : Aşağı sallanmak. Hastalanmak. Oturmak (laf). Sonbahar. Dalmak. İnmek. Dağılmak. Ölmek. İşgal edilmek.

Well being : İyi oluş. Refah. Sağlık. İyilik. Esenlik. Mutluluk.