Stopple türkçesi Stopple nedir

Stopple ingilizcede ne demek, Stopple nerede nasıl kullanılır?

Stoppled : Tıkaç ile tıkamak. Tapa. Tıpa. Tıkaç. Tapa ile tıkamak. Tıkamak.

Stopples : Tıkaç ile tıkamak. Tıkamak. Tıpa. Tapa. Tıkaç. Tapa ile tıkamak.

Stoppling : Tapa ile tıkamak. Tıkamak. Tıkaç ile tıkamak. Bir şişeyi ya da bir kabı tıkaçla kapama.

Stoppage : Tatil. Durma. İşi durdurma. İnkıta. Tıkanıklık. Kesinti. Peklik. Stopaj. Kesme. Alıkoyma.

Stoppage at source : Kaynakta stopaj. Stopaj. Vergilerin kaynağında kesilmesi. Kaynakta tevkif. Vergiyi kaynakta kesme yöntemi.

Stoppages : Kabız. Peklik. Alıkoyma. Tıkanma. Durdurma. Kesme. Durma. İnkıta. Durgu. Kesinti (grev yüzünden meydana gelen).

Stopper circuit : Kapalı devre.

Stoppage of : Durdurma.

Stopper line : Durdurma teli. Palangalar aracılığıyla hareket eden telleri ya da halatları durduran tel.

Stoppered : Tıkanmış. Tapalı.

İngilizce Stopple Türkçe anlamı, Stopple eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Stopple ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Clods : Budala (argo terim). Toprak veya çamur parçası. Kesek. Ahmak. Çamur parçası. Toprak. Toprak parçası. Budala. Tıkanmak.

Earplug : Kulak tıkacı. Kulağın ağzına yerleştirilen ve kulağı sudan veya gürültüden korumak için kullanılan pamuk veya köpük. Kulak koruyucusu.

 

Secure : Elde etmek. Şüphesiz. Sağlam. Sıkı sıkı kapamak. İyice kapamak. Korumak. Garantili. Sigortalamak. Sağlama bağlamak. Emniyette.

Emboli : Kan dolaşımında bulunan çözünmeyen bir madde kümesi (tıp veya medikal terimi). Emboli. Embolusun çoğulu, çok sayıda embolus. Damar tıkantısı. Kan pıhtısı. Embolus.

Stop up : Yatmamak (belirli bir saate kadar). Kapamak. Geç yatmak. Tıkanmak.

Tompion : Top ağzı tapası.

Choke up : (pislik) tıkamak. Tıka basa doldurmak. Tıkanmak. Heyecandan konuşamamak. Doldurmak. Tıkanıp kalmak. Nutku tutulmak.

Blocks : Bloklar. Kapamak. Bloke etmek. Durdurmak. Engellemek. Kalıplamak.

Blockage : Tıkanıklık. Tıkanma. Bir değerin yetkilinin izni olmadan sahibi tarafından kullanılmasının engellenmesi. krş. bırakım. Tıkama. Durdurum. Blokaj. Abluka. Muhasara. Tıkayıcı şey.

Choke : Boğmak. Tutmak. Boğulma. Boğazını sıkmak. Kısmak. Nefesini kesmek. Tıkanmak. Tıkabasa doldurmak. Durdurmak.

Stopple synonyms : bottle cork, drainplug, plug, bunged, tap, fipple, block up, spills, stoppage, stop, interrupter, bott, dowel, spigot, stoppling, bung, chokes, cork, bung up, closure, spile, bungs, stopper, bunging, tampion, embolus, wad, stoppled, tampons, packing, stopcocks, bot, stopcock.

Stopple ingilizce tanımı, definition of Stopple

Stopple kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a glass stopple. A cork stopple. That which stops or closes the mouth of a vessel. To close the mouth of anything with a stopple, or as with a stopple. A stopper.