In front türkçesi In front nedir

In front ile ilgili cümleler

English: A bus pulled up in front of the hotel.
Turkish: Bir otobüs otelin önünde durdu.

English: A car drew up in front of my house.
Turkish: Bir araba evimin önünde durdu.

English: A black SUV pulled up in front of the hotel.
Turkish: Siyah bir SUV otelin önünde durdu.

English: A long queue had formed in front of the shop.
Turkish: Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.

English: A group of men stands in front of the hut.
Turkish: Bir grup erkek kulübenin önünde duruyor.

In front ingilizcede ne demek, In front nerede nasıl kullanılır?

In : Tutulan. Olarak. İçeri doğru yönelen. Da. İktidardaki. Mevsimi gelmiş. De. İçeri. Gelmiş olan. Çok moda olan.

Front : Cüret. Önünde bulunmak. Yaygın ve etkin politik hareket. Davranış. Yönelmek. Cephe. Öndeki. Yol göstermek. Önderlik etmek. -e bakmak.

In front of the cameras : Kameralar önünde. Spot ışıklarının altında.

Bring in front of text : Metnin önüne getir.

Paste in front : Öne yapıştır.

In a bad condition : Kötü durumda.

Right in front of him : Hemen önünde. Tam önünde.

İngilizce In front Türkçe anlamı, In front eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak In front ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Already : Daha şimdiden. Çoktan. Şimdiden. Halen. Hanidir. Evvelce. Zaten. Daha önce. Bile.

In limine : En başta. Başında. Başlangıçta. Başlangıcından (latince). Başından.

Back : Vazgeçmek. Geçmişe. Art. Arkalık. Geri. Arkasını imzalamak. Geçmişte. Bir takımda savunma katını oluşturan ve kalecinin önünde yer alan oyunculardan her biri. Arkaya.

Antecedently : İlk olarak. Geçmişe dayalı olarak. Öncel olarak. Evvela.

Before now : Eskiden. Bundan önce.

Anteriorly : Anteriyor olarak. Ön tarafla ilgili olarak. Peşinen.

For starters : İlkin. Evvela. İlk olarak. Başlangıç olarak. Öncelikle. Başlarken.

On the table : Masanın üzerinde.

Anting : Para sürmek. Bop (poker). Para vermek. Pokerde başlangıçta ortaya konan para. Bop. Giriş. Ön. Para koymak. Ödemek.

Ago : Evvel.

In front synonyms : aforetime, in advance, before, up front, fore, beforetime, erstwhile, fores, erenow, beforehand, anted, avant, ante, ere, erst, first, at first, ahead, at the outset, before time, ex ante, ere now, ahead of time, anteing, antes, agoing, out front, initially, frontally, upfront, antings, in the beginning, a little previous.