Spinner türkçesi Spinner nedir

  • Örümceğin ip üreten organı.
  • Topaç.
  • Çevirici.
  • Zoka.
  • Eğirici.
  • Dönen balık yemi.
  • Uçak pervanesinin göbeğine konulan kapak.
  • İpekböceğinin ip üreten organı.
  • Eğirme makinesi.
  • İp eğirici.
  • Olta ucuna takılan kaşık.
  • Örümcek.
  • Eğiren kimse.
  • Fırıldak.
  • Abak.
  • İğ.
  • Eğiren.
  • Savurma döküm makinesi.

Spinner ingilizcede ne demek, Spinner nerede nasıl kullanılır?

Spinner bait : Tüy ve iplikten yapılan sinekler, bir veya daha çok uçlu iğneyle donatılmış yumuşak plastik yemler, muhtelif kaşıklar, döner kanatlı yemler, çeşitli biçimlerde ve renkte yemler. Yapay yem.

Airscrew spinner : Pervane göbek somunu.

Money spinner : Uğurlu iş. Çok karlı iş.

Spinneret : Thimble. Örümceğin ip üreten organı. Memecik. İplik borusu. İpekböceğinin ip üreten organı. Düze. Small metal plate. İplik memeciği.

Spinneries : İplik bükümü yapılan yer. Bükümhane. İplik fabrikası. İplikhane.

Spinning machine : Eğirici. Eğirme makinesi. Eğirme tezgahı. Büküm makinesi. İplik makinesi. İplik eğirme makinesi. İplik eğirme makinası. Büküm tezgahı.

Spinners : Çevirici. İp eğirici. Eğiren. Topaç. Savurma döküm makinesi. İpekböceğinin ip üreten organı. Uçak pervanesinin göbeğine konulan kapak. İğ. Eğirme makinesi. Abak.

Spinneys : Çalılık. Koru.

Spinning method : Döndürme yöntemi.

 

Spinning jenny : İğ makinesi. İplik eğirme makinesi. Çıkrık makinesi. Büküm makinesi.

İngilizce Spinner Türkçe anlamı, Spinner eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spinner ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Commutators : Komütatör. Değişeç.

Plummeting : Düşmek. Yük. Dikine düşmek. Düşmek (dikine ve büyük bir hızla). Dimdik düşmek. Tesviye ruhu. Sıkıcı. Düşüvermek. Dalmak.

Fusus : Füsus. Fusus.

Teetotum : Fırdöndü.

Abacuses : Çörkü. Sayı boncuğu. Çizenek. Abaküs. Sütun başlığı. Sayı-boncuğu. Sayıboncuğu. Hesap tahtası. Cathay pacific ve diğerlerinin sahip olduğu gds.

Rotators : Rotatorlar. Döngeç. Bir uzvu veya kolu döndüren kas (anatomi terimi). Rotatör. Döndürücü. Döndüreç. İlkel solucanlar (scolecida) dalının, yuvarlak solucanlar (aschelminthes) sınıfından, çok hücrelilerin (metazoa) en küçüklerinden (2300 mikron) olan, başlarındaki bir kirpikli çelenk aracılığı ile hareket eden, baştan sonra bir gövde ve gövdenin art ucundan çıkan bir ayak bulunan, ayrı eşeyli, bazısı doğuran, tatlı su ve denizlerde yaşayan türleri olan bir takım. Döngen.

Spinning machine : Eğirme tezgahı. İplik makinesi. Büküm tezgahı. İplik eğirme makinesi. Büküm makinesi. İplik eğirme makinası.

Gyroscope : Ciroskop. Düzdöner. Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Düz döner. Jiroskop. Cayroskop. Denge çarkı. Dinginlik kolcuğu büyük olduğundan, dönerken eksenini hep bir doğrultuda tutma eğiliminde olan özel nesne.

Thread maker : İplik yapan.

Spinner synonyms : pinwheel, fishing rig, fisherman's lure, fish lure, whipping top, spinster, peg top, convertors, turnpin, harvestman, daddy longlegs, gyroscopes, diallers, nomogram, fish shaped lure, gyrostat, dialer, shaper, convertor, fishing tackle, hanky panky, cobweb, ventilator, weather vane, weathercocks, turnbuckle, rig, invertor, tampin, dialers, maker, abacus, spinners.

 

Spinner ingilizce tanımı, definition of Spinner

Spinner kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A spinning machine. One who, or that which, spins one skilled in spinning.