Scratcher türkçesi Scratcher nedir

  • Kazıyıcı.
  • Yatak.
  • Kazı kazan kartı.
  • Kazı kazan.
  • Kazıyacak.
  • Kazıma aleti.
  • Kazı kazan bileti.
  • Kaşınan kimse.

Scratcher ile ilgili cümleler

English: Have you ever scratched your back with a backscratcher made in Japan?
Turkish: Seç hiç sırtını Japonya'da yapılmış bir sırt kaşıyıcı ile kaşıdın mı?

Scratcher ingilizcede ne demek, Scratcher nerede nasıl kullanılır?

Back scratcher : Kaşağı.

Hand scratcher : Taraklı kepçe. Sığ deniz, göl ve nehirlerde karides, midye, istiridye gibi su ürünlerini avlamada kullanılan, tarak, ağ torba, çember ve sap kısımlarından oluşan ve elle kullanılabilen küçük av aracı.

Backscratcher : Sırt kaşıma aracı. Sırt kaşıyıcısı. Ortak çıkarlar için ticari kıyaklara hazır olan kimse. Kendi sırtını kaşımak için kullanılan ve uzun bir kolu olan kaşıma aracı. (kayak) kayak yapan kişinin kayak için kullanılan uzun çubuklarla kendi sırtına dokunması. Kaşağı.

Scratched : Acele ile yazmak. Tırmalamak. Çizmek. Çekilmek. Çizilmiş. Tırnaklamak. Kazımak. Sıyrılmış. Karalamak. Kaşınmak.

Scratched film : Çizikti film. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Üzerinde çizikler bulunan film. Çizikli film.

Scratch about : Eşelemek.

Unscratched : Çiziksiz. Zarar görmemiş. Zararsız.

 

Scratch awl : Oymacı kalemi. Pikap iğnesi.

Scratch along : İki yakayı bir araya getirememek. Kazıyarak çıkarmak. Kıt kanaat geçinmek. Zar zor geçinmek. Kazımak.

Scratch a ticket : Bileti çizmek. Bir ismi adaylar listesinden çıkarmak.

İngilizce Scratcher Türkçe anlamı, Scratcher eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Scratcher ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Pointer : İbre. Büyükayının iki büyük işaret yıldızı. Göstergeç. İma. İşaretçi. Anlamlı söz. Puvanter. Öneri. Öğüt.

Bed : Genel olarak, birkaç katmandan oluşmuş kayaç birimi. Madencilik, jeoloji alanlarında kullanılır. Oturtmak. Sabitleştirmek. Nehir yatağı. Altında ve üstünde bulunan kayaçlardan gözle ya da fiziksel olarak az çok açıkça ayrılabilen, kalınlığı 1 cm'den az olmayan tortul kayaç birimi. Kalmak. Tabaka. Bir su kütlesinin dip bölgesine verilen ad. Yerleşmek.

Scalers : Sayıl. Ölçekleyici. Kantarcı. Tartma çemberi. Raspacı. Tartan kimse veya şey. Elektronik sayıcı. Tırmanan kimse. Gelen vuruşların belirli bir sayıya kadarını aldıktan sonra bir vuruş yayınlayan devre (elektronik).

Wiper : Temizlik malzemesi. Kafa bulma. Perdahlayıcı. Sille. Kontak kolu. Cam sileceği. Silecek. Dirsekli makara. Tokat.

Rooters : Koyu taraftar. Ruter. Kök sökme aleti. Fanatik. Köksöker.

Bedding : Hayvan yatağı. Rodaj destek yerleştirme. Madencilik, veterinerlik, jeoloji alanlarında kullanılır. Yataklama. Altlık. Gelembe. Tortulların bileşim, tane büyüklüğü, fiziksel nitelikleri bakımından birbirlerinden ayrımlı yataklar halinde üst üste sıralanması. Katmanlaşma. Nevresim.

 

Scarifier : Tırmık. Kazıntı cihazı. Riper. Kazıcı.

Bearing : Çekme. Rulman. Ayak. Alaka. İlinti. Birisine katlanma. Ürün verme. Duruş. Üstlenme.

Den : Karanlık oda. Mağara. Uğrak. Çalışma odası. Zor durum. Çıkmaz. Batakhane. Sığınak. Delik.

Scrapers : Raspa. Sistre. Demir kapı çamurluğu.

Scratcher synonyms : working person, device, scratch off, scrabbler, scraping tool, wipers, assister, dosses, doss, berths, backscratcher, assisters, scratch card, workman, scraper, beds, bunk, berth, workingman, dossed, rooter, scaler, bushing, working man, scalprum, scrapper, bearings, scrappers, beddings, scrabblers.

Scratcher ingilizce tanımı, definition of Scratcher

Scratcher kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Specifically (Zoöl.), any rasorial bird. One who, or that which, scratches.