Zorun nedir, Zorun ne demek

Zorun; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de isim olarak kullanılır.

  • Mecburiyet

Zorun ile ilgili Cümleler

  • Sizleri kıskandığımı söylemek zorundayım.
  • Zorunda olursam Tom'u kovarım.
  • Onlardan birini seçmek zorundayım.
  • “Kitabını basacak yayınevi bulamamış, onu kendi parasıyla bastırmak zorunda kalmıştır.”
  • Ali işi yapmak zorunda kalacak.
  • Ben müşteri hizmetleri temsilcisine ulaşmadan önce telefonda 20 dakika beklemek zorunda kaldım.
  • Tom'la onun hakkında konuşmak zorunda kalacağım.
  • “Onları susmak zorunda bırakmanın sıkıntısını duyuyorum.”
  • Ben Tom'u etkilemek zorundayım.
  • Zorunlu olana kadar bu konuda endişe etmeyelim.
  • Zorunda olursam Tom'u öldürürüm.
  • “Biz artık ilkel insan anlayışımızı değiştirmek zorununu duyuyoruz.”
  • Zorunda olduğum şeyi yaptım.
  • Zorunda olursam onu yaparım.
  • Ali öbür gün Boston'a gitmek zorunda söylüyor.
  • Ali hakkında hiç endişelenmek zorunda değilsin.

Zorun ile ilgili Atasözü veya Deyim

(bir şey birinin) zoruna gitmek : onuruna dokunmak, gücüne gitmek.

zorun ne : “amacın ne, ne istiyorsun?” anlamında kullanılan bir söz “neden kendini bu kadar zorluyorsun” anlamında kullanılan bir söz.

zorunda bırakmak : yapmaya mecbur etmek.

zorunda kalmak (veya olmak) : kesinlikle yapması gerekmek, yapmaya mecbur olmak.

zorunlu kılmak : mecbur etmek.

 

zorunlu olarak : kendi isteğinin dışında.

Zorun anlamı, kısaca tanımı

Markalama zorunluluğu : Yasalarla, kimi malların ya da bütün malların üzerine marka konulmasının zorunlu kılınması

Markaları kullanma zorunluluğu : Kütüğe yazılan markaların zorunlu olarak kullanılması.

Markaların zorunlu kullanılması : Kimi durumlarda, bütün ülkede marka kullanılmasının zorunlu kılınması.

Özgürlük ve zorunluluk : İnsanların etkinlikleri ile doğanın ve toplumun nesnel yasaları arasındaki ilişki, bk. özgürlük, zorunluluk.

Satımca saklama zorunluluğu : Yazılık tutmak zorunluluğunda olmayan tecimcinin, tecimenden satın aldığı mallara ilişkin belgeleri beş yıl süre ile saklamak zorunluluğunda olması.

Takınaklı zorunlu tepki : Kişinin, istenmeyen düşüncelerin yarattığı bunalımların etkisiyle sık sık yinelemek zorunda kaldığı tepki.

Ulusal savunma için zorunlu işletme : Yasalarda gösterilen nedenlerle, bulguların ulusal savunma amacıyla kullanılması.

Vergi kesintilerinin yazılım zorunluluğu : İşverenlerin çalıştırdıkları kişilere ödedikleri ücretlerden yasasına göre kestikleri vergilerin vergi yöntemi yasasında belirtilen temel yargılara göre düzenledikleri ücret çizelgerinde ya da bunların yerine geçen diğer belgelerde gösterilmesi zorunluluğu.

Yararlanma zorunluğu : Tekelci özel izinlerde, izin alanın bunu kullanması ve ürünlerinden herkesin yararlanmasına olanak sağlaması zorunluluğu.

Yazılık tutma zorunluluğu : Tecim ve yapımla uğraşanlarla, tecim ortaklıkları, uğraşıları, tecim ve yapıma ilişkin kamu kuruluşları, dernek, kuruluş ve örgütleri ve vakıflara ilişkin ekonomik işletmeler, bağımsız uğraşı çalışırları ve çiftçilerin ödeyecekleri vergiler saptanılmak üzere yazılık tutma zorunluluğunda olmaları.

 

Yurd içinde geri verme zorunluğu : Hizmet bağıtının yurt içinde herhangi bir barınakta bozulmasında, başkaca bir yargı yoksa gemi adamının işveren ya da yetkilisince geminin bağlama barınağına geri gönderilmesi zorunluluğu.

Zoba zoruna : Binbir güçlükle.

Zor zoruna : Binbir güçlükle.

Zorun güç : Binbir güçlükle.

Zorun zoru : Çok zor, en zor.

Zorunan : Zorla.

Zorunlu anaerob : Oksijenli ortamda yaşayamayan, zorunlu oksijensiz ortamda yaşayan organizmalar.

