Anka nedir, Anka ne demek

Anka; Dil bilgisi yönünden Türkçe'de özel olarak kullanılır. kökeni arapça dilinden gelmektedir.

Yerel Türkçe anlamı:

Ahmak, sersem, akılsız, dangalak, angıt.

Anka isminin anlamı, Anka ne demek:

Kız ismi olarak; Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş.

Gök bilimleri ve Uzay alanındaki anlamı:

Bir takımyıldızın adı.

İngilizce'de Anka ne demek? Anka ingilizcesi nedir?:

phoenix, phe (phoenicis)

Fransızca'da Anka ne demek?:

phenix

Anka hakkında bilgiler

Simurg (Farsça: سيمرغ) veya bir diğer ismiyle Zümrüdü Anka efsanevi bir kuştur. Pers mitolojisi kaynaklı olsa da zamanla diğer Doğu mitoloji ve efsanelerinde de yer edinmiştir. Sênmurw (Pehlevi) ve Sîna-Mrû (Pâzand) diğer isimlerindendir. Ayrıca zaman zaman sadece Anka kuşu olarak da anıldığı olmuştur. Türk mitolojisinde karşılığı Tuğrul kuşu'dur.

İsim Avesta'daki mərəγô saênô "Saêna kuşu"ndan türemiştir. Orijinalde bir yırtıcı kuş, kartal veya şahin, olduğu etimolojik olarak aynı olan Sanskritçe śyenaḥ`dan çıkarılabilir.

Halk etimolojisinde ilişkilendirilen ilk öğe Farsça "otuz"dur. Fakat tarihi anlamda ilgili değillerdir. Bu kuşun küllerinden yeniden doğduğu da söylentiler arasındadır.

 

Mistik kuş Simurg Fars sanatında kuş şeklinde, kanatlı dev bir yaratık olarak resmedilmiştir. Zaman zaman köpek başına ve aslan pençelerine sahip bir tavus kuşu olarak da resmedilmiştir. Bazen insan yüzü ile de resmedildiği olmuştur. Bir bölümü memeli olduğu için yavrularını emzirirdi. Yılanlara karşı bir düşmanlığı vardı ve yaşadığı yer fazlasıyla sulaktı. Bir antik İran tanımında Simurg'un kendisini alevlerle kaplayana kadar 1700 yıl yaşar, daha sonraki tanım ve kayıtlarda ise onun ölümsüz olduğu ve Bilgi Ağacı'nda bir yuvası olduğundan bahsedilmiştir.

Anka ile ilgili Cümleler

  • Ankara’dan gelen haberleri takip ediyor musunuz?
  • Seni hiç şaşırtmadım mesela gittim anka kuşunun olduğu koltuklara oturdum.
  • İlaç tanıtım kartonetinin üstündeki kuşun cinsi Anka mı Simurg mu?
  • Anka'yla Bükreş'te tanıştığımda o öğrenim görüyordu.
  • Bir saat sonra Ankara’ya varmış olacağız.
  • Ne hoş yahu eğer birinci basamağı geçebilirsen önce askeri hastaneye daha sonra ileri tetkik için Ankara'ya veya başka bir hastaneye.
  • Ankara'da sinirimden doktorlara yalan söyledim.
  • hangisini oynayalım leyla ile mecnunu mu oedipus'u mu yoksa küllerinden doğan anka kuşunu mu?
  • Uçağımız gece geç saatte Ankara'ya indi.
  • Bayan ekonomist Ankara'dan geldi. Sizce o birinci oldu mu?

Anka tanımı, anlamı:

Simurg : Anka.

Zümrüdüanka : Anka.

Ankara : Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri, Türkiye'nin başkenti.

Ankara çiğdemi : Açık sarı renkli çiçekleri olan, parlak sarı yapraklı bir tür çiğdem.

Ankara keçisi : Tiftik keçisi.

 

Ankara kedisi : Ankara yöresinde yetişen uzun tüylü kedi ırkı.

Ankara taşı : Plajiyoklazlı bir yanardağ kültesi, andezit.

Ankara tavşanı : Parlak, ince, ipeksi, uzun, beyaz renkli tüylü, özel olarak üretilen bir tür tavşan, angora tavşanı.

Ankastre : Bir oyuğa, yuvaya yerleştirilmiş (tesisat).

Masal : Boşuna söylenmiş söz. Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür.

Gerçek : Doğruluk. Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Yalan olmayan. Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan. Yapay olmayan. Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat. Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, özbeöz, hakiki, reel. Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici. Temel, başlıca, asıl. Gerçeklik.

Büyük : Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse. Büyük abdest. Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş. Üstün niteliği olan. Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı. Önemli. Niceliği çok olan. Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram).

Diğer : Başka, özge, öteki, öbür.

Efsanevi : Efsanelerde geçen, kendisi için efsaneler düzülen veya efsaneyi andırır nitelikte olan (kimse, hayvan, yer), menkıbevi.

Mitoloji : Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim. Bir ulusa, bir dine, özellikle Yunan, Latin uygarlığına ait mitlerin, efsanelerin bütünü.

Kaynak : Araştırma ve incelemede yararlanılan belge, referans. Bir suyun çıktığı yer, kaynarca, pınar, memba, göz. Herhangi bir enerjinin oluşup çevreye yayıldığı yer. Sırayı beklemeden başkalarının hakkını alarak mevcut sıranın ön taraflarına girme işi. İki metal veya yapay parçayı ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırıp yapıştırma işi. Gelir, kazanç, sağlık vb.ni sağlayıcı öge. Herhangi bir bilim dalında yazılmış olan yazı veya eserlerin bütünü, literatür. Bir şeyin çıktığı yer, menşe.

Ankabak : Ahmak, sersem, akılsız, dangalak, angıt.

Ankadazabrak : Aptal.

Ankana : Kısa ve düz kuyruklu zehirsiz bir çeşit yılan.

Ankara anlaşması : krş. Musul Sorunu

Ankara antlaşması : 12 Eylül 1963 tarihinde Ankara'da imzalanarak 1 Aralık 1964’te yürürlüğe giren ve Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) arasında ortaklık ilişkilerini başlatan, ortaklığın temel ilkelerini, aşamalarını, kurumlarını belirleyerek "ortak üyelik" statüsünü kuran antlaşma.

Ankara hastalığı : Hidroperikardiyum sendromu.

Ankara koşması : Ankara'ya özgü bir tür oyun havası.

Ankaralı : Ankara ilinden olan kimse.

Ankaralılık : Ankaralı olma durumu.

Ankas : Ahmak, sersem, akılsız, dangalak, angıt. Yalan, şaka bk. anga. bk. angas. Kesilmesi zor odun.

Diğer dillerde Anka anlamı nedir?

Rusça'da Anka : n. феникс {миф.} (M), грифон (M), гриф (M)