At times türkçesi At times nedir

At times ile ilgili cümleler

English: After all, even the gods may err at times.
Turkish: Tüm bunlardan sonra, tanrılar bile zaman zaman hata yapabilirler.

English: When I had to learn English in school, at times I would bemoan all the irregularities and strange rules.
Turkish: Okulda İngilizce öğrenmek zorunda kaldığımda zaman zaman tüm düzensizlik ve garip kurallardan yakınırdım.

English: Ali gets overemotional at times like these.
Turkish: Ali böyle zamanlarda aşırı duygusal olur.

English: Ali amazes me at times.
Turkish: Ali bazen beni şaşırtır.

English: As much as I like you, I think you can be a total jerk at times.
Turkish: Hoşuma gittiğin kadar, bazen su katılmamış bir pislik olabildiğini de düşünüyorum.

At times ingilizcede ne demek, At times nerede nasıl kullanılır?

At : Ye. Da. Bir hareketin hedefini gösterir. Üzere. Hatta. Bir zamanı belirtmek için kullanılır. Bir miktarı göstermek için kullanılır. Bir yeri belirtmek için kullanılır. E. Bir iş veya hareketten bahsederken kullanılır.

Times : Devir. Günler. Defa. Zaman. Kere. Kat. Çarpı. Kez. Çağ. Şimdiki zaman.

At a bargain price : İndirimde. Düşük fiyata. İndirimli özel fiyat.

At a blow : Aniden. Birden.

 

At a bound : Bir hamlede.

At a clip : Hızla.

At a crossroads : Kavşakta.

İngilizce At times Türkçe anlamı, At times eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak At times ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Occas : Arada sırada.

Every so often : Zırt pırt. Şimdi ve daha sonra. Sık sık arada sırada. Sık sık. Arada sırada.

Seldom : Az. Seyrek olarak. Pek az. Seyrek. Nadir. Belki de hiç. Kırk yılda bir. Nadiren.

Betweenwhiles : Arada sırada.

Every once in a while : Nadiren.

On and off : Kesintili olarak. Kesintili. Düzensiz aralıklarla. Aralıklı olarak. Aralıklarla. Bir küs bir barışık. Düzensiz olarak.

Occasional : Çok amaçlı. Ara sıra meydana gelen. Rastlantısal. Rasgele. Arada sırada olan. Tesadüfi. Fırsat düştükçe yapılan. Nadiren. Az rastlanan.

In places : Yer yer. Yeri geldikçe.

Fitfully : Düzensiz bir şekilde. Gelişigüzel. Kesik kesik. Düzensiz surette. Tek tük. Aralıklı olarak.

Every now and then : Arada sırada.

At times synonyms : on occasion, at intervals, occasionally, once in a while, from time to time, in spots, now and then, between whiles, at regular intervals, every now and again, off and on, here and there, now and again, few and far between, ever and anon, by snatches, betweentimes.