Spongiest türkçesi Spongiest nedir

Spongiest ingilizcede ne demek, Spongiest nerede nasıl kullanılır?

Spongier : Sünger gibi. Delikli. Süngersi. Süngerimsi. Gözenekli. Yumuşak. Emici.

Spongiform : Süngerimsi. Sünger gibi. Sponjiyöz.

Spongin : Sünger teli. Belli parazitlerin iskeletini oluşturan lifli sert protein. Süngerlerin iskeletini meydana getiren telsi bir madde. spongin.

Sponginess : Süngerimsilik. Emicilik. Sünger gibi olma. Yetersiz.

Sponging : Asalaklık. Otlakçılık. Başkasının sırtından geçinme. Süngerle silme.

Spongiocyte : Spongiosit. Sponjiyosit. Böbrek üstü bezinin korteksindeki zona fasciculata bölgesinde bulunan vaküollü hücreler. Spongiyosit.

Spongioblasti : Spongiyoblast. Embriyoda nöral tüpün gelişiminde ependim ve astrositler olarak bilinen nörogliya hücrelerinin öncü hücresi.

Spongioblast : Spongiyoblast. Keratinli süngerlerde spongin meydana getiren hücre. nörogliya hücrelerinin ve omuriliğin çevresine ışınsal uzanan telleri veren embriyonik epitel hücreleri. Sponjiyoblast. Keratinli süngerlerde spongin meydana getiren hücre, spongiyoblast. Bir embriyonun beyninde ve omuriliğinde bulunan ve sinir bağ dokusu hücresine dönüşme potansiyeli olan hücre (embriyoloji).

Spongiocoel : Sponjiyosöl. Süngerlerin boşluk sistemi. Süngerlerde vücut içi boşluğu, spongiyosöl. Spongiyosöl.

 

Spongioform : Spongiform. Süngere benzeyen, süngerimsi.

İngilizce Spongiest Türkçe anlamı, Spongiest eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spongiest ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Compressibility : Sıkıştırılabilme. Sıkıştırılabilirlik. Sıkışırlık. Sıkışabilirlik. Sıkıştırılabilme ve yoğunlaştırılabilme. Basılabilirlik. Sıkıştırabilirlik. Özdeklerin basınç etkisiyle oylumlarını azaltma niteliği. Kompresibilite.

Adsorbents : Yüzergen. Yüzeye tutan. Yüzetutan. Yüze tutulan. Adsorban. Yüzeyine tutan. Yüze tutan. Emici madde.

Fenestrated : Pencere benzeri açıklıkları olan (mimarlık). Pencereleri olan. Fenestre. Deliği olan (biyoloji, zooloji).

Softness : Uysallık. Tatlılık. Cıvıklık. Rıfk. Sevecenlik. Hilmiyet. Gevşeklik. Hilm. Yumuşaklık.

Cavernous : Boşluklu. Kocaman. Mağaralarla dolu. Kavernöz. Boğuk ses. Çökmüş (göz, yanak). Kalın.

Ductile : Dövülgen. Sünek. Şekil verilebilir. Telleşmek. Biçimlendirilebilir. Düktil. Dövülmeye gelir. Eğilebilir. Esnek.

Cribriform : Delik deşik. Kalbur gibi. Kalbursu. Kribriform.

Doughface : Gevşek. Kolayca yönlendirilen kimse. (abd tarihi) iç savaş sırasında güney'i desteklemiş olan kuzeyli (özellikle de köleliği kınamayı reddetmiş kuzeyli kongre üyesi). Zayıf.

Aspirator : Emmeç. Fizik, madencilik alanlarında kullanılır. Aspiratör. Vücuttan sıvıları emerek çeken alet. Uçun ya da uçuk emici aygıt. Emici fan.

Squashier : Yumuşak ve yaş. Kolayca ezilebilir. Kolayca sıkıştırılabilir. Lapa.

 

Spongiest synonyms : benignant, reticular, areolar, cancellous, feather like, squeezability, foamlike, bibulous, squashiest, holey, absorbers, squashy, effeminate, porosity, cannulated, hollow, easygoing, bland, creamier, cancellated, hollower, cellular, drilled, bap, fozy, absorber, leachier, fungous, creamiest, adsorbing, adsorptive, absorbent, blander.

Spongiest zıt anlamlı kelimeler, Spongiest kelime anlamı

Incompressibility : Sıkışmazlık. Sıkıştırılamazlık. Sıkışmama durumu. Sıkıştırılamaz olma durumu.

Hardness : Zorluk. Katılık. Kasvet. Sağlamlık. Acımasızlık. Dayanıklılık. Katılık (fiziksel olarak). Su içinde çözünmüş toprak alkali metalleri derişimlerinin çeşitli ölçeklerde gösterilmesi. minerallerin ve başka katıların sertliklerinin çeşitli, uygun ölçeklerde gösterilmesi. Güçlük. Sertlik derecesi.

Solidity : Ekonomik saygınlık. Sağlam olma. Katılık. Sertlik. Güvenilirlik. Bir cismin ya da bir yapının dayanıklılığı. Dayanıklılık. Sağlamlık. Muteber olma.