Uninhabitable world türkçesi Uninhabitable world nedir

  • Yerleşilmemiş yer.
  • Yeryüzünün işlenmemiş, boş ya da çok ıssız bölümlerine verilen ad. bk. yerleşilmiş yer.
  • Coğrafya alanında kullanılır.

Uninhabitable world ingilizcede ne demek, Uninhabitable world nerede nasıl kullanılır?

Uninhabitable : Oturulmaz. İçinde yaşanmaz. Yaşama elverişsiz. Yaşanmaz. İçinde oturulmaz.

World : Üçüncü dünya. Sömürgeci devletlere, genel olarak günümüz dünyasındaki büyük güçlere karşı uluslararası düzeyde aralarında bir ölçüde dayanışma gerçekleştirmiş bulunan asya, afrika, güney amerika'nın geri kalmış devletlerinin tümü. Toplum. Dünya. Evren. Cihan. Yeryüzü. Diyar. Ömür.

A trip around the world : Dünya turu.

Afterworld : Bütün dinlerle halk inançlarında varolduğu saptanan, toplumlara göre yer altında, yer üstünde, gökte, deniz altında, çok ırakta olmak üzere bulundukları yer değişen, ölülerin yaşadığı evrensel ikinci dünya. bk. ölüm. Öteki dünya. Öbür dünya. Cennet. Ahret. Ölümden sonraki dünya.

Against the world : Her şeye karşı. Herkese karşı. Dünyaya karşı.

All over the world : Dünya çapında. Bütün dünyada. Dünyanın her yerinde. Tüm dünyada.

İngilizce Uninhabitable world Türkçe anlamı, Uninhabitable world eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Uninhabitable world ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Ageing of the population : Nüfus yaşlanması. Doğumların azalması, sağlık koşullarının ve sağlıkbilimsel denetim ve bakımın ileri düzeye ulaşması sonunda ortalama yaşın büyümesi nedeniyle bir ülke ya da bölge nüfusunda yaşlı kişiler oranının artması.

Afforestation : Ağaçlandırma. Bir bölgenin ağaçlandırılması. Orman yetiştirme. Ormanlaştırma. Türlü nedenlerle yok olmuş eski ormanların eksikliğini gidermek için, elverişli yörelerde, insan eliyle yeni orman alanları yaratma.

Alluvial deposit : Akarsuların taşıyıp yığdıkları mil, kil gibi çok ince taneli öğelerle, kum ve çakılların karışımıyla oluşan yığın. Lığ. Alüvyon.

Adventife cone : Bir yanardağ ana konisi üzerinde ikincil bacalardan çıkan lavların oluşturduğu küçük tepecikler. Yan koni.

Abandoned meander : Taşkın sırasında sapından koparak bütünüyle akış dışında kalan büklüm. Akmaz.

Air route : Havayolu. Uçuş rotası. Günümüzde, özellikle yolcu taşımacılığında çok kullanılan ve yeryüzünün her yanını havalimanlarıyla birbirine bağlayan yoğun ulaşım ağı.

Aluvial coast : Lığ yığıntılı kıyı. Genellikle alçak kıyılarda, dalga ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları birikinti düzlüğü.

Agricultural co operative : Çiftçilerin tarım yaşamında kurdukları, çeşitli amaçlara yönelik işbirliğine dayanan ortaklık. Tarım kooperatifi.

Agricultural specialisation : Herhangi bir bölgede, yetişme koşulları ve tecim olanaklarının çok elverişli olması nedeniyle, tarımsal girişimlerin bir ya da birkaç ürüne dayandırılması yöntemi. Tarımsal özelleştirme.

 

Aboriginal population : Bir ülkeye başka bir yerden gelerek yerleşmiş kişilerin tersine, birkaç soydan beri orada doğup yaşamış kişilere verilen ad. bk. göçmen nüfus. Yerli nüfus.

Uninhabitable world synonyms : agricultural production, aluvial terrace, agrarian geography, abrasion platform, age pyramid, altimetric profile.