Sightedness türkçesi Sightedness nedir

  • Görme duyusunun normal kullanımı.
  • Gözle görüş.

Sightedness ile ilgili cümleler

English: I have false nearsightedness.
Turkish: Yanlış miyopluğum var.

Sightedness ingilizcede ne demek, Sightedness nerede nasıl kullanılır?

Clear sightedness : Keskin ayırımlar veya farkındalıklar yapabilme durumu.

Far sightedness : Uzaktaki objelerin görüntüsünün yakındaki objelerden daha net olma durumu. Hipermetropi. Aklı başındalık. Bilgelik. Aklıselimlik. Uzak mesafeleri görebilme. Akıllılık. Uzak görüşlülük.

Sharp sightedness : Keskin gözlülük.

Farsightedness : Sağduyu. Hipermetropi. İleri görüşlülük. Hipermetropluk. Yakıngörmezlik. Yakını görememe. Sağgörü. İleriyi görebilme.

Foresightedness : İhtiyat. Geleceği önceden haber verebilirlik. Önceden görmüşlük. Gelecek için dikkatli planlama. Öngörü. Önceden görebilme.

Far sighted : Aklı başında. Hipermetrop. Aklıselim. Uzak mesafeleri görebilen. Akıllı. Hipermetrop olan (uzaktaki objelerin görüntüsünün yakındaki objelerden daha net olma durumu). Uzak görüşlü. Bilge.

Long sighted : İhtiyatlı. İleriyi düşünen. Uzağı gören. Presbit. İlerisini düşünen.

Longsightedness : Yakıngörmezlik. Presbitlik. İleri görüşlülük. Uzağı iyi görme.

Nearsightedness : Miyopi. Miyopluk. Miyop olma.

 

Shortsightedness : Öngörüsüzlük. Uzakgörmez. Miyopluk. Uzak bir cisimden göze gelen ışınların ağ tabakaya ulaşamadan imge meydana getirerek bulanık görmeye sebep olan göz hastalığı. miyop. Uzağı görememe. İleriyi görememe. Sığ görüş.

İngilizce Sightedness Türkçe anlamı, Sightedness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sightedness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Oxyopia : Oksiyopi.

Seeing : Görme. Madem. Mademki.

Sight : Görmek. İbraz etmek (çek vb.). Görünüm. (aranan birini veya bir şeyi) görmek. Görülen şey. Korkunç ya da gülünç hal. Hedeflemek. Görüş. Kanı. Görünüş.

Acuity : Duyarlılık. Bir resmin seçikliğinin fiziksel ölçüsü. (seçiklik öznel bir ölçü olduğu ve ister istemez en azından iki resmin gözle karşılaştırılmasına dayandığı halde, keskinlik fiziksel ölçüye dayanır). Sivrilik. Duyuların keskinliği veya berraklığı. Akuiti. Zeka. Keskinlik. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Keskin duyululuk.

Vision : Tasavvur. Görüm. İleriyi görme. Hayal gücü. Düş. Görme. Görü. Hayal. Görülmeye değer şey. Hayal gibi görmek.

Eyesight : Görme gücü. Görme duyusu. Görüş uzaklığı. Görüş. Görme yeteneği.

Visual sense : Görsel duyu.

Visual acuity : Görüş keskinliği. Nitel olarak birbirine çok yakın gibi görünen iki nesneyi ayrı algılayabilme yeteneği. nicel olarak birbirine çok yakın gibi görünen iki nesneyi (iki nokta ya da iki çizgi) gözün ayrı algılayabildiği en ufak açının dakika türünden değerinin tersi. Net görme. Görme keskinliği.

Sightedness synonyms : twenty twenty, 20/20, visual modality.

Sightedness zıt anlamlı kelimeler, Sightedness kelime anlamı

Inattentiveness : Dalgınlık. Savrukluk. Dikkatsizlik.