Advertising expenditure türkçesi Advertising expenditure nedir

  • İktisat alanında kullanılır.
  • Firmanın reklam etkinlikleri için yaptığı harcama.
  • Reklam harcaması.

Advertising expenditure ingilizcede ne demek, Advertising expenditure nerede nasıl kullanılır?

Advertising : Tanıtı. Tanıtıcılık. Bir filmin izleyicisini çoğaltmak amacıyla çeşitli yollardan (gazete tanıtısı, radyo tanıtısı, el tanıtısı, vb.) yararlanılarak yapılan duyurular. tv. televizyon yoluyla yapılan tanıtı; bu tanıtı için hazırlanmış izlence. Reklam işi. Duyurma. İktisat, sinema, televizyon alanlarında kullanılır. İlan etme. Reklamcılık. Reklam. Tüketicilerin zevk ve tercihlerini etkileyerek kendi malına yönelik istemi artırmak amacıyla firmanın yaptığı satış artırıcı etkinliklerden biri. krş. ikna edici reklam, bilgi verici reklam.

Expenditure : Bir şey satın almak için paranın elden çıkarılması, gelirin kullanılması. bk. gider. Harç. Masraf. Harcama. Tüketme. İktisat, ekonomi alanlarında kullanılır. Sarf. Gider. Satın alınan bir mal karşılığı ödenen para. bir değer elde etmek için malı devretmek, gelecekte sağlanacak değerler karşılığı yapılan harcamalar. Maliyet.

Advertising agency : Müşterileri adına reklamın planlanması, hazırlanması ve sunulması etkinliklerini belirli bir ücret veya komisyon karşılığında gerçekleştiren şirket. Reklam bürosu. İletişim ve pazarlama alanlarında uzmanlaşan ve bu hizmetleri müşterilerine sunan işletme. Reklam ajansı. Reklam şirketi.

 

Advertising agent : Reklam acentesi. Gazeteci. Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Reklam ajanı. Bir yapımevinde, çevrilen filmlerin ve yapımevine bağlı yıldızların tanıtı yoluyla değerlendirilmesini sağlayan kimse. Reklamcı. Tanıtım veya reklam düzenleyen kimse. Tanıtı görevlisi.

Advertising break : Sinema, televizyon alanlarında kullanılır. Televizyonda çok kısa süreli sözlü ve görüntülü tanıtı. Kısa tanıtı.

Advertising budget : Reklam bütçesi.

İngilizce Advertising expenditure Türkçe anlamı, Advertising expenditure eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Advertising expenditure ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

A shift in individual demand : Bir tüketicinin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu bireysel istemin artması veya azalması, diğer bir deyişle bireysel istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. Bireysel istem kayması.

 

Ability to pay approach : Bireylerin, devlet harcamalarının finansmanına, elde ettikleri gelir düzeyiyle orantılı olarak vergilendirilmeleri yoluyla katılmalarını ifade eden ve adam smith tarafından geliştirilen vergileme yaklaşımı. krş. yararlanma yaklaşımı. Güç yaklaşımı.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

Ability rent : Yetenek rantı. Özel yeteneklere sahip olan kişilerin üretime katkılarının üstünde elde ettikleri kazanç fazlası. krş. kıtlık rantı.

A shift in supply : Sunum kayması. Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması.

A change in demand : Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması. İstem kayması.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

A pass through certificate : Taşınmaz rehniyle sağlanmış bir kişisel alacak karşılığında alacak sahibi finansal kurum tarafından çıkarılan değerli kağıt. Tutsat senedi.

Advertising expenditure synonyms : a change in individual demand, a type mutual funds, abnormal budget, abnormal budget receipts, abnormal budget expenditures, ability to pay principle.