Commanding türkçesi Commanding nedir

Commanding ile ilgili cümleler

English: I can't ignore my commanding officer's orders.
Turkish: Benim komutanın emirlerini görmezden gelemiyorum.

English: Tom is said to have murdered his commanding officer.
Turkish: Tom'un komuta subayını öldürdüğü söyleniyor.

English: I'm still your commanding officer.
Turkish: Ben hâlâ senin komutanınım.

English: Ali was my commanding officer.
Turkish: Ali benim komuta subayımdı.

English: The commanding officer led his army into enemy territory.
Turkish: Birlik komutanı ordusunu düşman topraklarına götürdü.

Commanding ingilizcede ne demek, Commanding nerede nasıl kullanılır?

Commanding officer : Teğmen ve albay arası rütbesi olan askeri komutan. Komuta eden subay. Birlik komutanı. Komutan subay.

Commanding point : Stratejik nokta.

General officer commanding : Sorumlu olan subay (özellikle albaydan yüksek rütbeye sahip olan). Komuta eden general.

Commandingly : Amirane.

Commanditaires : Komandit şirkette, sorumluluğu yatırdığı sermaye ile sınırlı olan ortak. Komanditer. Komanditer ortaklar.

Command button : Komut düğmesi.

Command chain : Komut zinciri. Emir-komuta zinciri.

 

Command and control : Komuta kontrol. Komuta ve kontrol. Kumanda ve kontrol.

Command car : Askeri keşif için kullanılan açık zırhlı araba. Komuta arabası. Kumandan arabası.

Command a large vocabulary : Zengin kelime dağarcığına hakim olmak. Çok büyük sözlüğe hakim olmak.

İngilizce Commanding Türkçe anlamı, Commanding eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Commanding ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Esteemed : Muazzez. Saygıdeğer. Muteber. Şerefli. İtibarlı. Sayın. Hatırı sayılır.

Dignified : Şerefli. Değerli. Ağırbaşlı. Efendi. Kıymet verilen. Kellifelli. Onurlu. Ağır. Oturaklı. Asil.

Hefty : Çok. İri yarı. Bol. İri. Ağır. Gövdeli. Çam yarması gibi. Güçlü kuvvetli. Yüksek.

First rate : En iyisi. Birinci kalite. Üstün kaliteli.

Prepotent : Güçlü. Genetik olarak daha baskın olan. Baskın. Etkin.

Forceful : Kuvvetli. Etkin. Zorlu. İkna edici. Güçlü. Şiddetli. Etkileyici.

Influential : Kodaman. Nüfuz sahibi. Ağababa. Sözü geçen. Ensesi kalın. Zorlu. Etkileyici. Dişli. Güçlü.

Classic : Alışılmış olan. Klasik. Klasik eserler yazan yazar. Klasikleşmiş. Değerini yitirmeyen. Klasik yapıt. Kaliteli. Klasik eser. Üstünlüğü kabullenilmiş olan sanatçı.

All around : Her yönden. Geniş kapsamlı. Çepçevre. Her alanda başarılı. Çepeçevre. Pek çok yeteneği olan. Çok yönlü. Her bakımdan. Her şeyi hesaba katarak.

Entitled : Yetki verilmiş olan. Adlı. Başlıklı. Başlığı altında. İsminde.

Commanding synonyms : suzerain, adjudicator, effective, ambrosial, imperative, banner class, beltings, orderings, appointment, allowed, prescriptive, decreers, prestigious, belting, amirs, emphaticical, imper, becks, important, first rank, masterful, possessors, possessives, bang up, gownsmen, decretory, domineering, efficient, honorable, adjudicators, god, regnant, above reproach.

 

Commanding zıt anlamlı kelimeler, Commanding kelime anlamı

Low : Az. Böğürmek. Böğürmek (inek veya öküz). Alçak. (inek) böğürmek. Düşük. Yıkmak. Böğürme. Ucuz.

Commanding ingilizce tanımı, definition of Commanding

Commanding kelimesinin İngilizce - İngilizce çevirisi (English to English) : As, a commanding officer. Exercising authority. Actually in command.