Surgery room türkçesi Surgery room nedir

Surgery room ingilizcede ne demek, Surgery room nerede nasıl kullanılır?

Surgery : Ameliyathane. Muayenehane (ingiliz ingilizcesi). Operatörlük. Cerrahi. Ameliyat. Muayenehane. Görüşme (milletvekilinin seçim bölgesinde kendi seçmenleriyle yaptığı). Cerrahlık. Ameliyatı gerektiren hastalıklarla ilgilenen hekimlik kolu. Hariciye.

Room : Bir yapının, özellikle bir evin, oturmak, çalışmak, yatmak gibi eylemlere yarayan gözelerinden her biri. Ç.daire. Boş yer. Mahal. Oda. Neden. Oturmak. Mekan. Meydan. Yer.

Surgery hours : Muayene saatleri. Muayenehanenin açık olduğu saatler.

A slip of a room : Kutu gibi oda.

Ample room : Geniş oda. Yeterli boş yer. Yeterli alan. Yeterince büyük olan alan.

Anechoic room : Yankı yapmayan oda. Sessiz oda. Yankısız oda.

İngilizce Surgery room Türkçe anlamı, Surgery room eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Surgery room ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Theaters : Sinema (amerikan ingilizcesi). Alan. Amfi. Tiyatrolar. Tiyatro.

Cabana : Kızılderili çadırı. Baraka. Kabin. Havuz kenarında veya plajda üst değiştirmek için kullanılan küçük kabin. Kulübe. Abd ve güney amerika'da sahil kulübesine verilen isim. Kümes.

Consulting room : Muayenehane.

 

Toileting : Helataşı. Ayakyolu. Hela. Alaturka hela. Makyaj. Klozet. Tuvalet. Giyinme. Yıkanıp giyinip taranma işi.

Water closet : Sifon ve suya sahip tuvalet. Kısaca wc. Oturma helataşı. Ayakyolu. Derin helataşı. Abdesthane. Wc. Yüznumara. İçindeki pislikleri pissu döşemine bir emme yardımıyla akıtan oturma helataşı. İnsan dışkısının pissu döşemine atıldığı, oturak gibi kullanılan bir araç.

Theater : Oyunevi. Sahne. Sinema. Sinema salonu. Sinema (amerikan ingilizcesi). Meydan. Tiyatro. Alan. Bkz.theatre.

Surgery : Cerrahlık. Cerrahi. Ameliyat. Hariciye. Muayenehane. Görüşme (milletvekilinin seçim bölgesinde kendi seçmenleriyle yaptığı). Muayenehane (ingiliz ingilizcesi). Ameliyatı gerektiren hastalıklarla ilgilenen hekimlik kolu. Operatörlük.

Toilet : Çekidüzen. Tuvalet. Giyim kuşam. Ayakyolu. Makyaj. Hela. Alaturka hela. Helataşı. Yıkanıp giyinip taranma işi.

Theatre : Tiyatroyu, bütün sanat dallarıyla uyumlu bir biçimde kaynaştırarak ortaya çıkartmayı doğru bulan tiyatro anlayışı. Geniş anlamı içinde, dram sanatının yönetmen, oyuncu, tasarım sanatçıları, uygulayımcılar, uzmanlar ve seyircinin etkileşimi ile ortaklaşa üretilmesi. dramatik gösterilen tümü. betik dışında kalan tiyatroluk öğelerin tümü. 4 - oyun oynama eylemi. 5 - oyunların oynandığı yapı, alan ya da yer. 6 - etkinliğine ilişkin olarak tiyatral gereçler ya da yöntemler. Sinema. Tiyatro. Tümcül tiyatro. Dramatik oyunların çalışıldığı, kotarıldığı ve oynandığı yapı. Sinema salonu. Gösteri evi. Alan. Olay yeri.

Cabinet council : İcra vekilleri heyeti. Bakanlar kurulu.

Surgery room synonyms : theatres, cubicle, operating room, the cabinet, council of ministers, cabinet, cabanas, surgeries, cabinets, operating theatre, cubicles.