Spongier türkçesi Spongier nedir

Spongier ingilizcede ne demek, Spongier nerede nasıl kullanılır?

Spongiest : Emici. Delikli. Yumuşak. Sünger gibi. Gözenekli. Süngersi. Süngerimsi.

Spongiform : Sünger gibi. Süngerimsi. Sponjiyöz.

Spongin : Sünger teli. Süngerlerin iskeletini meydana getiren telsi bir madde. spongin. Belli parazitlerin iskeletini oluşturan lifli sert protein.

Sponginess : Süngerimsilik. Yetersiz. Sünger gibi olma. Emicilik.

Sponging : Süngerle silme. Başkasının sırtından geçinme. Asalaklık. Otlakçılık.

Spongioblastoma : Spongioblastom. Sponjiyoblastom.

Spongiocyte : Spongiyosit. Sponjiyosit. Böbrek üstü bezinin korteksindeki zona fasciculata bölgesinde bulunan vaküollü hücreler. Spongiosit.

Spongioform encephalopathies : Süngerimsi beyin hastalığı. Spongiform ensefalopatiler.

Spongiocoel : Süngerlerde vücut içi boşluğu, spongiyosöl. Spongiyosöl. Sponjiyosöl. Süngerlerin boşluk sistemi.

Spongioform : Spongiform. Süngere benzeyen, süngerimsi.

İngilizce Spongier Türkçe anlamı, Spongier eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Spongier ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Doughface : Zayıf. Gevşek. (abd tarihi) iç savaş sırasında güney'i desteklemiş olan kuzeyli (özellikle de köleliği kınamayı reddetmiş kuzeyli kongre üyesi). Kolayca yönlendirilen kimse.

 

Fenestrated : Deliği olan (biyoloji, zooloji). Fenestre. Pencereleri olan. Pencere benzeri açıklıkları olan (mimarlık).

Wipe up : Yukarı sil. Bulaşıkları kurulamak. Silip temizlemek. Bez ile silmek. Son vermek. Temizlemek. Yukarı doğru silerek. Çıkarmak. Silmek. Silerek yok etmek.

Blandest : Mülayim. İnce. Kibar. Şahsiyetsiz. Fazla tatlı olmayan. Uysal. Yumuşakbaşlı. Yavan. Sıkıcı.

Fenestral : Deliği olan (biyoloji, zooloji). Pencereye ait. Pencereleri olan. Pencerecik. Pencere benzeri açıklıkları olan (mimarlık). Ufak pencere.

Pass over : Aşırmak. Aldırmamak. Boş vermek. Göz yummak. Geçmek. İhmal etmek. Üzerinden geçmek. Yararlanmak. Yok saymak. Es geçmek.

Creamy : Krema içeren. Kremsi. Krem gibi. Kaymak kıvamında olan. Kremalı. Kaymak gibi. Kaymaklı. Kaygan.

Absorbent : Soğurucu. Absorban. Emici madde. Sıvıları ya da uçunları soğurabikne yeteneğinde olan (özdek). Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Sogurgan. Nem. Absorbent. Sucul. Emen.

Absorbers : İçine alan kişi veya bir şey. Soğurucular. Emici kimse veya bir şey.

Spongier synonyms : spongiest, clement, squashier, squashiest, absorbing, effeminate, adsorbing, occlusive, creamier, feather like, aspirator, squashy, mop, areolate, drilled, cancellate, holey, foamlike, porous, easygoing, bland, reticular, cavernous, absorber, blander, bibulous, spongy, adsorbents, benignant, cribrate, absorptive, squishy, adsorbent.

Spongier zıt anlamlı kelimeler, Spongier kelime anlamı

Leader : Önder. Baş makale. Gazetenin görüşünü yansıtan makale. Baş. Müşteri çeken ucuz mal. Önayak. Bilgisayar, tarih alanlarında kullanılır. Önde gelen kimse. Başta gelen kimse. Bando şefi.

Spread : Kurmak (sofrayı). Örtü. Yayılma. Şişmanlık. Açılmak. Açmak. Dağılma. Açıklık. Ekmeğe sürülen şey. Şölen.