Tradeoff türkçesi Tradeoff nedir

  • Değiş tokuş.
  • Takas.
  • Bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme.
  • Yazı tura atma.
  • Ödünleşim.
  • Ödünleşme.
  • Hasıla ve maliyet dengesi.

Tradeoff ingilizcede ne demek, Tradeoff nerede nasıl kullanılır?

Tradeoffs : Hasıla ve maliyet dengesi. Ödünleşim. Değiş tokuş. Takas. Ödünleşme. Bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme. Yazı tura atma.

Trade acceptance : Ticari akseptans. Satıcı tarafından keşide edilen ve faize tabi olmayan poliçe. Özel alımlarda satılan malların karşılığında satıcı tarafından alıcıya çekilen ve alıcının kabulünü taşıyan poliçeyle alım-satım yapılmasına olanak veren bir tür ödeme aracı. Ticari kabul.

Trade aecount payable : Alacaklılar sayışımı. Bir işletmenin alacaklıları için açılan sayışım.

Trade agreement : Ticaret sözleşmesi. Ticari antlaşma. Ticari ürünlerin alınıp satılması ile ilgili anlaşma. Ülkeler arasındaki ticaretin yürütülebilmesi için karşılıklı hak ve yükümlülükleri belirleyen ve ticaretin koşullarını düzenleyen, iki veya daha fazla ülke arasında yapılan resmi antlaşma. Ticaret anlaşması. Ticari anlaşma.

Trade article : Tecim malı. Tecim alanında sürümde bulunan malların çeşidi.

Trade barrier : Ticaret engeli. Dış ticaret engeli. Ticari engel.

 

Trade away : Aracı ile ticaret. Aracı vasıtasıyla ticaret.

Trade association : Ticari birlik. Çeşitli tecim dallarıyla uğraşan kişilerin aralarında kurdukları birlik, topluluk. Ticaret cemiyeti. Ticaret dernekleri. Tecim birliği. Meslek odası. Meslek odaları. Ticaret birliği.

Trade bank : Ticaret bankası.

Trade bill : Ticari senet. Poliçe. Alışveriş faturası.

İngilizce Tradeoff Türkçe anlamı, Tradeoff eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tradeoff ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Trade off : Kabul. Mübadele. Birini diğeri ile değiştirme. Al ver. Ödün. Taviz. Uzlaşma. Uyuşma.

Clearance : Tasfiye. Aralık. Limandan ayrılma izni. Gümrük izni. Mevsim sonu satışı. Geçiş izni. Açıklık yer. Geminin limanı terketme izni. Ödeme. Ormanın bir bölümünü kaldırarak ya da yabanıl bitkiler ve taşlarla kaplı yereyleri temizleyip iyileştirerek buraları tarıma elverişli duruma koyma.

Permutation : Değişme. Değiştirim. Sırasını değiştirme. Görevyeri değişimi. İki görevlinin istekleriyle ve yetkili örgütlerin onamıyla karşılıklı olarak görev yerlerini değiştirmeleri. Permütasyon. Almaş. Devşirim. Birkaç nesnenin yerlerini ya da adlarını aralarında değiştirme. Değiştiri.

Bartered : Değiş tokuş yapmak. Değişmek. Değiştirmek. Takas yapmak. Değiş tokuş etmek. Mübadele etmek. Trampa etmek. Takas etmek.

Permutations : Olasılık kuramında birden çok biçimde gerçekleşebilen bir olay için aynı biçimin birden çok yinelenmemesi durumunda belirebilecek tüm olanaklı düzenlerin sayım kuralı. Değişim. Permutasyon. Yer değiştirme. Olanaklı düzenler kuralı.

 

Swops : Değiştirmek. Karşılıklı değiştirme. Değiş tokuş etmek. Takas etmek. Trampa. Karşılıklı bahsetmek.

Interchanges : Yer değişmek. Değiştokuş etmek. Değiştirme. Değişme. Takas etmek. Birbirinin yerine geçmek. Kavşak. Değiştirmek. Değiş tokuş etmek.

Clearing : Dokuların alkolünün giderilmesi için ksilol ve metil benzoat gibi maddeler kullanılarak parlatılması. sofralık pirinç üretiminde tanelere mekanik bir işlem ve genellikle sürtünme yoluyla düz ve pürüzsüz yüzey meydana getirme işlemi. bu şekilde hayvan beslemede kullanılan pirinç kepeği üretilir. Sayışma. (orman) açık alan. Alan. Kliring. Dış tecimde iki ülke arasında yapılan alışverişin karşılıklı olarak malla ve değişim yoluyla ödenmesi. bankaların elinde bulundurdukları çek, ödek ve benzeri tecimsel belgit ve belgeleri takas odaları ya da merkez bankasında belirli zamanlarda mahsup ettirmeleri. Temizleme işi. Açığa çıkarma. İkili ticaret anlaşması çerçevesinde ülkeler arasında dışalım ve dışsatımdan doğan alacak ve borçların döviz kullanılmadan karşılıklı olarak denkleştirilmesine dayalı dış ticaret biçimi. Ödenekliklerde, kimi bölümlerde yeterli olmayan ödeneklere durumu yeterlinin üstünde bulunan öbür bölümlerden ekleme ya da düşülme yapılmak yoluyla gerçekleştirilen ödenek aktarması. bir paranın bulunduğu sayışımdan bir başkasına geçirilmesi için yapılan işlem.

Dicker : Takas etmek. Kararsız davranmak. Trampa. Pazarlık. Pazarlık etmek.

Tradeoff synonyms : tradeoffs, exchange of goods, interchanged, swapping, dickered, exchange, cambium, tossups, swap, metasomation, clearings, cambiums, interchange, barters, excambion, dickers, tossup, bilateral trade, barter, swop.