Skull türkçesi Skull nedir

  • Omurgalılarda beyni içine alan baş bölgesinin sert kemik ya da kıkırdaksı kısmı.
  • Skül.
  • Oral seks.
  • Kranyom.
  • Kurukafa.
  • Baş iskeleti.
  • Çok çalışkan öğrenci ya da işçi.
  • Biyoloji alanında kullanılır.
  • Kafatası.
  • Birayı bir dikişte içmek.
  • Omurgalılarda beyin ve duyu kapsüllerini taşıyan yapı.
  • Kafa.

Skull ile ilgili cümleler

English: Tom's skull has been fractured.
Turkish: Tom'un kafatası kırıldı.

English: Burak found a human skull a few yards from the road.
Turkish: Burak yolun birkaç metre ötesinde insan kafatası buldu.

English: Are you out of your skull?
Turkish: Sen deli misin?

English: The majority of animals have skulls.
Turkish: Hayvanların çoğunun kafatası vardır.

English: A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.
Turkish: Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.

Skull ingilizcede ne demek, Skull nerede nasıl kullanılır?

Skull and crossbones : Kurukafa resmi. Korsan bayrağı işareti.

Skull cap : Bandana.

Skull mask : Kafatası maskesi. Yeni gine ve malenezya adalılarının kimilerinde kuttörensel amaçlarla kullanılmak üzere kafatası kemiklerinden yapılan maskeler.

Skull session : Maç öncesi hücum ve savunma stratejilerinin konuşulması.

Thin skull rule : Legal ruling that claims that a criminal is not eligible to choose his victim and therefore is guilty even if the victim's injury was made worse by some natural defect.

 

Skulled : Kafatası olan.

Have a thick skull : Susak. Aptal. Akıllı değil. Kalın kafalı.

Skullcap : Bere. Kafatasının üst bölümü. Takke.

Synapsid skull : Her bir yanında birer tane infratemporal delik bulunan kafatası. Sinapsit kafatası.

Skullcaps : Kafatasının üst bölümü. Takke. Bere.

İngilizce Skull Türkçe anlamı, Skull eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Skull ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A protein : A proteini. Tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. Triptofan sentetaz enziminin bir protein alt birimi. laktoz sentetaz enziminin bir parçası. tek iplikli rna fajlarındaki bir protein. olgunlaşma proteini. tütün mozaik virüsünün deneysel olarak meydana getirilen protein kılıfının bir oligomeri.

Blowjob : Ağza alma (kaba argo). Erkeğe uygulanan oral seks.

Zygomatic : Elmacık kemiğine özgü. Elmacık kemiğiyle ilgili. Şakak kemiği şakak kemiğine özgü.

Axial skeleton : Aksiyal iskelet. Eksen iskeleti. Baş ve gövde iskeleti.

Craniums : Kranium. Karanyum. Kraniyum. Kafatası kemikleri. Kafa kemiği. Kafa kemikleri. Kranyum. Kafatasları.

Jugal bone : Jugal kemik. Balıklarda yan çizgi sisteminin baştaki kanallarını taşıyan ve baş kaslarını koruyan kemik serisinden ikincisi. Elmacık kemiği.

Sphenoid : Kama biçiminde. Kama biçimli billur. Temel kemiği. Sfenoid. Sfenoit temel kemiği.

Abo blood groups system : Dokuz numaralı insan kromozomunda bulunan ve kırmızı kan hücresinde belli antijenleri gösteren bir alel sistemi. Abo kan grupları sistemi.

 

Fellation : Erkek cinsel organının oral yolla uyarılması.

Aardvark : Damarlı dişliler (tubulidentata) takımının, yer domuzugiller (orycteropodidae) familyasından, 100 cm kadar uzunlukta, 30 cm kadar kuyruğu olan, afrika'da kazdığı inlerde yaşayan bir tür. Yerdomuzu. Karınca yiyen. Yer domuzu. Borudişli.

Skull synonyms : os zygomaticum, craniometric point, os sphenoidale, cranial orbit, braincase, chump, bean, crania, zygomatic bone, abramis zone, endocranium, cast of mind, capita, coconuts, oral intercourse, brainpans, cheekbone, conk, brainpan, caput, cranial, abacus bodies, abambulacral area, lip service, acacia, scalp, abductor muscle, conks, orbit, fellatio, blow job, bone, a chromosome.

Skull ingilizce tanımı, definition of Skull

Skull kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A school, company, or shoal. The skeleton of the head of a vertebrate animal, including the brain case, or cranium, and the bones and cartilages of the face and mouth.