Sea fire türkçesi Sea fire nedir

  • Yakamoz.
  • Fosfor gibi ışıldayan deniz canlıları tarafından üretilen ışık.

Sea fire ingilizcede ne demek, Sea fire nerede nasıl kullanılır?

Sea : Deniz. Derya. Denizle ilgili. Okyanus. Dalga. Umman. Yerkabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize göre daha az derin, karasal sahanlıkları daha yaygın ve karaların etkisine çokça açık tuzlu su alanları. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı tuzlu su kütlesi.

Fire : Isıtmak. Çalışmak (motor vb.). Ateş. Dağlamak. İşten atılma. Yakmak. Alev almak. İşten kovmak. Canlandırmak. İş sözleşmesinin işveren tarafından fesh edilerek işçinin işine son verilmesi.

Sea air : Denizde bulunan taze tuzlu hava. Deniz havası.

Sea anchor : Açık deniz demiri. Sürüklenmesini engellemek amacıyla gemiden atılan aygıt. Denizdeyken bir gemiyi bir yerde tutmak için kullanılan cihaz. Deniz demiri. Deniz çapası.

Sea anemon : Denizşakayığı. Sölenterler (coelenterata) alt bölümünden, knidliler (cnidaria) filumunun, mercanlar (anthozoa) sınıfından, çok sayıda, uzun, dokunaçları bulunan, akdeniz'de yaşayan türleri içine alan bir cins.

Sea anemone : Deniz şakayıkı. Denizgülü. Denizşakayığı. Anemon. Deniz şakayığı. Sölenterlerden knidliler (cnidaria) filumunun, mercanlar (anthozoa) sınıfından dokunaçları oldukça kısa, kırmızı, mavi, yeşil renkli, yalnız yaşayan türleri içine alan bir cins. Taçyaprağı şeklinde dokungaçları ve jelatinimsi gövdesi olan deniz polipi. Deniz anemonu.

 

Sea ape : Deniz su samuru. Deniz maymunu.

İngilizce Sea fire Türkçe anlamı, Sea fire eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sea fire ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Noctiluca : Karanlıkta parlayan tek hücreli deniz canlısı. Bir hücrelilerin (protozoa), kamçılılar (flagellata) sınıfından, küre biçiminde, çok iri ve karışık yapılı, denizlerde yaşayan ve yakamoz meydana getiren bir cins. noctiluca miliaris türü iyi bilinir. Noktiluka.

Phosphorescence : Fizik, kimya, nükleer enerji, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Fosforışıma. Fosforlarıma. Fosfor gibi ışıldama. Bir özdeğin, uyarık bir durudan taban duruya geçiş olasılığı az olması yüzünden uzun süre ışıldaması olayı. Fosfor parlaklığı. Uyarmanın bitiminden sonra çok kısa olmayan bir süre (yaklaşık olarak 10(üzeri-8) saniyeden çok) süren ışılışı. Önceden ısı, ışık ya da elektrik boşalımının etkisinde bırakılmış bir özdeğin sonradan sürekli ışık yayması. ak fosforun yavaş oksitlenmesinde gözlenen soluk yeşilimsi ışıma. Fosforesans.

Fluorescence : Yalnızca ışınımlanma sürecinde ortaya çıkan ışıldama. Flüorışı. Uyarılmış bir sistemden, temel haldeki bir sisteme geçiş sırasında yayılan ışık. Floresan. Işınırlık. Flüorışıllık. Floresanlık. Fizik, kimya, nükleer enerji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Işık almakta olan bir özdeğin, başka ya da aynı dalga boyunda ışınlar salması olayı. Uyarmanın bitiminden sonra ancak çok kısa bir süre(yaklaşık olarak 10(üzeri -8) saniyeden az) süren ışılışı.