Sal nedir, Sal ne demek

  • Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı.
  • Tabut

"Sal" ile ilgili cümleler

  • "Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk?" - Y. K. Karaosmanoğlu

Yerel Türkçe anlamı:

Sarp, yalçın

[Bakınız: salaca]

At arabalarında ekin ve sap taşımakta kullanılan bir çeşit uzun araç.

Yel, rüzgâr.

Ahıra, avluya kaldırım yapmakta kullanılan büyük yassı taş.

Ateşte patlayan taş.

Sedye

Tabut, cenaze

Sürgün, amel.

Üzüm ezmeye yarayan büyük tahta ya da taştan oyulmuş tekne.

Salgın hastalık.

Dağ eteğindeki geniş düzlük.

Kaldırım yapmakta kullanılan yassı ve büyük taş. Sarp kayalıklar.

İçinde üzüm ezilen tekne.

Tabut.

Arabalara ot, sap ve benzeri şeyleri yüklemek için tahtadan yapılmış olan kayık gibi araç. Tarladan sap taşımak için ağaç dallarından örülmüş araba çiti. Hayvan ya da saban ve benzeri araçları yağmur ve güneşten korumak için tahtadan yapılmış olan çatı.

Hasta, yaralı ya da ölü taşınan sedye. Tabut.

Baca.

Köyün yakınında ekime ayrılan yer.

Boy, uzunluk.

Ahırda kuzular için ayrılmış bölüm.

Kar kuyusu.

Zanaat Ticaret alanındaki sözlük anlamı:

Fazla ekin yükleyebilmek için arabaların iki yanına konan ağaç kanat. (İnköy -Kütahya; Dardere -Bilecik; Dereyalak -Eskişehir; Büyükdivanköyü -Çorum)

 

Yapı işlerinde kullanılan, yanlarında tutacak kolları olan taş, harç, çamur ve benzeri taşınan tabla.

Diğer sözlük anlamları:

Dağ eteği, yamaç.

Tabut.

Sal isminin anlamı, Sal ne demek:

Erkek ismi olarak; Bir tür ilkel ırmak veya deniz taşıtı. Boy. Yel, rüzgâr. Büyük sarp kaya. Kıyı, kenar.

Sal hakkında bilgiler

Sal deniz ya da nehirde su üzerinde kalmak ya da hareket etmek üzere tahta ya da tomrukların birbirine eklenmesiyle oluşturulan düz taşıt. En basit tekne/kayık tasarımıdır ve gövdesiz yalın olmasıyla karakterize edilir.

Geleneksel sallar tahta ya da tomruk veya kamıştan yapılırken, çağdaş sallar için daha çok duba ya da polistilen bloklar kullanılır. Şişme sallar (özellikle de rafting denilen sal sporunda) çok katmanlı dayanıklı kauçuk malzemeden yapılır.

Dicle nehrinde taşımacılıkta kullanılan sallara kelek adı verilir.

Norveçli bilim adamı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşının 1947'de Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusundaki adalara yaptıkları yolculukta Kon-Tiki adlı salı kullanmışlardır.

Sal ile ilgili Cümleler

  • Çocuklar bir sal yaptı.
  • Çocuk bir sal üstünde nehirden aşağıya doğru gitti.
  • Gardiyan, tutukluları sal.
  • Ali bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.

Sal tanımı, anlamı:

Sal yarışı : Özel botlarla debisi yüksek ırmaklarda yapılmış olan bir spor türü.

Cankurtaran salı : Deniz kazalarında kullanılmak üzere gemilerde bulundurulan sal.

Ölü salı : Tabut.

Salhane : Kesimevi.

Tabut : İçine yumurta konan uzun sandık. Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal, ölü salı.

 

Sal atmak : Boyunduruğa koşulmuş hayvanlardan güçlü olanına yükün ağırlığını vermek: Kınalıya sal attım.

Sal sal : Zaman zaman, aralıklı. Yer yer, bölge bölge.

Sal tahtası : Tabut ya da ölü taşınan tahta.

Diğer dillerde Sal anlamı nedir?

İngilizce'de Sal ne demek? : [Sal] n. male first name

n. Sal, male first name

n. salt, sodium chloride, common crystalline mineral, table salt; sauce; raciness; wit

Fransızca'da Sal : radeau [le], traille [la]

Almanca'da Sal : Floß

Rusça'da Sal : n. плот (M), паром (M), салон (M), гостиная (F), лысина (F)