Incommensurate türkçesi Incommensurate nedir

Incommensurate ingilizcede ne demek, Incommensurate nerede nasıl kullanılır?

Incommensurately : Oransız bir şekilde. Uygun olmayan bir şekilde. Yetersiz bir şekilde.

Incommensurability : Ölçüsüzlük. Aynı birim ile ölçülememe durumu. Oransızlık. Kıyaslanamamazlık. Eşölçülemezlik. Ölçülememezlik. Karşılaştırılamazlık. Ölçülemezlik. Karşılaştırılamamazlık.

Incommensurable : Nispetsiz. Sınırsız. Kıyaslanamaz. Bağdaşmayan. Ölçülemeyen. Oransız. Ölçülemez. Ölçüsüz.

İngilizce Incommensurate Türkçe anlamı, Incommensurate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Incommensurate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Devoid : Yoksun. Geçersiz. Mahrum. Boş. Hali.

Exiguous : Kıt. Cüzi. Dar. Ufak. Az. Küçük.

Fathomless : Anlaşılmaz. Derin. Dibine erişilmez. Dipsiz. Çok derin.

Handicapped : Aksak. Engelli (sakat). Handikaplı. Özürlü. Engellenmiş. Engelli. Topal. Sakat.

Blameworthy : Kınanması gereken. Ayıplanası. Kabahatli. Sorumlu. Menfur. Ayıplanacak. Suçlanmayı hak eden. Ayıp. Azarı hak eden.

Lopsided : Dengesiz. Bir yana eğik. Aksak. Bir tarafı diğerine göre daha ağır veya büyük olan. Yana yatmış. Orantısız. Eğilmiş. Bir tarafı daha büyük ya da daha alçak. Simetrik olmayan.

 

Enormously : Çok büyük. Son derece. Aşırı derecede. Çokça. Hudutsuz. Çok. Sınırsız. Pek çok.

Imponderous : Çok parlak. Tartılamaz. Belirlenmemiş. Tahmin edilemez.

Irrational : Yersiz. Akıldışı. Saçma. Akılsız. Mantıksız. Usaaykırı. İrrasyonel. Düşünce ve usa karşıt, usla anlaşılamayan, mantık kavramlarıyla açıklanamayan şey. Kaçık.

Unequal : Düzensiz. Farklı. Eşitsiz. İstikrarsız. Haksız. Eş olmayan. Düzeysiz. Eşit olamayan. Eşit olmayan. Yeterli seviyede olmayan.

Incommensurate synonyms : immeasurable, nonproportional, imperfects, gappy, unproportioned, at fault, half way, dumb, unmatchable, disqualified, out of proportion, crude, beggarly, unmeasurable, culpable, destituent, incompetents, in short supply, imponderable, absent, impotents, defective, immensurable, absenting, incapable, incompetent, inadequate, inordinate, proportionless, faultier, deficit, distorted, lop sided.

Incommensurate zıt anlamlı kelimeler, Incommensurate kelime anlamı

Commensurate : Yeterli. Orantılı. Eşit. Uygun. Oranlı. Ölçüleri eşit olan.

Equal : Eşit olmak. Eş. Egale etmek. Yaşıt. Akran. Muadili olmak. Emsali olmak. Bir olmak. Eşdeğerde olmak. Emsal.

Incommensurate ingilizce tanımı, definition of Incommensurate

Incommensurate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Not commensurate. Not admitting of a common measure. Incommensurable.