Çiten nedir, Çiten ne demek

  • Saman taşımak için arabalara konulan ince dallardan örülmüş büyük sepet veya çit.
  • Kuzu ağılı

Çiten anlamı, tanımı:

Saman : Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları.

Taşımak : Bir nesnenin ağırlığını yüklenmek. Giymek. Üstünde bulundurmak. Katlanmak, üstlenmek, yüklenmek, çekmek. Bir şeyi bir yerden alıp başka bir yere götürmek. Duymak, hissetmek. Sahip olmak, özellik olarak bulundurmak. Boru, kanal vb. ile sıvı maddeleri bir yerden başka bir yere aktarmak.

Araba : Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı. Bu taşıtın aldığı miktarda olan.

İnce : Tiz (ses), pes karşıtı. İyiden iyiye, enikonu, ayrıntılı. Aşırı özen gerektiren, kaba karşıtı. Akışkanlığı çok olan, yoğun ve koyu olmayan (sıvılar). Ayrıntılı. Düşünce, duygu veya davranış bakımından insanın sevgi ve saygısını kazanan, zarif, kaba karşıtı. Zayıf. Taneleri ufak, iri karşıtı. Hafif, gücü az. Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı.

Büyük : Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Üstün niteliği olan. Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Büyük abdest. Niceliği çok olan. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram). Önemli. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş.

 

Sepet : Bu kabın aldığı ölçüde. Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ. Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm. Bu kap biçiminde örülerek yapılmış. Sazdan örülmüş balık kapanı.

Kuzu : Koyun yavrusu. Bir meyve ve sebzeye bitişik olan küçük meyve veya sebze. Deneyimsiz, toy kimse.

Ağılı : İçinde ağı bulunan, zehirli.

Diğer dillerde Çiten anlamı nedir?

İngilizce'de Çiten ne demek? : [citar] v. make an appointment; date; summon, order to appear before a court; adduce, cite as evidence; quote, cite