Zorunlu asalak : Gelişim evrelerinden en az birisini asalak yaşama zorunda olan.

Zorunlu borç erteleme : Pek bunalımlı işlemlerde bir ülkede, bölgede bir bölüm ya da tüm borçlardaki ödeme zorunluluğunun geri bırakılması.

Zorunlu borçlanma : Özel ya da tüzel kişileri zorlayarak çıkardığı belgitlerin kabulünü sağlama yoluyla devletin borçlanması. Bir borcu karşılama zorunluğu nedeniyle yapılan diğer bir borçlanma.

Zorunlu borçlar : Yasa veya yönetmeliklerle, iktisadi karar birimlerinin kendi rızaları dışında, gelirlerinin belli bir kısmına devlet tarafından el konulmasıyla toplanan borçlar.

Zorunlu dersler : Bir sınıf ya da okulda bütün öğrencilerin devam etmesi istenilen dersler, bk. seçmeli dersler, temel dersler.

Zorunlu durak : Kent içinde genbinitlerin yolcu indirip bindirmek için durmak zorunda oldukları açık ya da kapalı bekleme yeri.

Zorunlu durum : Kaçınılmaz nedenininden ötürü yapılamayan bir yüklenmede ileri sürülen gerekçe. Bulgu, oranlama, önleme gibi uğraşılarla engellenemeyen zorunlu nedenler.

Zorunlu gereksinimler : Beslenme, giyinme, barınma gibi insan yaşamı için zorunlu olan gereksinimlerin tümü.

Zorunlu giderler : Kaçınılmayan, yapılması zorunlu giderler.

Zorunlu güvence : Yasaların koyduğu zorunluluk gereğiyle yapılan güvence.

Zorunlu hareketler : Dış uyarımlar altında meydana geliyor gibi görünmesine rağmen, tamamıyla beyin ve beyinciğin kimi kısımlarının uyarılmasıyla oluşan oldukça uzun süren motorik gangliyonlar arasındaki eş güdüm bozukluğundan ileri gelen düzenli hareketler.

Zorunlu ilköğretim çağı : Her çocuğun, altı yaş ile on beş yaş arasında zorunlu olarak ilköğrenimden geçmesi gereken okuma çağı.

Zorunlu işletme : Savaşta ya da barışta toplumun mal ve görevlerden belirli bir fiyatla ve eşit olarak yararlanmasının sağlanması gerektiğinde, bir belgeyi zorunlu olarak devletçe ya da devlet eliyle uygun görülenlerce işletme.

Zorunlu işletme koşulları : Zorunlu işletme için yasalarda belirtilen koşullar.

Zorunlu izin : Yargı organlarınca verilen izin, akçalı hak.

Zorunlu izin düzeni : Yurt savunması ile ilgili konularda, ülkenin ekonomik kalkınması bakımından yasalarda gösterilen koşullarla uygulanan düzen.

Zorunlu izlenceleme : Bir ülkede yerli filmleri korumak amacıyla yılda ya da bir sinema mevsiminde belirli sayıda yerli filmin izlencelere konması zorunluluğu. Bazı ülkelerde, sinema izlencelerinin, nicelik ve nitelik yönünden uymak zorunda olduğu kurallara göre düzenlenmesi.

Zorunlu kamu giderleri : Her yıl yapılması zorunlu olan kamu giderleri.

Zorunlu karşılık oranı : Bankaların topladıkları mevduat karşılığında Merkez Bankasına yatırmak zorunda oldukları yasayla belirlenen oran. Bankaların topladıkları mevduat karşılığında Merkez Bankasına yatırmak zorunda oldukları miktar ile kasa parası toplamının mevduat ve yükümlülüklerine oran.

Zorunlu karşılıklar : Bankaların topladıkları mevduatın, zorunlu karşılık oranı üzerinden Merkez Bankasına yatırılan kısmı. Bankaların topladıkları mevduatın, zorunlu karşılık oranı üzerinden Merkez Bankasına yatırılan kısmı ile kasa parası toplamı.

Zorunlu kartel : Üretimde etkinliği artırmak amacıyla büyük bunalım sonrasında gelişmiş ülkelerde yasalarla oluşturulan karteller.

Zorunlu kesinti : Sendika ödentilerinin işçilerin ücretlerinden kesilmesi hususunda bir sendika ile işveren arasında varılan anlaşma gereğince yapılan kesinti.

Zorunlu konum : Bir içdüzey fazı ile çökelti fazının, kristal düzlem ve doğrultuları arasındaki bağdaşımdan doğan kristal konum.

Zorunlu mal : İstem gelir esnekliği sıfır ile bir arasında olan normal mal.

