Sparkles türkçesi Sparkles nedir

Sparkles ingilizcede ne demek, Sparkles nerede nasıl kullanılır?

Sparkless : Göz kamaştırmak. Işık saçmak. Işıldamak. Köpürmek (şarap). Parıldamak. Işımak. Parlamak. Kıvılcım saçmak. Pırıldamak.

Sparkle : Parlamak. Işımak. Göz kamaştırmak. Pırıltı. Kıvılcımlar saçmak. Işıldamak. Köpürmek. Işık saçmak. Parlaklık. Parıltı.

Sparkled : Parlamak. Işımak. Köpürmek. Işık saçmak. Göz kamaştırmak. Işıldamak. Kıvılcım saçmak. Pırıldamak. Köpürmek (şarap). Parıldamak.

Sparkler : Parlak mücevher. Parlayıcı. Donanma fişeği. Maytap. Havai fişek.

Sparklers : Parlak mücevher. Maytap. Donanma fişeği. Parlayıcı. Havai fişek.

Sparklet : Soda kapsülü. Zerre. Küçük kıvılcım. Kıvılcım.

Sparkling wine : Köpüklü şarap. Köpüren şarap.

Sparkly : Pek çok küçük ışık yansımaları yayan. Parıltılı. Cıvıl cıvıl. Pırıltılı.

Sparkliness : Aksis veya ordinatı olmayan kullanışlı küçük grafikler.

Spark arrester : Kıvılcım kafesi. Kıvılcım durdurucu. Kıvılcım kesici. Kıvılcım tutucu.

İngilizce Sparkles Türkçe anlamı, Sparkles eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Sparkles ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Churns : Yayıkta çalkalamak. Çalkalamak. Yayık yaymak. Karıştırmak. Tereyağı yapmak. Yayık. (sıvı) köpürtmek. Çırpmak. Köpürtmek.

Glisten : Kesik kesik parlamak. Pırıltı. Parıltı. Parlama. Kıvılcım.

Churn : Çırpmak. Karıştırmak. Yayıkta çalkalamak. Çalkalamak. Sağılan sütün toplandığı büyük kap. Yayıkta tereyağı yapmak. Çalkantılı olmak. Çalkalanmak.

Glinting : Işıldama. Parlama.

Adjust : Uyum göstermek. Alışmak. Bir ölçü aracını, ırakgörürü istenilen koşulları sağlayacak biçimde kurup çalışır duruma getirmek. Standartlaştırma. Alıştırmak. Ayar çekmek. Ayarlamak. Halletmek. Adapte olmak. Düzenine koymak.

Glint : Ani parlayan ışık. Işıltı. Parıltı. Fırlamak. Pırıltı.

Be hopping mad : Küplere binmek. Tepesi atmak. Sinirinden kudurmak.

Blaze : Ağaçlara işaret koymak. Tam akıtma. Atlarda burun üzerinde görülen beyaz kılların burun üstünün her iki tarafına yayılması durumu. Yıldızı parlamak. Akıtma. Yüzü güzel. Tutuşmak. Parlamak (alev).

Blinded : Karartılmış. Kör etmek. Saklamak. Hızlı sürmek.

Sparking : Harekete geçirmek. Kıvılcımlanma. Kur yapmak. Kıvılcım. Teşvik etmek. Uyandırmak (ilgi vb.). Ateşlemek.

Sparkles synonyms : expression, bubbled, bedazzles, scintillates, creamed, lighting, light up, boils, boil, bedazzle, brighten, reflect, irradiates, glittered, glinted, coruscating, effervesce, dawn, daze, glares, coruscated, glancing, lightens, sparkle, gleams, verve, twinkle, radiate, effulge, burn, flare, look, dazing.

Sparkles zıt anlamlı kelimeler, Sparkles kelime anlamı

Dullness : Matlık. Donukluk. Durgunluk. Kesat. Mutlak matite. Körlük. Sönüklük. Ahmaklık. Sersemlik. Ağırlık.

Absorb : İşgal etmek. Emmek (sıvıyı veya gazı veya ışığı veya sesi). İçine çekmek. Absorbe. Çekmek. Kavramak. Emmek. Devralmak. Anlamak. Sönümlemek.