Seaport türkçesi Seaport nedir

Seaport ingilizcede ne demek, Seaport nerede nasıl kullanılır?

Seaports : Liman. İskele.

Seapiece : Deniz tablosu. Deniz resmi.

Seaplane : Su uçağı. Deniz uçağı.

Seaplanes : Deniz uçağı. Su uçağı.

Sea air : Denizde bulunan taze tuzlu hava. Deniz havası.

Sea bear : Beyaz ayı.

Sea ape : Deniz maymunu. Deniz su samuru.

Sea bathing : Deniz banyosu. Deniz ve okyanusta banyo.

Sea bird : Denizkuşu. Denizde veya deniz kenarında yaşayan kuşlar. Deniz kuşu.

Sea anemone : Deniz anemonu. Sölenterlerden knidliler (cnidaria) filumunun, mercanlar (anthozoa) sınıfından dokunaçları oldukça kısa, kırmızı, mavi, yeşil renkli, yalnız yaşayan türleri içine alan bir cins. Anemon. Denizşakayığı. Taçyaprağı şeklinde dokungaçları ve jelatinimsi gövdesi olan deniz polipi. Denizgülü. Deniz şakayığı. Deniz şakayıkı.

İngilizce Seaport Türkçe anlamı, Seaport eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Seaport ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Hythe : Küçük sığınak. Hithe. Somerset kıyısında bir kasaba (ingiltere). Alberta'da bir köy (kanada). Cinque limanları'ndan biri olan kent'te bulunan bir liman kasabası (ingiltere).

Anchorage : Güven. Güven kaynağı. Demir. Gemilerin demirleme yeri. Emniyet. Destek. Dayanak. Sabitleme.

 

Catwalks : İki bina arasındaki köprü. Dar bir yaya yolu. Dar köprü. Geçit. İki binayı birbirine bağlayan köprü. Kediyolu. Podyum.

Coastal town : Sahil şehri. Sahil beldesi. Kıyıda, birçok yapma kuruluşları ve iç kesimlere uzanan yollarıyla, bulunduğu ülkenin deniz ulaştırması ve teciminde bir giriş, çıkış kapısı görevini yapan ve çok kez kimi işleyimlerin de toplandığı kent. bk. liman. Sahil kasabası. Kıyıkent. Liman şehri. Sahil kenti. Sahil kenarında kurulmuş kasaba.

Hithe : Küçük sığınak. Hythe.

Havening : Sığınmak. Limana sığınmak. Melce. Limana girmek. Barınak. Liman şehri. Sığınak.

Fabric : Bez. Çatı. İnşa. Bir kayacın iç yapısı. (iç yapı, kayacın oluşum koşullarına bağlı olduğundan belli başlı doku örneklerinde, kayaç cinslerine göre şöyledir: a) kor kayaçlar. 1. kristal: kayaç yapıcı minerallerin hepsi kristal biçimi göstermektedir, aralarında bağlayıcı madde yoktur. kristal dokunun şu cinsleri vardır: a) tüm kristal: kayacı yapan bütün mineraller kristallenmişlerdir. b) yarı kristal: kristallenmiş yapıcılar arasında camsı madde de vardır. c) iri kristalli: kristallenmiş yapıcılar çıplak gözle görülebilmektedirler. ç) ince kristalli: kristal yapıcılar ancak mikroskopla seçilebilmektedir. d) taneli: kristallenmiş yapıcıların büyüklük ve biçimleri ortalama özdeştir. iri, ufak ve sık taneli dokular vardır. 2. camsı: kayaç tüm ya da büyük çoğunlukla, camsı bir madde ile yapılıdır. 3. porfirsi: sık taneli ya da camsı bir kayaç hamuru içinde kendine özgü kristal biçimi gösteren kristaller vardır. 4. camsı porfirsi: kayaç hamuru büsbütün camsı maddedir ve bu hamur içinde iri kristaller bulunmaktadır. 5. akış izli doku: kayacın geldiği magmanın akış yönü, kayaç hamurundaki kristalciklerin sıralanışından ve camsı maddenin biçiminden bellidir. 6. yuvarsı doku: camsı madde ile yapılı kayaç hamurunda, özekten ışınsal ve küresel biçimler vardır. a) tortul kayaçlar. doku genellikle birikme koşullarına uygun olarak katlıdır. c) başkalaşım kayaçları. mineralleri az çok özdeş zamanda kristallendiklerinden, bu kayaçlarda, genellikle kristal başkalaşım dokusu bulunur: a) mozaiksi doku: kayacın mineralleri taneli biçim gösterir. b) eşit doku: kayacın minerallerinin taneleri ortalama birbirine eşit büyüklüktedir. c) değişik doku: minerallerin tane büyüklükleri çeşitlidir. ç) porfirsi başkalaşım dokusu: taneli kayaçta, ötekilerinden sonra ve çok daha büyük tane büyüklüğünde gelişmiş kristaller vardır. d) porfir kırıklı doku: başkalaşımdan önce oluşmuş kristaller, kayaçta kalıntı durumunda bulunur. Yapı. Doku. Nesiç. Dokuma.

 

Dockage : Havuz vergini. Doka alma. Rıhtım hizmetleri. Kesinti. Rıhtım vergisi. Havuz ücreti. Dok ücreti. Dok vergini.

Haven : Liman şehri. Barınak. Sığınmak. Sığınak. Melce. Limana girmek. Limana sığınmak.

Docks : Azaltmak. Rıhtım. Uzayda kenetlenmek. Kuyruğunu kısaltmak. Kısaltmak. Uzayda başka gemiye kenetlemek. Kesmek. Doka çekmek. Rıhtıma yanaşmak.

Seaport synonyms : docking facility, gangway, harbour, ports, liman, derrick, havens, catwalk, harbor, dock, harboured, landing place, embarcadero, cat walk, sea port, bunder, harbored, gangplanks, seafront, ferry, gangplank, landing, coaling station, gangboard, port of call, anchorage ground, dockages, port, falsework, havened.