Stadiums türkçesi Stadiums nedir

  • Stadyumlar.
  • Stadyum.
  • Eski roma ölçü birimi (185 m.).

Stadiums ingilizcede ne demek, Stadiums nerede nasıl kullanılır?

Baseball stadium : Beysbol stadyumu.

Covered stadium : Kapalı stadyum.

Football stadium : Futbol stadyumu.

National stadium : Geniş çaplı spor yarışları düzenlemek için kullanılan büyük alan. Ulusal stadyum. Hipodrom.

Stadium : Dönem. Takım oyunlarının yapılabilmesi ve seyircilerin oyunları izleyebilmesi için gerekli kuruluşları olan alan. Eski roma ölçü birimi (185 m.). Stat. Stadyum.

Staddle : Tınaz tabanı. Bir yapının alt kısmı.

Amistad : (isyancılar yargılandı ve nihayetinde yasadışı yollarla köle edinildikleri için afrika'ya geri gönderildi). 1800'lerin ortalarında üzerinde isyancı siyahi kölelerin bulunduğu ve amerikalılar tarafından yakalanan köle gemisi.

Stadia : Stadyumlar. Arazi ölçüm aleti. Ölçme çubuğu. Stadya sürgülü cetvel. Stadya.

Conquistadores : On altıncı yüzyıl peru ve meksika fatihlerinden biri. Fatih.

Transstadial transmission : Transtadiyal nakil. Theileria etkenleriyle enfekte kenelerin etkenleri sonraki gelişme dönemlerine aktarmaları (larva-nimf, nimf-imago), transtadiyal nakil. Evreden evreye nakil.

İngilizce Stadiums Türkçe anlamı, Stadiums eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stadiums ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Field : Arazi. Saha. Bir araştırma konusu ya da sorununun taşıyıcısı olan ve belli ayrıtları bulunan gözlem birimlerinden oluşmuş araştırma evreni ya da bu evrenin içinde gözlendiği gerçek yaşam bağlamı. Tarım coğrafyasında, dar anlamıyla "sürülen, ekilen" toprak. Sahaya çıkarmak (bir spor takımını). Cevaplandırmak. Oyun alanı. Sahaya çıkarmak. Ayaktopu oyununun oynandığı, uzunluğu en az 90, en çok 120, genişliği ise en az 45, en çok 90 m. olan toprak ya da çimle kaplı düz yer. Futbol, bilgisayar, bilişim, coğrafya, fizik, sinema, televizyon alanlarında kullanılır.

Grounds : Dayanak. Temel. Saha. Neden. Tortu. Sebep. Mesnet. Telve.

Bullring : Arena. Boğa güreşi alanı.

Coliseums : Spor salonu. Amfiteatr.

Stadia : Arazi ölçüm aleti. Stadya. Stadya sürgülü cetvel. Ölçme çubuğu.

Bowl : Yuvarlamak. Yolunda gitmek. Kase. Lambanın altına yerleştirilen, kupa biçimindeki yayıcı, kırıcı ya da yansıtıcı. Bowling oynamak. Leğen. Stadyum (amerikan ingilizcesi). Yuvarlanmak. Şaşırtmak. Dokuz kuka oyunu.

Arena : Spor kompleksi. Meydan. Eski roma açıkhava gösterisine özgü geniş yer (elips biçimi). seyirciler ortasında bir oyun yeri. Oyun alanı. Roma imparatorluğu döneminde açık havada yapılan gösteriler için yapılmış geniş, çoğu kez değirmi biçimde oyun yeri. seyircilerin ortasında oyun yeri olan çevreli tiyatro'nun büyüğü. Mücadele alanı. Arena. Wisconsin eyaletinde yerleşim yeri. Bir sirkte gösterilerin yapıldığı alan.

Amphitheatre : Sinema, televizyon, tiyatro alanlarında kullanılır. Amfi. Önden (görüntülükten) geriye (gösterim odacığına) doğru basamak basamak yükselen sinema salonu çeşidi. Basamaklı salon. Basamaklı tiyatro. Arena. Amfi tiyatro. Amfiteatr. Seyir yerinin arkaya doğru basamak basamak yükseldiği tiyatro. Amfitiyatro.

 

Circus : Sirk pisti. Cambazlık, hayvan hünerleri, palyaço güldürüleri gibi gösterileri, çoğu kez büyük bir çadırda seyircilere sunan gezici topluluk. Gösteri uçuşu. Ortada sahnesi olan yuvarlak, değirmi ya da köşeli büyük çadırlar içinde, kimi kez açık havada, cambazlık, gözbağcılık, soytarılık, eğitilmiş hayvanlarla gösteriler vb. numaralar ile seyredenlerin hoşça vakit geçirdikleri yer. Arena. Sirk. Yolların kesiştiği meydan. Kargaşalı toplantı. Gösteri.

Hippodrome : Tiyatro salonu. Sirk. Dans salonu. At yarışları alanı. Koşu alanı. At koşuları ve gösterileri yapılan alan. istanbul'daki sultanahmet alanına verilen ad. Atmeydanı. Hipodrom. Gösteri salonu.

Stadiums synonyms : sports stadium, domed stadium, tiered seat, skybox, playing area, athletic field, stadium, playing field, park, ballpark, coliseum, structure, amphitheater, covered stadium, stand, standing room, dome, construction, football stadium, field house.