Auditioned türkçesi Auditioned nedir

  • Ses sınavı yapmak.
  • Ses testi yapılmış.

Auditioned ile ilgili cümleler

English: Ali auditioned for the musical.
Turkish: Ali müzikal için ses sınavı yaptı.

Auditioned ingilizcede ne demek, Auditioned nerede nasıl kullanılır?

Audition limit : İşitme sınırı.

Audition : İşitme gücü. Duyma. Kulak sınavı. Ses sınavı yapmak. Eleme. Duyma gücü. İşitme. Seçme (tiyatro vs. için). Yetenek denemesi. Koro.

Auditioning : Ses sınavı yapmak. Ses testi yapma.

Auditions : Ses sınavı yapmak. Seçmeler.

Auditing : Hesap denetimi. Hesapları denetleme. Kamu ya da özel bir kuruluşa ilişkin bilgilerin önceden belirlenmiş ölçütlere uygunluğunun saptanması ve rapor edilmesi amacı ile bir uzman birimi tarafından kanıt toplama ve değerlendirme süreci. krş. iç denetim, dış denetim. Hesapların denetlenmesi. Mali denetleme. Denetim. Hesapların kontrolü. Hesapların incelenmesi. Muhasebe konularında uzmanlaşmış kişi veya kurumlarca hesapların ve kayıt usullerinin incelenmesi.

Customs auditing : Gümrük denetimi. Gümrük mevzuatına göre eşyanın muayenesinin, belgelerin varlığı ve gerçekliğinin kanıtlanmasının, işletme hesaplarının, defterlerinin ve diğer yazılı belgelerin incelenmesinin, nakil araçlarının, bagajların ve kişilerin yanlarında ya da üstlerinde taşıdıkları eşyanın kontrolünün, idari araştırmalar ve benzeri diğer işlemlerin yapılması.

 

Auditive : İşitmeye ait. İşitmeyle ilgili. Duymayla ilgili. Oditif. Duyma yoluyla tecrübe edilen. İşitsel. İşitme duyusu, işitme yetisiyle ilgili.

External auditing : Dış denetim. Denetimin kurum dışındaki bağımsız kamu veya özel denetleme birimleri tarafından yapılması. Bağımsız denetim.

Auditing of accounts : Hesap denetimi.

Auditives : Oditif. İşitmeye ait.

İngilizce Auditioned Türkçe anlamı, Auditioned eş anlamlısı

Sözcükler, direkt olarak Auditioned ile ilgili eş anlamlı kelimeler olmayabilir. Kelime anlamı benzer olan sözcükler olabilirler.

Trial : Girişim. Dert veya tasa. Eğitim ve öğretimle ilgili bir kuramın, bir görüşün, bir yöntemin uygulama olanağını araştırmak, bir öğrenci ya da öğretmen topluluğuyle ilişkili sorunların çözümü için önerilen çözüm yollarının geçerliğini anlamak amacıyla bilimsel ölçüler içinde ortam hazırlama ve tasarlanılan şeyi deneme eylemi. Duruşma yöntemi. Duruşma. Deneme yapmak. Dert. Başbelası. Deneme. Bakma.

Auditioning : Ses testi yapma.

Perform : Yürütmek. Tiyatro yapmak. Temsil etmek. Numara yapmak. Canlandırmak. Konser vermek. Yerine getirmek. Performans sergilemek. İcra etmek. Uygulamak.

Audition : İşitme. Koro. Giriş sınavı. Kulak sınavı. Eleme. Herhangi bir tiyatroda oyuncu olarak çalışmak üzere yapılan sınav, ya da tiyatro okuluna oyuncu olmak için yapılan seçme sınavı. Yetenek denemesi. Ses sınavı. Duyma gücü.

Try out : Düzeltmek. Deneme yapmak. Denemek. Tasfiye etmek. Deneyden geçirmek. Düzlemek (tahta vb.).

 

Screen test : Tarama testi. Elek deneyi. Deneme filmi. Ekran deneyi.

Run : Dönem. Sürü halinde gitmek. Uzanmak. Yarışa katılmak. Otlatmak. Çalışmak. Birbirini izleyen başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralıkları. Göstermek (film). Geçmek. İşletmek.

Auditions : Seçmeler.

Test : Muayene etmek. Deney. Teste tabi tutmak. Tecrübe etmek. Ölçü. Tecrübe. deney. Kişilerin türlü konulardaki yetenek, bilgi ve becerilerini ölçmek amacıyla oluşturulan bir araç ya da yöntem. Bilgisayar, eğitim, madencilik, sosyoloji, veterinerlik alanlarında kullanılır. Deneme. Sınamak.

Tryout : Performans özelliklerinin öğrenilmesi. Bir amaç için uygunluğunu değerlendirmek için deneme veya test etme. Deneme. Sınama. Uygunluk denemesi. Kulak sınavı. Yeteneğini sınama.

Auditioned synonyms : read.