Tube voltmeter türkçesi Tube voltmeter nedir

  • Tüp voltmetre.
  • Elektronik voltölçer.
  • Fizik alanında kullanılır.
  • Çok küçük değişken akımları ve gerilimleri ölçmekte kullanılan yükselteçli aygıt.
  • Eksicik voltölçeri.
  • Elektronik voltmetre.

Tube voltmeter ingilizcede ne demek, Tube voltmeter nerede nasıl kullanılır?

Tube : Tüp. Fizik, kimya, sinema, televizyon, veterinerlik alanlarında kullanılır. İçi boşaltılmış ya da özel bir gazla doldurulmuş camdan bir kap içinde, ısıtılan bir elektrikucunun (eksiuç) serbest bıraktığı elektronların pozitif yüklü bir başka elektrikucuyla (artıuç) toplandığı ışıtaç çeşidi. Motorlu taşıtlarda dıştaki koruyucu lastiğin içinde yeralan ve içine hava doldurulan lastik. Alıcının, mercekten gelen görüntüyü elektriksel ime çeviren ana bölümü. Radyo ışıtacı. Boru. Yeraltı treni. Deney tüpü. Metro.

Voltmeter : Gerilim ölçer. Elektriksel gerilimi doğrudan ölçen ve ölçeğinde gerilimi volt biriminde gösteren aygıt. İki nokta arasındaki potansiyel farkını ölçen aygıt. Voltölçer. Fizik, kimya, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Gerilimölçer. Voltmetre. Bir elektrik çevriminin iki noktası arasındaki gerilimi volt olarak ölçmeye yarayan aygıt. anlamdaş voltölçer. Elektrik akımının elektromotor gücünü ölçen araç.

 

Tube aggluination test : Tüp kümelenme testi. Deney tüplerinde seri halde sulandırılmış serum numunelerinin belirli antijenlerle muamele edilmesi sonucu tüplerde oluşan kümelenmeye bağlı olarak hem kuşkulu serumdaki antikorların varlığını hem de antikor seviyesini belirlemekte kullanılan immünolojik tanı yöntemi.

Tube baby : Tüp bebek.

Tube clamp : Boru kelepçesi.

Tube colors : Yağlıboya (tüpte).

İngilizce Tube voltmeter Türkçe anlamı, Tube voltmeter eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Tube voltmeter ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absorption loss : Soğurum yitimi. Bir ortamdan geçen ya da bir ortamın yüzeyinden yansıyan bir erke türünün bir kesiminin başka bir erkeye dönüşerek yitimi. Emme yitiği. Absorpsiyon kaybı. Soğurma kaybı. Emme kaybı. Emme yitmesi.

Abnormal reflection : Üşeryuvar (iyonosfer) katmanının dönüşül sıklığının üstündeki telsiz dalgalarının yansıması. Olağandışı yansıma.

Absolute units : Salt birimler. Saltık birimler. Temel birimler olarak uzunluk, zaman ve kütleyi alan birimler kümesi. Temel kütle.

Accelerometer : Hızlanmayı. Doğrusal ya da dönel ivmeyi ölçme işinde kullanılan aygıt. Devinen bir cismin ivmesini ölçen aygıt. Akselerometre. Gösteren ve kaydeden bir cihaz (havacılık). İvme ölçer. İvme ölçme aleti. İvmeyi ölçen. Hızlanma ölçer. İvmeyi ölçen aygıt.

Absorptivity : Emebilirlik. Emme kapasitesi. Emme yetkesi. Bir yüzeye vuran ışınım erkesinin yüzeyce soğurulan bölüğünün ölçüsü. Bir ortamın, bu ortamın sınırlarının hiç bir etkisi olmamak koşulu ile, birim kalınlığının iç yutma çarpanı. Soğurganlık. Yutma katsayısı. Emicilik. Yutuculuk. Emme sığası.

 

Accumulation coefficient : Birikim katsayısı. Bir yüzeyde yüzerilen özdecik yoğunlaşması artış hızının, söz konusal özdeciklenin değişim evresindeki yoğuşumuna oranı.

Absolute magnitude : Saltık büyüklük. 10 parsek (3,26x10 ışık yılı) uzağındaki bir yıldızın görünür büyüklüğü. Mutlak büyüklük.

Absorptiometer : Belli dalga boylarında ışınını soğurumundan yararlanarak özdek derişimi ölçen aygıt. Soğurum ölçmek için kullanılan alet. Soğurumölçer. Absorbsiyometre. Soğurma cihazı.

Abcoulomb : On kulon. Saltık birimler dizgesindeki elektrik yükü birimi. Abkulon. Saltık coulomb. Cgs sisteminin elektromanyetik birimi.

Tube voltmeter synonyms : electronic voltmeter, absolute zero, abampere, absorption band, acoustic absorptivity, acoustic feedback, absorption edge, absolute concentration.