Willingness türkçesi Willingness nedir

Willingness ile ilgili cümleler

English: The problem is Tom's complete unwillingness to negotiate.
Turkish: Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.

English: Tom's unwillingness to help surprised Mary.
Turkish: Tom'un yardım etmek için isteksizliği Mary'yi şaşırttı.

English: Dick showed a willingness to help us.
Turkish: Dick bize yardımcı olmak için isteklilik gösterdi.

Willingness ingilizcede ne demek, Willingness nerede nasıl kullanılır?

Willingness to take risks : Kendini tehlikeye atmaya hazırlıklı olma. Risk alma isteği. Risk alma konusunda gönüllülük. Risk alma eğilimi.

Willingness to territorial concession : Toprak tavizi konusunda gönüllü olma. Topraktan vazgeçmeye hazır olma durumu. Batı şeria ve gazze şeridi'nden vazgeçmeye istekli olma. Toprak tavizine istekli olma.

Show willingness : Aynı fikirde olmuş. Hazır. Direnmemiş. Niyetini açığa vurmuş. İsteklilik göstermiş.

Consumer unwillingness : Tüketici isteksizliği. Tüketicilerin bir malı satın alırken zaman kısıtı yüzünden bilgi edinmek konusunda zaman harcamaması.

Unwillingness : Gönülsüzlük. Razı olmama. İsteksizlik. İstememe.

Willingly or unwillingly : İster istemez.

 

Be willing to : Razı olmak. Can atmak.

God willing : Allah kısmet ederse. Allah'ın izniyle. İnşallah. Allahın izniyle. Allah isterse. Kısmetse.

Be unwilling to do : Gönülsüz olmak. İsteksiz olmak.

Was willing to do anything : Her şeyi yapmaya hazırdı. Hedefine ulaşmak için mümkün olan her şeyi yapardı. Her şeyi yapmaya istekliydi. Her şeyi yapabilirdi.

İngilizce Willingness Türkçe anlamı, Willingness eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Willingness ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Volunteerism : Zamanını belirli bir faaliyete ayırma eylemi (herhangi bir gelir olmaksızın). Gönüllü olma durumu.

Alacrity : Can atma. Şevk. Atiklik. Canlılık. Heves. Çeviklik. Neşe ve çeviklik. İstek.

Hungriness : Açlık. Heveslilik. Yeme ihtiyacında olma durumu. Aç olma durumu. Arzululuk. Hırslılık. İhtiraslılık (gayriresmi).

Good faith : İtimat. Dürüstlük. Niyetin ciddiliği. İyiye çekme. Güven (birine karşı beslenen). İyiniyet.

Good offices : Tavassut. Yardım. Arabuluculuk. Dostane girişim. Bir tartışmada arabuluculuk. İyi niyetle yapılan girişim.

Avidness : Heveslilik. Arzululuk. Hırslılık. Açgözlülük.

Disposition : Karakter. Kural. Yetenek. Mizaç. Emir. Tahsis. Doğa. Eğilim. Yaradılış. Niyet.

Intentness : Dikkat. Pir dikkatlilik. İstek. Gayretlilik. Niyetlilik. Gayret. Şevk. Arzu. Dikkatlilik.

Sincere : Yürekten. Candan. Samimi. Dürüst. Doğru. Samimiyet. Gönülden. Muhlis. Halis.

Spontaneity : Doğaçlama. Doğallık. Kümeölçüm kuramında bir kümeyi oluşturan birimler arasındaki kalıplaşmış ve onamlı davranışların altında yatan devinimsel eğilim. Kendiliğinden olma. Kendiliğindelik. Kendiliğinden yapma. Kendiliğindenlik. Anında yapılma.

 

Willingness synonyms : voluntariness, amenability, wistfulness, wishfulness, goodwills, heartiness, zeal, readiness, alacrities, goodwill, volunteering, enthusiasm, receptiveness, wholeheartedness, fairness, sympathy, receptivity, forwardness, openness, good will, zealousness, temperament, bona fide, bona fides, willing, eagerness, solicitousness, sincerer.

Willingness zıt anlamlı kelimeler, Willingness kelime anlamı

Unwillingness : İstememe. Gönülsüzlük. İsteksizlik. Razı olmama.

Willingness ingilizce tanımı, definition of Willingness

Willingness kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Freedom from reluctance. Free choice or consent of the will. Readiness of the mind to do or forbear. The quality or state of being willing.