Zorunlu nedenlerle fazla çalışma : Bir aksaklık sırasında, makineler ya da araç ve gereçler üzerinde hemen yapılması gerekli ivedi işlerde ya da zorlayıcı nedenlerin meydana gelmesinde işyerinin aksaksız çalışmasını sağlamak üzere işverence belirli günlük çalışma süresinin dışında işçinin fazla çalıştırılması.

Zorunlu ödeme : Borsada önemli işlemlere bağlı belgitlerin azınlıkta olması nedeniyle satıcı bunları alıcıya verdikten sonra arıtımla bağımlı kılmak isterse alıcısına ödemek zorunluluğunda olduğu para. Söz verildiği süre içinde karşıtına verilmeyen belgitin gecikme nedeniyle değerinin düşmesi karşılığı yapılan ödeme.

Zorunlu özel izin : Yasalarda belirtilen durumlarda, kamu yararına kullanılması gereken özel izin.

Zorunlu özel izinle bağışlama : Gerektiğinde, zorunlu izin kullanılması koşulu ile bulgu belgesinin verilmesi.

Zorunlu parazit : Konağı dışında yaşaması mümkün olmayan parazit.

Zorunlu sahne : İyi kurulu oyun uygulayımında ileride ortaya çıkacak olayları ima edici noktaları bir araya toplayan birinci derecede önem taşıyan sahne. Bu sahnede çoğu kez oyunun doruk noktası bulunur.

Zorunlu satın alma hakkı : Sovyet Rusya'da, verilen belgenin, zorunlu olarak satın alınması yolunda devlete tanınan hak.

Zorunlu satış : Yasalarda belirtilen nedenler ve koşullar göz önünde tutularak bir yapıtın yayımlanmasını sağlamak üzere hükümet kararı ile yapılan satış.

Zorunlu satış değeri : Bunalım içindeki mal iyesinin satılığa çıkardığı malına karşılık alabileceği para.

Zorunlu seçme maddesi : Sınava giren kimsenin belli yanıtlar arasından birini ya da birkaçını seçmek zorunda kaldığı çoktan-seçmeli herhangi bir test maddesi.

Zorunlu simbiyont : Diğer bir canlıyla simbiyotik ilişki kurmaya fizyolojik açıdan zorunlu olan organizma. Diğer bir canlıyla simbiyotik ilişki kurmaya fizyolojik açıdan bağımlı olan organizma.

Zorunlu tahkim : (obligatory arbitration) Borçlu tarafından tek taraflı olarak gerçekleştirilen borç ertelemesi. (obligatory consolidation) Hükümetin işbırakımı uygulamasının yapılıp yapılmayacağını, yapıldığında ise yer, zaman ve hizmet kolları itibariyle kapsamını belirlemede yetkili kılındığı durum. Türkiye’de uygulamada bu yetkinin kapsamına uzlaştırma kurulu kararının toplu sözleşme olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği de girmektedir.

Zorunlu tasarruf : Devletin iktisadi karar birimlerine vergi gibi çeşitli kesintilerle istekleri dışında yaptırdığı tasarruf.

Zorunluluk ve rastlantı : Özdeksel dünyadaki -dolayısıyla toplum yaşamındaki- nesnel bağlantı türleri, bk. zorunluluk, rastlantı.

Zorunlulukta süre verme : Zor durumda bulunmaları nedeni ile vergi işlemlerine ilişkin ödevleri süresi içinde yerine getiremiyecek olanlara yasal sürenin bir katını geçmemek üzere Maliye Bakanlığınca uygun görülecek yeni bir süre daha verilmesi.

Zorunmah : Yürümek: Üstüne zorunmuş.

Zoru zoruna : Zorluk çekerek.

Zorunlu : Kesin olarak gereksinim duyulan, zaruri, mecburi, ıztırari. Doğal olarak kaçınılması imkânsız olan, olumsal karşıtı.

Zorunlu emeklilik : Yasalarda şartları belirlenmiş mecburi emeklilik.

Zorunlu öğrenim : İlköğretim.

Zorunlu sigorta : Trafik sigortası, deprem sigortası gibi yaptırılması zorunlu olan sigorta.

Zorunluk : Zorunluluk. İnsanın, doğanın ve toplumun nesnel yasalarına bağımlı olması durumu. Olayların iç ve özlerindeki düzenlilik, yasaya bağlılık ve yapı gereği, belli şartlar altında ortaya çıkması kaçınılmaz olan şey.

Zorunluluk : Olması gerekme, olduğundan başka olmama, zorunlu olma, mecburluk, mecburiyet, mecburilik, zaruret, ıztırar, zorunluk, zarurilik.

Diğer dillerde Zorn önsavı anlamı nedir?

İngilizce'de Zorn önsavı ne demek ? : zorn's lemma