Scantling türkçesi Scantling nedir

  • Kısa boy kereste.
  • Parça.
  • Az miktar.
  • Uzun ve ince kereste veya kalas.
  • Numune.
  • Kırıntı.
  • İnce tahta.
  • Küçük miktar.
  • Parça kereste.
  • Küçük kereste.

Scantling ingilizcede ne demek, Scantling nerede nasıl kullanılır?

Scantlings : Uzun ve ince kereste veya kalas. Parça. Küçük miktar. Ahşap gövde elemanları. Kırıntı. Az miktar.

Scantly : Güç bela. Zar zor. Eksik bir şekilde. Kıt kanaat. Ancak. Yetersiz bir şekilde.

Scant of : Az olan. Eksik.

Scant : Yetersiz. Zar zor yeten. Dar. Özensiz çalışmak. Kıt. Daraltmak. Sınırlı. Az miktarda vermek. Az. Dikkatsiz bir biçimde çalışmak.

Scanted : Daraltmak. Özensiz çalışmak. Az miktarda vermek. Dar. Kısıtlamak. Dikkatsiz bir biçimde çalışmak. Kifayetsiz. Kısıtlı. Sınırlamak. Sınırlı.

Scanting : Beklenenden daha az değişiklik yapma eylemi. Sınırlandırma. Doğru miktardan daha az verme. Bir şeyi kısıtlama ya da azaltma. Birşeyi kısıtlama veya sınırlandırma eylemi. Limitleme.

Scantily explored : Eksik bir şekilde keşfedilmiş. Sınırlı şekilde keşfedilmiş.

Scantily : Ekonomik bir tarzda. Kıt olarak. Yetersizce. Ancak. Eksik olarak. Eksik bir şekilde. Güç bela. Yetersiz bir şekilde. Zar zor. Tutumlu bir şekilde.

Scantness : Yetersizlik. Kısıtlılık. Kıtlık. Azlık.

Scantier : Kıt. Bereketsiz. Bayan külodu. Yetersiz. Pek az. Az. Kısa iç çamaşırı. Eksik. Sınırlı. Dar.

 

İngilizce Scantling Türkçe anlamı, Scantling eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scantling ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Essayed : Tecrübe etmek. Denemek. Tahrir. Rapor. Kalkışmak. Yapmaya kalkışmak. Deneme. Tecrübe. Yapmaya kalkışma.

Dram : Dram. Dört gram. Dirhem. Damla. Bir yudumluk içki. Herhangi bir şeyin küçük bir miktarı. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Yudum. İskoçya'da viski kadehi.

Drams : Dört gram. Herhangi bir şeyin küçük bir miktarı. Damla. İskoçya'da viski kadehi. Dirhem. Bir yudumluk içki. Yudum.

Driblets : Damla. Nebze.

Chip : Para. Pullarını ayıklamak. Bir tümleşik çevrimi taşıyan yarıiletken gereç. kırmık sözlüğü de bu anlamda kullanılmaktadır, bk. tümleşik çevrim. Çatlak. Marangoz-doğramacı. Kırılmak. Takılmak. İz. Mikrodevre (bilgisayar). Havalandırmak top.

Small sum : Küçük meblağ. Mütevazi miktar. Düşük miktar.

Exemplification : Sembol. Örnek. Örnekleme. Timsal. Misal. Örneklendirme. Resmi onaylı suret. Tam ve eksiksiz onaylı suret. Resmi mühürlü suret.

Mickle : Çok büyük. Çok miktar.

Attachments : Alaka. Dostluk. Ekler. İlgi. Sevgi. Bağlılık. Haciz. Aksesuar.

Pattern : Patron. Modele göre yapmak. Resim. Örnek. Aynen kopya etmek. -e uydurmak. Örnek olarak ayrılmış bulunan şey. Desen. Patron (elbise). Örnekçe.

Scantling synonyms : small amount, archetypes, avulsion, scantlings, paragon, stud, exemplar, paragoning, exemplifications, fewness, crumbing, exemplars, attachment, fragmenting, essay, paradigm, chipping, norm, building, oddments, few, particle, cakes, broken pieces, article, handful, paragons, dribblets, driblet, rag, avulsions, littler, inch.

Scantling ingilizce tanımı, definition of Scantling

Scantling kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A fragment. A bit. Small. Not plentiful. A little piece. Scanty.