Turkish: Ben daha sonraki olayları hatırlamıyorum.
English: Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
Turkish: Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?
Subsequent indorser : Birisinden, diğerinden daha sonra gelen aktarımcı. Sonraki aktarımcı. Sonraki ciranta.
Subsequent to : -den sonra. Sonra. Takiben. Ardından. Sonraki. Daha sonra. Müteakip. Arkasından.
Subsequent valley : Katmanların doğrultusunu güden koyak. Yarı uyumlu koyak.
Be subsequent to : Belirli bir olayı takip etmek.
Subsequential limit : Altdizisel limit.
Subsequently : Daha sonra. Sonradan. Bilahare. Arkadan. Akabinde. Sonra.
Subsequence : Ardıllık. Arkası gelme. Sonradan gelme. Altdizi.
Sözcükler, direkt olarak Subsequent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.
Eventual : En sonraki. Muhtemel. Olası. Sonuç olarak. Er geç olan. Sonunda olan. Nihai. En sonunda olan. Son olarak.
Sequents : Ardıl. Sıralı. Sonuç. Ardışık. Takip eden. Netice. Art arda gelen. İzleşen. Birbirini izleyen.
Next page : Sonraki sayfa.
Secondaries : Delege. İkincil. İkinci dereceli şey. Muavin. Orta. Sekonder devre. İkinci derecede olan. Uydu. İkincil şey.
Pursuer : Kovalayan kimse. Dava eden. Davacı. Veznedar. Takipçi. Muhasebeci.
Next : Bir sonraki. Ardından gelen. Bitişik. Sonra. Önümüzdeki. En yakın. En bitişik. Ertesi.
Ensuing : Sonradan meydana gelen. Ertesi. Gelecek. Peşpeşe. Ardından gelen. Birbirini takip etmek.
The latter : Son. Sonuncu. Sonuncusu. İkincisi. İkisinden sonuncusu. Zaman olarak daha sonra meydana gelmiş olan. Modern. Son söylenen.
Supervening : Hemen gelmek. Takip eden. Eklenmek. Gelivermek. Sonra olmak. İzlemek.
After : Arayışında. Dikten sonra. Sonrası. Arkasından. Sonrasına. Ardından. Sonra. Tarihinden sonra.
Subsequent synonyms : descendent, ulterior, trailing, consequent, resultant, attendant, posteriors, succeeding, afterings, subsequent to, fol, ensuant, sequent, other, following, consequential, tracer, later, incidental, posterior, printer, post, accompanying, consecutive, pursuers, secondary, onlooking, latter, concomitant, tracers.
Antecedent : Evvelki. Mukaddem. Önerti. Yerine zamir gelen isim. Takaddüm eden. Sabık. Önce gelen. Mazi. Öncül. Evvel.
Preceding : Önde bulunan. Mukaddem. Önce gelme. Önce gelen. -den önceki. Önceki.
Subsequent kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : A period long subsequent to the foundation of Rome. Following in time. Subsequent ages or years. As, subsequent events. Coming or being after something else at any time, indefinitely.
Sayfa düzgün görüntülenmiyorsa, lütfen sayfayı yenileyin. (F5)
Bu kısımda Subsequent kelimesinin türkçesi nedir? ingilizcede Subsequent ne demek? gibi ya da benzeri soruları üye olmadan pratik olarak hemen sorabilir, daha sonra kısaca ingilizce Subsequent anlamı, açılımı ya da türkçe kelime anlamı hakkında bilgiler verebilir veya dilerseniz Subsequent ile ilgili cümleler sözler yazılar ile ingilizce türkçe çeviri sözlük anlamları paylaşabilir, diğer web sitelerinden de birçok kaynaklar sunabilirsiniz. Spam veya çok kısa yazılan mesajlar yayınlanmayacaktır.