Rotators türkçesi Rotators nedir

  • Çevirici.
  • Döndürücü.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Bir uzvu veya kolu döndüren kas (anatomi terimi).
  • Döngeç.
  • İlkel solucanlar (scolecida) dalının, yuvarlak solucanlar (aschelminthes) sınıfından, çok hücrelilerin (metazoa) en küçüklerinden (2300 mikron) olan, başlarındaki bir kirpikli çelenk aracılığı ile hareket eden, baştan sonra bir gövde ve gövdenin art ucundan çıkan bir ayak bulunan, ayrı eşeyli, bazısı doğuran, tatlı su ve denizlerde yaşayan türleri olan bir takım.
  • Rotatör.
  • Döngen.
  • Döndüreç.
  • Rotator.
  • Rotatorlar.

Rotators ingilizcede ne demek, Rotators nerede nasıl kullanılır?

Antenna rotator : Anten dondurucusu. Anten döndürücüsü.

Fetal rotator : Rotasyon çatalı. Doğum sırasında yavrunun pozisyonu düzeltmek amacıyla yavruyu uzun ekseni boyunca döndürmede kullanılan doğuma yardım aygıtı, rotasyon çatalı, caemmerer çatalı. Döndürme çatalı.

Rigid rotator : Katı döner. Parçaları esnemeden kaskatı dönen özdecik. Fizik, kimya alanlarında kullanılır.

Rotator : Döndürücü. Dönen şey. İki ve daha çok kütleden oluşan bir nesnenin, örneğin bir özdeciğin kütle özeği çevresinde dönen bir yapı olarak işlenmesi. Rotatör. Döndüreç. Döngeç. Döngen. Bir uzvu veya kolu döndüren kas (anatomi terimi). Çevirici.

 

Rotatoria : Rotatorlar.

Rotatory : Çark gibi dönen. Rotatif. Dönel. Devir hareketi olan. Dönüşümlü. Döner. Rotasyonlu. Dönmeli. Sıra ile yapılan.

Dextrorotatory : Saat yönünde. Dekstrorotatori. Saat yönüne. Saat yönünde dönen. Sağa çeviren. Sağa yönelen. Sağa dönme veya hareket etme. Sağa doğru dönen. Sağa yönelimli.

Rotatory energy : Çevrilebilir enerji. Metabolik enerji.

Laevo rotatory : Sola çeviren.

Levorotatory : Sola çeviren. Sola doğru dönen. Sol tarafa doğru dönüş. Saat aksi yönünde. Sola dönen. Polarize edilmiş ışık düzleminin sola veya saat aksi yönünde devri. Sola doğru çevrilen (optik, kimya). Sol tarafa doğru devir.

İngilizce Rotators Türkçe anlamı, Rotators eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Rotators ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Abiotic environment : Abiyotik ortam. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim, inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Organizmanın topografi, jeoloji, iklim ve inorganik besin maddeleri gibi biyolojik olmayan faktörlerden oluşan çevresi. Cansız çevre. Abiyotik çevre.

Spinner : Eğiren. İp eğirici. Topaç. Eğirme makinesi. Eğirici. Zoka. Örümcek. Savurma döküm makinesi. Eğiren kimse. Dönen balık yemi.

Converting : Karşılıklı alp verme. Dönüştürücü. Dönüştürme. Dönüştürülüyor. Çevirme. Farklı bir dini resmi olarak kabul etme. Dönüştürülen. Değiştirme. Dönüştürüyor.

Acacia : Arap zamkı. Mimoza. Akasya sakızı. Akasya. Salkım ağacı. Küstüm otugiller (mimosaceae) familyasından, parçalı yapraklı, sarı çiçekli, çanak ve taç yaprakları 4-5 parçalı, park ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, ülkemizde doğal olarak yayılış gösteren çalı ya da ağaç formundaki bitkiler.

 

Revolutionary : Devrimci. İhtilalci. Devrim. İnkılapçı. Devrimsel. Devrim niteliğinde. Devrimlerle ilgili.

Dialer : Telefon numarası çevirici. Çeviren. Arayan. Bağlayıcı. Çevirmeli bir telefon kullanarak bir internet servis sağlayıcısına bağlanan program (bilgisayar). Otomatik arayıcı.

Aardvark : Yer domuzu. Karınca yiyen. Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yerdomuzu. Borudişli.

A protein : A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Abductor muscle : Bir bacak ya da herhangi bir bölgeyi dışa doğru çeken kas. abdüktör kas. Abdüktör kas. Uzaklaştırıcı kas.

Rotators synonyms : rotatoria, abo blood groups system, aardwolf, invertor, convertors, convertor, dialler, abambulacral area, adapter, rotifers, capstans, rotifer, a site, a chromosome, capstan, abacus bodies, commutator, assemblers, aardvarks, a cell, dialers, diallers, commutators, assembler, a cells, abiotic factor, abramis zone, rotator.