Scapegoat türkçesi Scapegoat nedir

  • Başkalarının cezasını çeken.
  • Günah tekesi.
  • Günah keçisi.
  • Başkasının suçunu yüklenen kimse.
  • Şamar oğlanı.
  • Abalı.

Scapegoat ile ilgili cümleler

English: They simply need a scapegoat.
Turkish: Onlara basbayağı bir günah keçisi lazım.

English: They simply need to find a scapegoat.
Turkish: Onların sadece bir günah keçisi bulmaları gerekiyor.

English: He's always the scapegoat.
Turkish: O her zaman günah keçisi.

English: Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.
Turkish: Neden ben onların tek şikayet ettiğiyim?Onlar sadece benim üzerimden örnek veriyor ve beni günah keçisi olarak kullanıyorlar.

English: They're looking for a scapegoat.
Turkish: Onlar bir günah keçisi arıyorlar.

Scapegoat ingilizcede ne demek, Scapegoat nerede nasıl kullanılır?

Scapegoating : Suçu diğerlerinin üzerine atma işlemi veya eylemi. Bir kimseyi günah keçisi yapma. Suçu başkasının üzerine atma. Birkimseyi veya birşeyi günahkeçisiyapma eylemi. Bir başka insan veya nesneyi düşmanlığı odağı haline getirme eylemi veya işlemi. Vur abalıya tutumu. Bir toplumsal kümenin saldırganlık eğilimini, herhangi bir toplumsal sorunun sorumlusu tuttuğu bir bireye ya da kümeye yöneltmesi.

 

Scapegoatism : Sorumluluk almamak adına başkasını suçlama eylemi. Sorumluluğu taşımamak için suçu bir başka insanın üzerine atma işlemi veya eylemi.

Scapegoats : Günah tekesi. Abalı. Başkasının suçunu yüklenen kimse. Başkalarının cezasını çeken. Şamar oğlanı. Günah keçisi.

Scapegrace : Hayırsız. Beş para etmez kimse. Yaramaz.

Scapegraces : Beş para etmez kimse. Hayırsız. Yaramaz.

A narrow escape : Güç bela kurtulma.

A blot on the landscape : Manzarayı bozan şey. Manzarayı berbat eden şey. Daha önceki rahat durumu bozan eden şey. Manzarayı bozan kötü görüntü. Manzaradaki leke.

Air escape pipe : Hava tahliye borusu. Tenek tahliye borusu.

Barely escaped : Zar zor kurtulmuş. Mucizevi bir şekilde kaçmış. Kıl payı kaçmış.

Scape : Sap. Sütun gövdesi. Bitki sapı. Sütun. Boyun. Yapraksız çiçek sapı. Anten. Duyarga. Uzantı.

İngilizce Scapegoat Türkçe anlamı, Scapegoat eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scapegoat ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Fall guy : Dolandırılan. Keriz. Başkasının cezasını çeken kimse. Dolandırılan kimse. Kurban. Enayi.

Aunt sally : Herkesin eleştirisine uğrayan kişi. Herkesin eleştirisine maruz kalan kişi. Eleştirilerin hedefindeki kişi. Kadın biçimindeki kukla dövülerek oynanan oyun.

Victim : Felaketzede. Av. Maktul. Mağdur kimse. Mağdur. Kurban. Kazazede.

Whipping boy : Prensin yerine cezalandırılan çocuk.

Goats : Enayi. Teke. Azgın erkek. Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, geviş getirenler (ruminantia) alt takımının, boynuzlugiller (bovidae) familyasından, genellikle dağlık ve kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik, boynuzları geriye doğru ve yaklaşık olan, sakallları bulunan bir alt familya. evcil keçi (capra hircus), yaban keçisi (c.aegagrus) türleri iyi bilinir. Keçi. Keçiler. Ahmak. Zampara.

 

Goat : Çift parmaklılar (artiodactyla) takımının, boynuzlugiller (bovidae) familyasından, yaban keçisinden evcilleştirilmiş, sütü, tüyü ve derisi için yetiştirilen, avrupa'da yaşayan bir tür. keçi. Enayi. Evcil keçi. Kaba. Davar. Zorbalık. Azgın erkek. Pis.

Stooge : Piyon veya maşa (alet olan kimse). İşbirlikçi denek. Herif. Yardakçı. Maşa. Yamak. Muhbir. Alet olan kimse. Acemi.

Stooges : İkiliden gülünç duruma düşeni. Piyon veya maşa (alet olan kimse). Herif. Maşa. Acemi. Yamak. Muhbir. İşbirlikçi denek. Şamaroğlanı.

Sacrificial lamb : Kurbanlık koyun. Kurbanlık kuzu.

Scapegoat synonyms : scapegoats.

Scapegoat ingilizce tanımı, definition of Scapegoat

Scapegoat kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A goat upon whose head were symbolically placed the sins of the people, after which he was suffered to escape into the wilderness.