Ascendantent türkçesi Ascendantent nedir

Ascendantent ingilizcede ne demek, Ascendantent nerede nasıl kullanılır?

Ascendant generation : Eski kuşak. Bir bireye göre daha yaşlı olan (baba, ana, amca vb.) bireylerin oluşturduğu kuşak.

Be in the ascendant : Yıldızı parlamak. İtibar kazanmak. Hükmetmek. Yükselmek.

Be in the ascendant : Galip olmak. Doğu ufkunda görünmek (yıldız veya gezegen). Talih ve itibarı artmak. Egemen olmak. İtibar kazanmak. Yıldızı parlamak. Hükmetmek. Yükselmek.

Being in the ascendant : Yükselmek. İtibar kazanmak. Hükmetmek. Yıldızı parlamak.

In the ascendant : Etkin olan. Etkinliği artan. Yıldızı parlayan. Egemen olan. Egemenliği artan. Hüküm süren. Gücü artan.

Ascendants : Üstün. Ufukta görünmeye başlayan. Hakim. Etkin. Egemen. Ekliptiğin yükselen noktası. Yükselen. Usul. Nüfuzlu.

Ascendant : Nüfuzlu. Hakim. Ekliptiğin yükselen noktası. Etkin. Usul. Üstün. Egemen. Yükselen. Ufukta görünmeye başlayan.

Ascendancy : Egemenlik. Güç. Nüfuz. Hüküm sürme. Üstünlük. Hüküm. İtibar.

Ascendance : Üstünlük. Yukarı çıkma. Hakimiyet. Güç. Soy. Kontrol. Nüfuz. Egemenlik.

İngilizce Ascendantent Türkçe anlamı, Ascendantent eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Ascendantent ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

 

Paramount : Olağanüstü. Ulu. Veremli. En önemli. Azam. Yüce. En yüksek. Ala.

Commanding : Yetkili. Emir. Buyrukçu. Saygın. Birinci sınıf. Hakim olan. Hükmeden. Etkili. Komuta. Komuta ediş.

Ascendant : Etkin. Yükselen. Nüfuzlu. Usul. Ekliptiğin yükselen noktası. Ufukta görünmeye başlayan. Egemen.

Transcendentals : İnsan bilincinin sınırını aşan. Ulu. Doğaüstü. Metafizik. Transandant. Soyut. Müteal. Aşkın.

Atop : Üzerinde. Üstünde. Üstüne. Tepede. Üzerine. Daha iyi. Üstte.

Demiurges : Demiurgos.

Transcendent : Hepsini veya başka her şeyi geçen veya aşan. İnsan aklını aşan. Deneyüstü. Yüce. Aşkın. Ulu. Ala. Olgusal ya da görgül bilgiler sınırını aşan.

Atop of : Daha iyi. Üstüne. Üstünde.

Eminent : Yüksek. Tanınmış ve üstün. Saygın. Seçkin. Yüksek (yer). Yüksek rütbeli. Yüce. Ünlü (kişi). Yüksek (mevki).

Choice : Seçme hakkı. Elit. İktisadi karar biriminin kısıt altında yaptığı tercih. Bk. yeğlenme değergesi. Seçenek. Çekim. Seçiş. Seçilmiş kişi veya şey. Seçkin. Seçme.

Ascendantent synonyms : advantageous, transcendental, extra, excellent, choicer, beak, dominant, adjudicator, dominants, demiurge, gownsman, preponderant, gownsmen, adjudicators, god, dominating, distingue, exquisite, beaks, eximious, ascendants, ascendent.