Incommensurable türkçesi Incommensurable nedir

Incommensurable ingilizcede ne demek, Incommensurable nerede nasıl kullanılır?

Incommensurability : Ölçüsüzlük. Oransızlık. Kıyaslanamamazlık. Ölçülemezlik. Aynı birim ile ölçülememe durumu. Eşölçülemezlik. Ölçülememezlik. Aynı kriter ile öçlülemezlik. Karşılaştırılamamazlık.

Incommensurate : Yetersiz. Nispetsiz. Kusurlu. Ölçülemez. Kıyaslanamaz. Oransız. Eksik.

Incommensurately : Yetersiz bir şekilde. Oransız bir şekilde. Uygun olmayan bir şekilde.

İngilizce Incommensurable Türkçe anlamı, Incommensurable eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Incommensurable ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Absolute : Müstakil. Düzey. Sade, saf, tam, karışımsız olan, absolüt. Kati. Katıksız. Saltık. Saf, karışım göstermeyen, temiz, absolü. Bilgisayar, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Sonsuz. Salt.

Nonconforming : Uymayan. Bağlı olmayan. Geleneksel kurallara veya standartlara bağlı olmayan. Uymayan (geleneklere veya resmi kiliseye ).

Nonproportional : Orantısız. Orantılı olmayan. Uygun oranda olmayan.

Imponderous : Tahmin edilemez. Çok parlak. Tartılamaz. Belirlenmemiş.

 

Asymmetrical : Asimetrik. Bakışsız düzen. Simetrili olmayan. bir eksene göre iki yanı göze eşit görünmeyen düzen. Bakışıksız. Bakışımsız. Bir organ ya da yapının ortasından geçen bir eksene göre iki yanda kalan parçaların birbirine benzememesi. asimetrik. Biyoloji, fizik, tiyatro alanlarında kullanılır. Bakışım özelliği olmayan; hiçbir noktasına, bir çizgisine ya da düzlemine göre bakışımlı olmayan bir nesnenin ya da bir işlevin özelliği.

Disproportionates : Aşırı. Çok büyük ya da çok küçük. Çok fazla ya da çok az. Fazlasıyla. Orantısız.

Incommensurate : Eksik. Yetersiz. Kusurlu.

Absolutes : Muhakkak. Kati. Tüm. Salt. Düzey. Mutlak. Katıksız.

Imponderable : Önem değeri bilinmez. Belirlenmemiş. Tartıya gelmez. Tartılamaz. Ağırlığı olmayan. Ölçülemez şey. Önceden kestirilemeyen etken. Tahmin edilemez.

Unmatchable : Eşit olarak değerlendirilemez. Eş değerde olamaz. Rakipsiz. Emsali kalmamış.

Incommensurable synonyms : cosmopolitans, disbalance, borderless, out of proportion, extremest, extremer, immensurable, irrational, lop sided, all comprehensive, immoderate, unproportioned, intemperate, distorted, unmeasurable, blanket, dimensionless, gormless, extreme, abyssal, exceeding, enormously, measureless, disproportional, proportionless, incomparable, incompatible, broad, fathomless, extravagant, cosmic, out of keeping, excess.

Incommensurable zıt anlamlı kelimeler, Incommensurable kelime anlamı

Commensurate : Ölçüleri eşit olan. Orantılı. Uygun. Oranlı. Yeterli. Eşit.

Comparable : Kıyaslanabilir. Karşılaştırılabilir. Kıyas edilebilir. Mukayese edilebilir. Benzer. Kıyas götürür.

 

Incommensurable ingilizce tanımı, definition of Incommensurable

Incommensurable kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : The diameter and circumference of a circle are incommensurable. The side and diagonal of a square are incommensurable with each other. Not commensurable. Having no common measure or standard of comparison. One of two or more quantities which have no common measure. As, quantities are incommensurable when no third quantity can be found that is an aliquot part of both.