Isolate türkçesi Isolate nedir

  • Ayırmak.
  • Bilgisayar alanında kullanılır.
  • Yalıtmak.
  • İzole etmek.
  • Yalıtımlı.
  • Arıtmak.
  • Tecrit etmek.
  • Dışlamak.
  • Mahsur bırakmak.
  • Soyutlamak.
  • Ayrı tutmak.
  • Kümeölçümde küme üyelerinin hiçbirinden çekim almayan yalnız ya da soyutlanmış birey. bk. yıldız.
  • Yalnızlaştırmak.

Isolate ile ilgili cümleler

English: China was isolated for hundreds of years.
Turkish: Çin yüzlerce yıldır soyutlanmıştır.

English: Ali was increasingly isolated of his circle of friends.
Turkish: Ali arkadaş çevresinden gitgide soyutlanmıştı.

English: Ali lives in an isolated farm house.
Turkish: Ali izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.

English: He is always isolated from his fellow workers.
Turkish: O her zaman iş arkadaşlarından izole edilmiştir.

English: Ali grew up in an isolated village deep in the mountains.
Turkish: Ali derin dağlarda izole bir köyde büyüdü.

Isolate ingilizcede ne demek, Isolate nerede nasıl kullanılır?

Isolated : Bir yalıtkan ile yalıtılmış olan. Yalıtık. Yalnız. Birbaşına. Soyutlanmış. Tek. Ayrı. Mahsur kalan. Ayırılan.

Isolated child : Pek az toplumsal etkileşmeden geçerek büyüyen, bu yüzden tutum ve anlayışı toplumsallaşmış bir yaşıtınınki gibi olmayan çocuk. Yalnız çocuk.

Isolated equilibrium state : Birbaşına denge durumu.

 

Isolated fact : Bir gözlem ya da deneylemede başka olaylardan ve saptırıcı etkilerden arıtılmış olay. Yalıtımlı olay.

Isolated point : İzole nokta. Yalıtık nokta. Tekil nokta. Yalıtık çekit.

Isolation : Tecrit. Ayırma. Bir nesnenin ya da bir yerin çevresi ile her türlü terke ya da özdek alışverişini ya da etkileşimini engelleme işlemi. Mikroorganizmaların diğer mikroorganizmalardan veya kültürlerden ayırt edilerek laboratuvar ortamında saf olarak çoğaltılması. enfekte konak veya dokudan alınan örneklerden enfeksiyöz etkenlerin elde edilmesi işlemi. Birbaşınalık. Yalıtlanma. Bir özdek ya da dizgenin, kütle, erke gibi herhangi bir aktarım olayından korumak için çevresiyle ilişkisini kesme. Fizik, kimya, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Soyutlanma. Yalıtılma.

Isolateral leaf : İki tarafı eşit olma. palizat parankimasının yaprağın her iki tarafında bulunduğu yaprak tipi. ekvilateral yaprak. İzolateral yaprak.

Isolating mechanismes : İzolasyon mekanizmaları. Bir türün farklı populasyonuna ait bireyler arasında gelişen ve çiftleşmelerini önleyen özellikler. coğrafik izolasyon, üreme izolasyonu vb. gibi.

Isolated system : Fizik, kimya alanlarında kullanılır. Çevresiyle, erke ve özdek alışverişi yapmayan kapalı dizge. Yalıtılmış sistem. Yalıtık dizge.

Isolatedly : Yalnız bir şekilde. Soyutlanmış bir halde. Issız bir şekilde.

İngilizce Isolate Türkçe anlamı, Isolate eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Isolate ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Defecates : Büyük abdest yapmak. Kakasını yapmak. Arınmak. Dışkı yapmak. Dışkılamak. Temizlemek. Kurtulmak. Büyük abdestini yapmak. Kaka yapmak.

 

Abort : Dölütünü düşürtmek. Bir işi yarım bırakmak. Lağvetmek. Durdurmak. Başarısızlıkla sonuçlanmak. Bitirmeden durdurmak. Bebek düşürmek. İptal etmek. Yarımcık saklamak.

Appropriates : Münasip. El koymak. Özelleştirmek. Sahipsiz birşeyi almak. Kendine maletmek. Tensip etmek. Üstüne oturmak. Mülk edinmek. Tasarruf etmek.

Defecate : Dışkı boşaltmak. Dışkı yapmak. Kaka yapmak. Büyük abdestini yapmak. Kurtulmak. Dışkılamak. Büyük abdest yapmak. Arınmak. Kakasını yapmak.

Acception : Onaylama. Benimseme. Kabul edilmiş anlam. Kabul.

Exteriorize : Dışlaştırmak. Ortaya çıkarmak (ayrıca exteriorise). Haricileştirmek. Çıkarmak. Cismanileştirmek. Maddileştirmek. Dışa vurmak.

Allots : Paylaştırmak. Vermek (süre). Hisselere ayırmak. Tahsis etmek. Kura ile belirlemek. Bölüştürmek. Pay etmek. Tanımak (süre). İfraz etmek.

Emancipating : Özgürlüğüne kavuşturulmuş. Serbest bırakmak. Azat edilmiş. Serbest bırakılmış. Özgürlüğüne kavuşturmak. Azat etmek.

Allotting : Hisselere ayırmak. Kura ile belirlemek. Pay etmek. Vermek (süre). İfraz etmek. Hisseye ayırmak. Tahsis etmek. Paylaştırmak. Bölüştürmek.

Ghettoise : Gettolara yerleştirmek. Gettoya çevirmek. Gettolaştırmak.

Isolate synonyms : preisolate, access control entry, cloistering, emancipates, individualized, sequester, cleanses, externalise, excludes, exteriorized, marginalise, withdraw, maroon, accent char, discriminates, defecated, absolute loader, allocates, clarify, abstract syntax tree, seal in, single out, absolute device, ghettoizes, individualizing, defecating, enisled, convert, get, expel from, acquire, coventry, dissociate.

Isolate ingilizce tanımı, definition of Isolate

Isolate kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : To insulate. To place by itself or alone. To place in a detached situation. To separate from others.