Cartierism türkçesi Cartierism nedir

  • 1960’lı yılların başında paris match gazetesinin editörü fransız gazeteci raymond cartier’in yoksul ülkelerin iktisadi kalkınması için yapılan yardımların bu ülkelerde iyi bir biçimde kullanılmadığı gerekçesiyle, gelişmiş ülkelerin bu yardımları kendi ülkelerinde kullanmasını savunan ve kendi adıyla anılan siyasi öğreti.
  • Kartiyerizm.
  • İktisat alanında kullanılır.

İngilizce Cartierism Türkçe anlamı, Cartierism eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Cartierism ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

A group shares : A grubu hisse senedi. Şirkete sonradan ortak olanlardan farklı olarak, şirketin ilk kurucularına genellikle kara iştirak ve oy kullanmayla ilgili haklar veren ayrıcalıklı hisse senedi türü.

A shift in demand : İstem kayması. Tüketicilerin bir mala olan istemini etkileyen fiyat dışındaki diğer değişkenlerde ortaya çıkan bir değişme sonucu istemin artması veya azalması diğer bir deyişle istem eğrisinin sağa (yukarıya, kuzeydoğuya) veya sola (aşağıya, güneybatıya) kayması.

Pattern : Benzeterek yapmak. Patron (elbise). Örnek olarak ayrılmış bulunan şey. Örnekçe. Örnek almak. Kalıp. Kopyasını çıkarmak. Önörgü. Desen. Seyir.

A change in supply : Üreticilerin mal sunumunu etkileyen fiyat dışındaki değişkenlerde ortaya çıkan değişme sonucu sunumun artması veya azalması diğer bir deyişle sunum eğrisinin sağa (aşağıya, güneydoğuya) veya sola (yukarıya, kuzeybatıya) kayması. krş. sunumun sağa kayması, sunumun sola kayması. Sunum kayması.

 

Practice : Alıştırma yapmak. Kılgı. Adet edinmek. Egzersiz. Yapmak. Entrika çevirmek. Uygulama. Bir düşünceyi, bir ilkeyi ya da, bir kuramı gerçekleştirme işi. öğrencilerin kuramsal olarak öğrendikleri ilke ve yasaların derslik içinde ya da dışında doğrulanması için yapılan çalışmalar. öğretmen adaylarının çevrelerindeki okullara giderek türlü öğretim yöntem ve tekniklerini belli bir programa göre kullanmaları. Pratik.

Ability to pay principle : Vergilemenin bireylerin ödeme gücüne uygun bir biçimde yapılması gerektiğini ifade eden bir vergileme ilkesi. kaynağı bol olanların kamu projelerine daha fazla katkı vermesi gerektiği ilkesi. Ödeme gücü ilkesi.

Abnormal budget receipts : Olağanüstü bütçe geliri. Olağanüstü bütçe harcamalarını karşılamak için, söz konusu dönemde ek harç, vergi ve borçlanma gibi yollarla elde edilen gelir.

Abnormal budget : Olağan bütçeden ayrı bir belge olarak hazırlanan ve kabul edilen, her yıl tekrarlanmayan ve olağanüstü nitelik taşıyan harcama ve gelirleri gösteren özel bir bütçe. Olağanüstü bütçe.

Abolition of forced labour convention : Zorla çalıştırmanın yasaklanması sözleşmesi. Zorla ya da zorunlu çalıştırmanın herhangi bir biçiminin siyasal zorlama ve eğitme, siyasal ya da ideolojik görüşlerin açıklanması nedeniyle cezalandırma, işgücünü harekete geçirme, çalışma disiplinini sağlama, ayrımcılık ve işbırakımını, katılanları cezalandırma aracı olarak kullanılmasını yasaklayan, 1957 yılında kabul edilen temel uluslararası çalışma sözleşmelerinden birisi.

 

Abnormal budget expenditures : Olağanüstü bütçenin giderleri. Olağanüstü bütçe gideri.

Cartierism synonyms : a shift in individual demand, a change in individual demand, a type mutual funds, a shift in supply, a pass through certificate, ability rent, ability to pay approach, a change in demand.