Öteleme nedir, Öteleme ne demek

  • Ötelemek işi
  • Bir cismin, bütün noktalarının eşit, paralel ve yöndeş yollar çizmesiyle beliren hareketi, intikal.

Fiziksel Kimya alanındaki anlamı:

Matematik bir uzayı ya da uzay içindeki nesneyi, aynı doğrultuda bir yerden başka yere götürme işlemi.

Edebi terim anlamı:

(Söz sanatı terimi) Bir şeyi anlatmak için ondan önceki veya sonraki olayları söyleme. “Geçen yıl kardeşimin düğününü yaptık” veya “Geçen yıl kardeşim ev bark sahibi oldu” gibi her ikisi «Geçen yıl kardeşim evlendi» demektir.

Bilimsel terim anlamı:

Bir şeyi anlatmak için ondan önceki ya da sonraki olayları söyleme.

İngilizce'de Öteleme ne demek? Öteleme ingilizcesi nedir?:

iteration, translation

Fransızca'da Öteleme ne demek?:

translation

Osmanlıca Öteleme ne demek? Öteleme Osmanlıca'da ne anlama gelir?:

zikri lâzım iradei melzum ve aksi, zikr-i lâzım irade-i melzum ve tersi

Öteleme hakkında bilgiler

Eğer v sabit vektör ise T ötelemesi T(p) = p + v olarak çalışır. Eğer T bir öteleme, A altında fonksiyon T nin bir altkümesinin görüntü'sü ise T tarafından Anın ötelemesidir Bu öteleme T tarafından sıklıkla A + v olarak yazılır.

Öteleme anlamı, kısaca tanımı:

Ötelemek : Belli olmayan bir süre ertelemek. Öteye götürmek.

 

Nokta : Yer. Bazı harflerin üzerine konulan ufak işaret. Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.). Konu, konu ile ilgili önemli bölüm. Orta nokta. Nöbetçi bulunan yer. Çok küçük boyutlarda işaret, benek. Sınır, derece, radde. Nöbetçi, gözcü, bekçi. Hiçbir boyutu olmayan işaret.

Eşit : Yapı, değer, boyut, nicelik ve nitelik bakımından birbirinden ne artık ne eksik olmayan (iki veya daha çok şey), müsavi. Aynı haklardan yararlanan, aynı düzeyde olan (kimse).

Paralel : Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.). Yerküresi üzerinde çizildiği varsayılan, Ekvator'a paralel çemberlerden her biri. Aynı düzlem içinde ikişer ikişer bulunan ve kesişmeyen, koşut, muvazi, mütevazi.

Yöndeş : Yönü aynı olan, aynı yöne bakan.

Çizme : Koncu diz kapaklarına kadar çıkan bir ayakkabı türü. Çizmek işi.

Hareket : Davranış, tutum. Demir yollarında katarların düzenlenmesi ve hangi saatlerde yola çıkıp hangi duraklarda karşılaşacaklarını düzenleme işleri. Belirli bir amaca varmak için birbiri ardınca yapılmış olan ilerlemeler, akım. Deprem. Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon. Devinim. Yola çıkma. Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma. Kas ve eklemlerin, belli doğal şartlar içerisinde işlemeleri sonucu vücut bölümlerinde düzenli ve olumlu etkilerle oluşturdukları yer değişimi. Bir parçanın yavaşlık, çabukluk derecesi.

İntikal : Bir yerden başka bir yere geçme, geçiş. Miras olarak babadan çocuğuna kalma. Anlama, kavrama. Öteleme. Geçişim.

Sabit : Yerinden oynamayan, yerini değiştirmeyen, durağan. Değişmeyen, hep aynı kalan, önceden ayarlanmış. Gerçekliği tespit edilmiş, kanıtlanmış olan.

 

Öteleme dönüşümü : Düzlemde (uzayda) (…)olarak tanımlanan ilgin dönüşüm.

Ötelemeli yansıma : Bir T ötelemesi ile bir yansımanın, sıradan bağımsız, birleşkesi.

Diğer dillerde Öteleme anlamı nedir?

İngilizce'de Öteleme ne demek? : transition " intikal; translation"