Azmanlaşmak nedir, Azmanlaşmak ne demek

  • İrileşmek, kocaman duruma gelmek

"Azmanlaşmak" ile ilgili cümle

  • "Şimdi azmanlaşan bu şehirde, bir saat yol alıyoruz da nerede olduğumuzu anlamıyorum." - A. Boysan

Azmanlaşmak kısaca anlamı, tanımı:

Azman : Aşırı gelişmiş. Kerestelik tomruk.

Azma : Azmak işi. Melez.

İrileşmek : İri bir duruma gelmek.

Kocaman : Yaşça büyük olan. Çok iri, büyük, koca.

Durum : Bireyin toplum içindeki ilişkileriyle belirlenen yeri. Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon. Ad soyundan kelimelerin birbirleriyle edatlarla ve fiillerle ilişkilerini belirleyen biçim, hâl. Duruş biçimi, konum, tavır.

Gelme : Gelmiş olan. Yetişme. Bir ışının, kaynağından çıkarak bir ayna yüzüne veya saydam bir cismin yüzeyine erişmesi. Gelmek işi.

Gelmek : Getirmek. Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e) eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur. Herhangi bir sırada bulunmak. Yönelme durumundaki bazı kelimelere getirilerek birleşik fiil yapar. Sonuç çıkmak. Biriyle birlikte gitmek. Varlığını sürdürmek, yaşamak, intikal etmek. Etkisini herhangi bir biçimde göstermek. Uygun düşmek. İhtiyaç anlatan deyimler kurmaya yarayan bir fiil. Olmak, -e uğramak. Oturmaya, ziyarete gitmek. Dayanmak, tahammül etmek. Ulaşmak, varmak. Görünmek, sanılmak. Katılmak, eklenmek. -dikçe, -esi biçiminde kullanılan sıfat-fiil eklerinden sonra geldiğinde önceki fiille ilgili olarak pekiştirilmiş bir istek ve sürerlik bildiren bir fiil. İsabet etmek. Kazanılmak, sağlanılmak. Akmak. Bir şeye sonradan inanmak, doğruluğuna hak vermek, eğilim göstermek, kabul etmek. Daha önce üzerinde durulmuş olan bir konuya yeniden dönmek. Kendine yapılmış olan herhangi bir davranış veya durumu iyi karşılamak. Belli bir zamana ulaşmak. -mez, -mezlik ile birlikte yapmacık anlatan deyimler yapar. İzlemek, takip etmek. Kadar olmak. Çıkmak, yönelmek. Belli bir süre dolmak. Mal olmak. Ortaya çıkmak, doğmak. Düşmek, rast gelmek. Başlamak, ortaya çıkmak. Bir yerden alınıp bir yere ulaştırılmak. Uymak. Türemek.