Adverted türkçesi Adverted nedir

Adverted ingilizcede ne demek, Adverted nerede nasıl kullanılır?

Animadverted : Eleştirmek. Tenkit etmek. Sitem. Kınama. Eleştiri. Tenkit. Eleştiri yapmak.

Advertence : İlgi. Farkındalık. Dikkat.

Advertency : Farkındalık. Dikkat. İlgi.

Advertent : Dikkat eden. Düşünceli. İtinalı. Özenli. Dikkatli.

Advertently : Düşünceli bir biçimde. Dikkatle. Kasıtlı olarak. Dikkatlice. İsteyerek. Özenle.

Cause inadvertently : Niyetlenmeden bir şeylerin olmasına sebep olmak. İstemeden sebep olmak.

Inadvertent : Elde olmayan. Kazara olan. Dikkatsizlikten kaynaklanan. Dikkatsiz. Kasıtsız. Yanlışlıkla yapılan. Yanlışlıkla ya da kazara yapılan.

Advertise : Reklamını yapmak. İlan vermek. Reklam yayınlamak. Tanıtmak. İlan etmek. Reklam yapmak. İlanla aramak. Bildirmek. Satılığa çıkarmak. Reklam etmek.

Inadvertence : Dikkatsizlik. Kazara olma.

Due to inadvertence : Dikkatsizlik nedeniyle. İhmalkarlık ve ilgisizlikten dolayı. Özensizlikten dolayı.

İngilizce Adverted Türkçe anlamı, Adverted eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Adverted ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Ballyhoo : Propaganda yapmak. Gürültülü reklam yapmak. Gürültülü propaganda. Velvele. Kötü propaganda. Patırtı. Gürültü.

 

Advert : Duyuru (ingiliz ingilizcesi). Reklam (ingiliz ingilizcesi). İlan (ingiliz ingilizcesi).

Glimmer : Mika. Zerre. Azıcık miktar. Parıldamak. Parıltı. Donuk ışık. Hafif ışık. Işık vermek (hafif). Seziş.

Discoursing : Muhavere. Söylev vermek. Karşılıklı konuşma. İşlemek. Üzerinde durmak. Mükaleme. Konuşmak.

Gibes : İncitici söz. Dalga geçmek. İncitici söz söylemek. Alay. Dokunaklı söz söylemek. Taş. Dokunaklı söz. Alay etmek. Dalga geçme.

Referred : Ait saymak. Ait olmak. İma etmek. İlgili olmak. Kastetmek. Atfetmek. Başvurmak. Bakmak.

Invoke : Dua etmek. Başlatmak (yürütmeye). Başvurmak. Yardım istemek. Çağırmak. Yakarmak. Hatırlatmak. (tanrıya) yakarmak. Dilemek.

Citing : Takdiri açıklamak. Atıfta bulunmak. Celbetmek. Alıntı yapmak. Referans vermek. Aktarmak. Mahkemeye çağırmak. Çağırmak (mahkemeye).

Think of : Yad etmek. Aklına gelmek. Tasarlamak. Fikirleşmek. Düşünmek. Hakkında düşünmek. Aklına getirmek. Aklından geçirmek. Hesaba katmak. Düşünmek (bir şey yapmayı).

Allusions : Dokundurma. Anıştırma. Kinaye. Gönderme. Laf çaktırma. Bahis. İmleme. Zikir. Taş.

Adverted synonyms : speak of the devil, discourses, brush, spoke to, glance at, alludes, discourse, cites, connotations, deals, allusion, drag up, mean, eyewink, advt, make mention of, drop a hint, mentions, avows, unfavorable, unfavourable, commend, gibing, commercial message, chew over, commemorates, touch on, advertisement, annunciation, ballyhoos, connotation, dealt, adumbrations.

Adverted zıt anlamlı kelimeler, Adverted kelime anlamı

Favorable : Bir ölçek sınarının dile getirdiği tutuma katılan ya da olumlu yanıt veren kişi ya da bir sınarı onaylayan görüş, bk. karşı. Ahım şahım. Tatminkar. İyi. Müsait. Lehte. Avantajlı. Lütufkar. Taraftar. Uygun.

Undeclared : Açıklanmamış. Açığa vurulmamış. Bildirilmemiş. Beyan edilmemiş. Beyan edilmeyen.