Intention türkçesi Intention nedir

  • Bir olgu, kavram ya da anlatımın anlamsal içerimi.
  • Gaye.
  • Tasarı.
  • Plan.
  • Niyet.
  • Güdem.
  • Kuvve.
  • Erek.
  • Hedef.
  • Bir gözlem ya da ölçümde varılmak istenen bilgi ya da bir araştırma sürecinde güdülen amaç.
  • Murat.
  • Maksat.
  • Kasıt.
  • Amaç.
  • İçlem.
  • Hukuk alanında kullanılır.

Intention ile ilgili cümleler

English: I don't think Tom has any intention of doing that.
Turkish: Tom'un onu yapmaya niyeti olduğunu sanmıyorum.

English: He made it clear that he had no intention of becoming a professional football player.
Turkish: O profesyonel bir futbol oyuncusu olmak niyetinde olmadığını açıklığa kavuşturdu.

English: Ali announced his intention to run for class president.
Turkish: Ali sınıf başkanlığı için adaylığını koyma niyetini açıkladı.

English: Ali came to France with the intention of studying French.
Turkish: Ali Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi.

English: Ali has no intention of staying in Boston for the rest of his life.
Turkish: Ali hayatının geriye kalan kısmında Boston'da kalmaya niyeti yok.

Intention ingilizcede ne demek, Intention nerede nasıl kullanılır?

Has no intention of : -yapmaya kararlı değil. - niyeti yok. - niyetinde değil.

Have the intention of : Fikrinde olmak.

Spiritual intention of creator : Yaratmacının henüz düşünce aşamasında bulunan niyeti. Yaratmacının içten yasanı.

 

Spiritual intention of writer : Yaratmacının içten yasanı. Yaratmacının henüz düşünce aşamasında bulunan niyeti.

Subjective intention of creator : Yaratmacının öznel yasanı. Yaratmacının iyice olgunlaştırdığı ve bölük pörçük olarak ortaya koyduğu niyeti.

With the intention of : Niyetiyle. -mek niyetiyle. Amacıyla. Mek niyetiyle. Maksadıyla.

Ethics of intention : Niyet etiği. Dinsel olarak temellenen, ahlaklılığın, erdemlerin sonuçlarından ziyade, kişinin içsel yaşantısıyla, tinsel saflığıyla veya niyetleriyle ilgili olduğunu savunan etik görüş.

Firm intention : Azim.

Bad intention : Suiniyet. Kötü niyet. Aldatma kastı. Kötü amaç. Şeytani amaç. Kötü emel.

Have the intention : Niyetinde olmak.

İngilizce Intention Türkçe anlamı, Intention eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Intention ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Land of promise : Filistin. Vadedilmiş topraklar.

Acts contra bonos mores : Töreye aykırı işlemler.

Aim : Hedef alma. Nişan almak. Bir edim, işlem ya da sürecin yöneldiği ve gerçekleştirmek istediği sonuç. Nişan alma. Amaçlamak.

Idea : Öneri. Kanaat. Kanı. Mülahaza. Bir öykülü filme çıkış noktası olan konu, başlıca düşün. Ana konu. İnanç. Zihinde tasarlanan, canlandırılan şey. bir işin gerçekleşmesi ya da bir sorunun çözümü için zihince tasarlanan, aranıp bulunan yol. düşünce sonucu bilincine varılan herhangi bir şey.

Counsel : Akıl vermek. Avukat. Nasihat vermek. Nasihat etmek. Salık vermek. Öğüt vermek. Önermek. Öğütlemek. Tavsiye etmek.

 

Administrative districts : İdari bölge. İdari bölüm. Kaza. İlçe.

Diag : Diagram (diyagram). Çizelge. Diyagram. Şema. Bir açıklama ifade eden çizim. Diyagram halinde.

Determinations : Saplantı. Belirtme. Saptama. Kararlılık. Tespit. Karar. Belirleme. Azim.

Conspectuses : Taslak. Özet. Genel bakış.

Contemplations : Umma. Düşünceye dalma. Dikkatle izleme. Dikkatle seyretme. Dalma. Düşünme. Derin düşünce. Seyretme. Temaşa.

Intention synonyms : cadre, blueprint, abduction, arrangement, faith, comprehension, malice aforethought, mens rea, intent, view, designment, disposition, faiths, project, cock shy, pulse, bourne, annulment, counsels, drawing, cross purpose, cause, goal, bill, destination, purpose, blueprints, casting, platform, schemes, objective, copy to, promised land.

Intention ingilizce tanımı, definition of Intention

Intention kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : Fixedness of attention. A stretching or bending of the mind toward an object. Closeness of application. Earnestness.